“Ben ekonomistim”

Şu işadamları ekonomiden anlıyorlarsa Arap olayım. Fabrika kurmuşlar, ticarethane açmışlar, almışlar satmışlar, ama bir türlü ekonomiyi öğrenememişler. Tek bildikleri şikâyet etmek: “Efendim ekonomik kriz var, vergiler ağır, işçi ücretlerini ödeyemiyoruz. Zarar içindeyiz,” şu bu.

İşçi ücretlerini ödemeyin kabul, zaten aç geziyorlar. Vergiler yüksek, kabul. Vergi ödemeyin. Zarar mı ediyorsunuz, gösterin zararınızı devlet karşılasın. İstedikleri bunlar. Biraz kafa çalıştırıp, biraz ter akıtmaktan kaçınıyorlar. Tembeller.

Koltuklarında otursunlar, ellerine viski kadehlerini alsınlar, ağızlarına bir puro, işte tüm istedikleri bunlar.

Hani bir yandan da haklılar. Pahalılık almış yürümüş, Türkiye dünyanın en pahalı ülkesi olmuş, petrolünden şekerine, hatta karpuzundan domatesine kadar. Sefalet diz boyu, Kılıçdaroğlu’nun deyimi ile yoksulluk almış yürümüş, millet açlık sınırında. Enflasyon boynunu uzatmış, sinsi sinsi sırıtıyor. Böyle ortamda ticaret yaparsan, sanayici olursan elbet zarar edersin.

Biraz gözlerini aşçalar, şöyle büyüklerine bir baksalar belki ekonomiyi de öğrenecekler, ama içlerinde yok. Onlar deveyi hamutu ile yutmak isteyen takımından.

Televizyondan izledim, geçen Cumartesi günü bir gemimizin denize indirme töreninde başbakanımızdan da zılgıtı yediler. Hak etmişlerdi. Armatörün biri kürsüye çıkmış yine dert yanıyordu. Ne dedi başbakanımız? Ticaret yapıyorsan riski göze alacaksın, bazen inersin bazen çıkarsın. “Öyle battık, bittik demekle olmaz., ticarette hepsi olur.”

Doğru sözleri duyunca o ticaretten anlamayan tersane sahipleri başbakana baka kaldılar. Başbakanımız da onlara şöyle bir baktı, sonra ne dedi biliyor musunuz, “Ben ekonomistim,” dedi. Hatta iki kere tekrarladı, “ben ekonomistim, ticareti bilirim.”

İşte o zaman uyandım, hep düşünürdüm de bir türlü yanıtını bulamazdım. Derdim ki kendi kendime, “yahu bizim başbakan nasıl oldu da şöyle sekiz on yıl içinde dünya dolar milyarderleri arasına girdi? Bravo vallahi. Sadece kendisi mi çocukları da zengin oldular. Gemicik filan derken, üç beş gün önce de kızlarından biri, bir şirkete doksan bin lira ile ortak oldu.

Meğerse ekonomistmiş bizim başbakanımız.

Hani biraz da şu Türkiye için diyeceğim, ama…

Eh, işte böyle. Bundan sonra hiç şaşırmayacağım, başbakanımızın parası pulu hakkında çıkan haberlere. Ekonomist olmasaydı, nasıl zengin olurdu böyle. Bu servet kayınpederinden kalmadı ya.

Bir daha da başbakanın malları hakkında konuşmayacağım. Boşuna çenem yoruluyor.