CESUR KALEM

Akıl Çıldırmış! Tüm Hayatımız Sahte!

Türkiye, yüzlerce kişinin suçlandığı; “resmî belgede sahtecilik, bilişim sistemine izinsiz erişim, sahte e-imza, kişisel verilerin hukuka aykırı elde edilmesi yoluyla öğrenci not ortalamalarını ve diploma notunu yükseltme, sahte lise ve üniversite diploması ve sahte sürücü belgesi düzenleme skandalıyla çalkalanıyor.”

Ülkenin haline bakın! Sahte diploma, sahte ehliyet, yabancıya sahte ikamet, sahte tapu, sahte içki, sahte gıda… Dindarlık sahte, milliyetçilik sahte, Atatürkçülük sahte…Hayatlarımız meğer sahteymiş! Her şeyin sahte olduğu yerde çeteler cirit atması kadar doğal bir şey yok.Bir de telefon dolandırıcılıkları öyle arttı ki “Kendini polis veya savcı” olarak tanıtan kişiler vatandaşları korkutarak veya ikna ederek dolandırıyor.
Türkiye’de güç, makam, servet ve itibar sahibi olmanın; kısaca “başarının” göstergesi, asla dürüstlük, çalışkanlık gibi meziyetler değil! “Biat ve sadakat” olsun yeter! En önemlisi de kazandıklarını paylaşmayı bileceksin!
Bu hale nasıl getirildik? Bir toplumun ahlakının altüst edilmesinin nedenlerini iyice anlamadan bu soruya net bir cevap veremeyiz. “Negatif seleksiyon…” kavramını hiç duydunuz mu? Sosyolojik bağlamda bu kavram, yetkin bireylerin yerine yetersiz liderlerin veya bireylerin öne çıkması ve bu durumun toplumun genel işleyişini olumsuz etkilemesi olarak yorumlanabilir.
Bir ülkede toplum, kurum veya organizasyonlar yetersiz, zararlı veya istenmeyen özelliklere sahip bireyleri veya unsurları sistematik olarak dışlamak veya elemek zorundadır. Aksi halde toplum bozulur, çürür ve yok olur. Erich Fromm’un “Hasta toplumlar hasta liderler üretir” fikri bu düşünceyi doğrulamaktadır.Halkın psikolojik, ekonomik ve sosyal durumu bozuldukça liyakatli ve yetkin liderler yerine manipülatif veya otoriter liderlerin yükselmesinin yolu açılmaktadır.
Bazı insanların sahtekarlık peşindeyken,sahtekârlar tarafından dolandırılması karşısında şikâyetçiolması ise tam bir ironi…Hem de başkasının hakkını ömür boyu yemeye hazırlanırken.
Günlerdir konuşulan çete ne yapmış? “Esas yaptıkları, kamu kurumlarının bilgisayar sistemlerine sızmak, buradaki resmi devlet kayıtlarını değiştirmek veya sıfırdan hayali kayıtlar eklemek.”Çete, değiştirdikleri veya ekledikleri kayıtları resmileştirmek için de devletin “kişiye özel ve taklit edilemez” diye sunduğu e-imzaları ele geçirmişler.  Sonra para kazanmak için işi işportaya dökmüşler! Örneğin bir üniversite diplomasını 25 bin liraya sattıkları iddia ediliyor. Kıbrıs, Azerbaycan, Romanya, Macaristan, Balkan ülkeleri, Makedonya, Kosova vb. ülkelerde kurulan üniversiteler göstermelik eğitim vererek sahte diploma dağıtan uydurma üniversiteler haline gelmiş. Yeter ki diploma tarifesinde yer alan parayı ver. “Bas parayı al diplomayı…” Bunlar arasında siyasetçiler ile kariyer yapmak isteyen iş insanları çoğunlukta… Çetenin yaptığı iş, sahtekarlığı “milli ve yerli” hale getirmek olmuş!

