On Yıl

2000 Ekim’inde “Antalya 1. Öykü Günlerini” yaptık. O zamanlar Antalya Sanatçılar Derneği’nin (Ansan) başkanıydım.  Son gün akşam yemekten sonra evime geldim, deliksiz bir uyku uyudum. Mutluydum, kıvançlıydım Antalya’yı öyküyle buluşturmuştuk.

15-19 Aralık arası 10. Antalya Öykü Günleri bir kez daha çiçek açıyor.

Aradan on yıl geçmiş. Bana öyle gelmedi. İlk öykü günümüzün son gecesinde huzurlu uykumdan uyanınca bir ertesi gün gibi 10. Öykü günlerinin yapılacağını duydum. Akşam yatıp sabah uyanıyorsunuz size 10’cusunu yapıyoruz, diyorlar.

Zaman her zaman acı değil,  akıp gidişinin ardında mutluluk da bırakıyor.

Bizim Antalya’da öykü günlerini başlatışımızın nedeni  bir başkaldırıydı. 1980’nin gurbete gönderdiği öykümüzü Ankara Öykü Günleri ile birlikte yeniden gün ışığına çıkarmaktı. Öykücülerimiz durmamışlar, yaban illerinde de öykülerini yazmışlardı. 1990 dan sonra birkaç yiğit adamın çıkardığı öykü dergileri gurbettekilere sayfalarını açmışlardı, ama halka iniş yoktu. İşte öykü günlerinin amacı öyküyü, halkla, edebiyat severlerle kucaklaştırmaktı.

İlk öykü günlerinden bugüne değin ülkemizin en değerli öykücülerini Antalya’da ağırladık. Öykülerimizi okuduk, eleştirilerimizi yaptık.

Öykü günleri, sanırım öykücülüğümüzü bir adım daha ileri götürdü; yeni yeni öykücülerin yetişmesine, onların yüreklenmesine küçük de olsa katkıda bulundu..

Bana öyle geliyor ki Türk Öykücülüğü, bugün Türkiye’mizin bir çok kentinde yapılan öykü günleri ile daha bir güçleniyor. Bugün öykücülüğümüzün dünya öykücülüğünün en tepesinde yer aldığını söylemek hiç de bir abartma olmayacak.

“Öykü Yazalım” Fırsatı:

Öykü severlere, öyküye başlayanlara, öykü yazmak isteyen gençlere bir fırsat sunuyor bu yıl. Ansan yönetimi: Cumhuriyet Kitap Ekinin yazarlarından, öykücü ve eleştirmen Sadık Aslankara’da bu yıl Antalya’da. Aslankara edebiyatımızda az sayıdaki belki de en baştaki öykü düşünürlerinden. Yaşamını Türk Edebiyatına adamış, bir sanat adamı. İşte Aslankara, bu yıl 14- 16 Aralık günleri arasında Ansan’da Öykü Atölyesi çalışmalarını başlatacak; öykü nedir?i,  çağdaş  öykücülüğü anlatacak, öykü yazmanın sırlarını verecek.

1950’lerden Sesler Gelecek

1950’li yıllar Türk Öykücülüğü’nde atılım yılları olmuştur. Bugün öykücülüğümüzden söz ediyorsak o günkü öykücülerimizin açtığı kapının genişliğinden olmalı. Onlar da kuşkusuz Sait Faik’lerden, Memduh Şevket Esendal’lardan, Sabahattin Ali’lerden ve daha öncelerinden öykü tadını almışlardı.

Bu yıl ulu çınar, ünü Amerika’ya değin ulaşmış Leyla Erbil’i ağırlayacağız. 1950’lilerin seslerinden  büyük öykücü Demir Özlü aramızda olacak. Cumhuriyet Öykü Yarışması birincisi, öyküleriyle bizi şaşırtan İdil Özlem de bizlere öyküyü anlatacak. Antalyalı öykücülerimizi de bir kere daha tanımak fırsatı bulacaksınız.

Kaçırmayın.    

Yayın Tarihi
16.12.2010
Bu makale 5361 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
harika!!!!!!

hati 16.12.2010

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!