Antalya’da uyanış!

22 Aralık 2009 günlü Antalya turizmiyle ilgili yazımda şöyle bir cümle sarf etmişim: “Almanlar birinci, Ruslar ikinci diye övünüp duruyor, dünya turizm pastasından artıklar yediğimizin farkına varmıyorduk.” Ve demişim ki sonra “devlet uyusa da Antalyalı turizmci silkelenmeye başladı.”

Bu silkelenişin semeresi somutlaştı:  Tüm ticaret sanayi odaları, tüm turizmciler, otelciler, işletmeciler, belediyeler,  başta Antalya Büyük Şehir Belediyesi olmak üzere bir “Antalya Tanıtım ve Turizm Geliştirme AŞ.”yi kuruyorlar. Bu güne değin her kuruluş kendi olanakları içinde yaptığı –dağınık- tanıtım çalışması bundan böyle tek bir elden, tek bir çatı altında yapılacak. Girişimcilerin deyimiyle, keselerini, güçlerini birleştiriyorlar.

Şirket kâr amaçlı kurulur. Bu şirketin hedefi de kâr kuşkusuz. Ama onlar kârlarını ceplerine atmayacaklar, Antalya’nın tanıtımına, gerektiğinde arkeolojik kazılara, Alanya’dan Kaş’a kadar bölgenin gelişmesine harcayacaklar. Bir anlamda kâr amacı gütmeyen bir şirket görünümünde olacaklar.

İlk bakışta nasıl olacak bu iş, diye kafalarınıza soru işaretleri doluyor. Bu denli fedakâr, idealist kuruluş ya da kişi kaldı mı bu memlekette diye kuşkuya düşüyorsunuz. Biraz düşününce işin içeriğini kavrıyorsunuz. Yazımızın başında belirttiğimiz gibi bizim turizmcilerimiz de dünya turizm pastasının artıklarını yemek istemiyorlar artık. Dünyanın en güzel otellerini yapmışız, deniz, kum, güneşe yatmışız ama Antalya’nın olanaklarının sadece bu üç unsurun olmadığını nihayet kavrayabilmişiz. Bu büyük bir aşama!

İki milyon sermayeli olacak şirket kazancını plânladıkları gibi 640 kilometrelik sahil şeridinde sıralı 800 otelde açacakları hediyelik eşya dükkânlarından elde edecek. Eğer başarabilirlerse ören yerlerinin işletmesini de Turizm ve Kültür Bakanlığı’ndan talep edecekler. Bu,  bugünkü hükümete cazip gelebilir. Antalya ören yerlerini bir şirkete verirlerse kendilerine fırsat çıkacak, Türkiye’nin başka bölgelerindeki ören yerlerini de işbilir (!) yandaşlarına peşkeş çekme olanağına kavuşacaklar. Böyle bir durum doğanın, ören yerlerinin tahribine yol açacaktır. Bu konuda endişem var.

Şirketin kurulması ile Antalya, tam turizme, yani on iki aylık turizme ev sahipliği yapma fırsatını yakalayacaktır. Yeni işletmeler açılacak, en önemlisi istihdam bugünün belki iki katına yaklaşacaktır. Kısaca refah artacaktır. Devletin yapamadığını Antalyalı turizmci gerçekleştirecek gibi görünüyor.            

(Cumhuriyet Akdeniz’den) 

Yayın Tarihi
20.02.2010
Bu makale 2206 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!