Çete mensupları suçlu! Peki, sahte belge talebinde bulunarak para ödeyenler suçsuz mu? Talebin olmadığı yerde sunum olmaz! Bu çetenin kaç “müşterisi” olduğunu bilmiyoruz. Aramızda ne kadar sahte avukat, sahte doktor, sahte memur, sahte diplomalı siyasetçi var. Bunlar da en az çete mensupları kadar suçun parçasıdır. İşin ucu onlara dokunmadıkça bu operasyonlardan bir şey çıkmaz! Emil CİORAN: “Hepimiz sahtekâr olduğumuz için birbirimize tahammül ederiz” diyor.
İğnenin ucu sahtekarlığı teşvik edene dokunmadıkça, iyiyi cezalandırmış, kötüyü ödüllendirmiş olursunuz. Yalaka ve dalkavuk olan paragöz fırsatçıların önünü açan, onlara her türlü imkânı sunan ya da her yaptıklarına göz yumanlar toplumsal bozulmanın baş aktörleridir. Zira yıllardır dürüst ve çalışkan, liyakatli ve deneyimli insanlarıkamu kurumlarında engellediler.
Sahte diploma olayına tepkiler çığ gibi büyüyor. Mahfi Eğilmez: “Üniversitelerin bir bölümü merdiven altı üniversite, hocaların bir bölümü sahte diplomalı, yüksek lisans öğrencilerinin bir bölümü askerliği erteletmek için yüksek lisans yapıyor, biz de liyakat arıyoruz.”
Prof. Dr. Veysel Ulusoy ise "YÖK’ün kayıtlarında kim oldukları belli" dedi.
Sahte doçent/profesörler yanında hiç yayını/eseri olmadan telefon trafiği ile doçent ve profesör olanlara da sıra gelmeli.Kimler mi onlar? YÖK'te var tüm kayıtlar…”diyor.
Bu ahlaki çöküş, Türkiye’de iktidarın tutum ve davranışlarıyla onay gören, hatta desteklenen kimi şeylerden kaynaklanıyor. Örneğin; “Yukarısı böyle istiyor” diye başlayan istekler ranta dönüşüveriyor. Doğal olarak kimse dönüp “Yukarı” ya “Böyle bir isteğiniz oldu mu?” diye soramıyor. Yoksa rüşvet ve ihale pazarlığını Şehircilik Bakanlığı ve Külliye’nin içinde yapacak kadar gözleri dönmezdi.
Bütün bu olaylar gösteriyor ki, uzun süredir kurumsal yapısından uzaklaştırılan devlet, vatandaşı korumak şöyle dursun kendi verilerini bile korumaktan aciz duruma düşürülmüş.  Bunun yanında eğitimin çökertilmesi ise tam bir facia…Hani dindar ve ahlaklı bir nesil yetişecekti? Bu sahtekârlar ve sahte evrak talebinde bulunanlar dine ve ahlaka aykırı hareket ederek kul hakkı yemişlerdir. Sahte diploma demek, gençlerin ümidini, emeğini, ekmeğini ve geleceğini gasp etmektir.Sahte belgelerle profesör, dekan, general, polis müdürü, milletvekili ve bakan olduklarını düşünün! Bu durum millete ihanettir, beka sorunudur. Çünkü ehliyetsiz ellerde kamu zarara uğrar.

Dolandırıcılar, MEB’in, ÖSYM’nin, YÖK’ün veri tabanına girebiliyor, bilgi değiştirip belge yükleyebiliyor. Peki, ya başka kurumlarında veri tabanına girip bilgileri pazarlayanlar ya da mevcut verileri değiştirenler varsa… Örneğin YSK verilerine girip, oy oranları ile oynayabilir mi? Bu kadar ileri gideceklerini sanmamakla birlikte, “asla olmaz” diyemiyor insan.
Sonuç olarak; çürüyen insan ve dolayısıyla çürümüş bir toplum ile karşı karşıyayız. Köşe dönmecilik, kısa yoldan para kazanma, vurgunculuk, rüşvet, talan düzeninin ülkeyi getirdiği nokta maalesef bu.Sahte belgelerle, sahte başarılarla, sahte diplomalarla, sahte bir cennet kurdular. 
“Balık baştan kokar...”

GÜNÜN SÖZÜ: “Adaletin olmadığı yerde ahlaktan bahsedilemez.” Montaigne:

 

Yayın Tarihi
07.08.2025
Bu makale 716 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
ELİNİZE GÜNLÜNÜZE SAĞLIKLAR DİLERIM SN GENEL MD SAYGI MUHABBETLERİMİ ARZ EDERİM

Metin YÜCEDAL 10.08.2025

Elinize ve yüreğine sağlık mevcut durumu çok güzel açıklamalı ifade etmişsiniz, Allah vatanımızı ve milletimizi korusun selam ve saygılarımla

Sabri DURMUŞLAR 09.08.2025

tebrik ederim sayın müdürüm. toplumun hala liyakatsiz ve çürümüş bir sisteme arka çıkıyor olmasına söylenecek tek şey; 'layık oldukları gibi yönetiliyorlar' güzelim memleketin her tarafı dökülüyor maalesef...

Ali İhsan SAV 09.08.2025

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!