Kaş’ta bulunduğum yıllarda bizim bir “Ramazan Polis”imiz vardı. Onu böyle anardık. Askerliğini çavuş olarak yapmış, sonra emniyetin imtihanlarını kazanarak polis olmuştu. Biraz kekemeydi. Hafifçe kamburu vardı. Benim tanıdığım yıllarda emekliliği gelmişti. Başkomiser, ona sadece evrak takip gibi küçük işler verirdi; ama sıkı polisti. Eğer başkomiser “şuna selâm söyle, bana bir uğrasın,” gibi bir şey derse, o adamı ne yapar, ne eder bulur, eliyle âmirine götürürdü. “İşim var, sonra giderim,” falan dinlemezdi.
Bir gün Ramazan Polisi limanda tekneden balık satın alırken gördüm. Koca bir kuzu balığını eline almış koklayıp duruyordu. Koklama uzayınca balıkçı dayanamayıp atılmıştı. “Yahu Ramazan Polis, balığın her yanını ne koklayıp duruyorsun, balık baştan kokar.” Ramazan Polis şöyle kaşlarının altından balıkçıya bakmış: “Be… ben, ko...koku kıçına kaadar geelmiş mi diye, kookluyorum.”
Galiba halimiz bugünler de böyle Atam!
***
Haftada bir yazınca gündemi kaçırdığımız oluyor. Kepez Kaymakamı Sayın Ali Özyiğit’in Cumhuriyet Bayramı konuşmasından söz edecektim. Konu bayatladı. Gazetelerde okumuşsunuzdur, Sayın Kaymakam konuşmasında hangi konuda konuşacağını unutmuş galiba, İsrail’in canavarlığından, Mavi Marmara gemisinin kahramanlarından, Gazze’den filân söz etmiş. Gazeteler olayı abarttılar, ne var ki bunda? Atatürk’ten, Cumhuriyetten söz edip de bazılarının yaptığı gibi inanmadığı konulara girip yalan mı söyleseydi?
Bugün de senin yerine Atam, örneğin Saidi Nursi’yi anlatır.
***
Gözümüz aydın! Devletimiz, terörün başı, çocuk katili Abdullah Öçalan ile müzakerelere başlamış. PKK da bir iddiaya göre, Başbakanın isteği üzerine silahlarını seçime kadar susturmuş. Biz, hep terör gündemini PKK belirliyor sanıyorduk.
Yanılmışız değil mi Atam?
***
Belki Sayın Başbakan yarın Ata’nın huzurunda müjdeyi verir: “Atam,” der, “Kurduğun Cumhuriyeti yaşatmak için devlet, teröristlerle bile müzakerelere başladı.”
Sen yerinden kıpırdama Atam, gençler cumhuriyeti kime emanet ettiğini biliyor.
***
Bak Atam, bir haberim var: Tayyip Erdoğan hâlâ iktidarda. O ülke senin, bu ülke benim gezip duruyor.
Kurduğun parti CHP’nin hatasını affeyle hatam.
“Ne Mutlu Türküm,” diyenler, gelecek 10 Kasım’da umarım sana müjdeyi verirler.
Işık içinde yat.
(Cumhuriyet Akdeniz’den)