MELTEM ESİNTİSİ

Sorumlu Kim?

Açlıkla, yokluk, yoksulukla boğuşan ülke, günlerdir yatıp kalkıp ailesinin gönül rızasıyla 29 yaşındaki bir müritlerine henüz çocuk, henüz altı yaşındaki kızlarının eş olarak verilmesini, gelinlik giydirilerek evlendirilmesini ve çocuğun yıllarca cinsel istismara (tecavüze) uğramasını konuşuyor.  

Terbiye sınırları çoktan aşılmış, ahlak kuralları gezmeye çıkmış, yasalar çiğnenmiş, duyarlı olması önlem alması gereken kurum ve kuruluşlar ve yetkililer susmuş, göz yummuş ya da üstünü örtmüş bir durum, ülke çapında bir çürümüşlük söz konusu.  

Toplumun geniş kesimleri bunu onaylamasa, nefret söylemleriyle karşılasa da caydırıcı önlemlerin alınmaması, neden olan insanların, anabananın, sözde eşin (!) serbestçe toplum içinde dolaşmaya devam etmeleri kamuyoyunu, toplum vicdanını rahatsız ediyor, içten yaralamaya devam ediyor. İlerleyen günlerde bunun tek örnek olmadığı, yurdun değişik yörelerinde değişik yerlerde benzeri olayların yaşandığı da ortaya çıkan haberlerle gündemi oluşturuyor. Üzüntü üzerine üzüntü söz konusu.  

Herkesin bu tip olaylara destek çıkan, yardım ve yataklık yapan tarikat, cemaatlere ve onların kontrolundaki yurtlara tepki koyması beklenirken, bu öncelikli olarak iktidarın göreviyken, gerekli önlemleri alarak yeniden benzeri olayların yaşanmasını önlemek yerine iktidarın suskunluğunu koruması, mazeret uydurması, olayları sıradan göstermeye çalışması, muhalefetin ise oy kaybederim korkusuyla cılız sesler çıkartması yadırganmakta, kamu vicdanını rahatsız etmektedir.    

Bu konuda büyük sorumluluk vardır ve bunun nedeni görevlerini yeterince yerine getirmeyen, gerekli eğitim ve barınma kurumlarını yeterince yatırım yapmayarak hizmete sokmayan, tarikatları, cemaatleri, onlara ait yurtları gereğince kontrol etmeyen resmi kurumlar ve başındakilerdir. Tarikat mensuplarının çeşitli başlıklar altında  Devletin içinde yoğun biçimde yapılanmalarına izin veren zihniyet, birinci derecede sorumludur.  

Bunun toplum için büyük tehlike olduğu cumhuriyetin kuruluş yıllarında devleti yönetenler tarafından görülmüş ve gereken önlemler alınmıştır, ama 100. Yıla yaklaşırken geldiğimiz nokta o noktadan çok, ama çok uzaktır.  

Medeni yasa evlenme yaşı hakkında neler söylüyor önce ona bakalım: Rüştünü ispat etmeyen vatandaş olmayan, hatta belli bir eğitim seviyesine ulaşmayan kişinin evlenmesi toplumun geleceği açısından sakıncalı iken, evlenme yaşının yasaların ardına dolanarak, çiğnenerek, çocuk yaşlara indirilmesi, çeşitli kaçamaklara sığınılması kabul edilebilir bir durum değildir. Göz yumulmamalıdır. 

Bana sorarsanız, 18 yaşına girmemiş, vatandaş olduğu, sorumluluk duygusu yüklenmemiş kişinin evlendirilmesi asla düşünülmemelidir. Araba kullanmak için ehliyet vermediğiniz birine, yaşam boyu evlilik sorumluluğunu üstlenmek üzere evlilik cüzdanı vermek bence saçmalıktır.  Onu kemik yaşı, velinin izni, yaşına başına bakmadan cinsi olgunluk gibi gereksiz uyduruk gerekçelere bağlanması da çok yanlıştır. Hele tek başına dini nikah kıymaya kalkışmak, çift evliliği özendiren çok yanlış bir uygulamadır. Medeni nikahı olmayan birine kadın olsun, erkek olsun, imam nikahı kıymak, cumhuriyetle, tek eşlilikle hesaplaşmaktır. Çok, ama çok yanlıştır.   

Bütün bunlar yasaları hiçe sayan, "ben yaparım olur" diyen bir anlayışın sonucudur. Buna hukukun alet edilmesi de çok yanlıştır. Devlet bütçesini eğitime ayırmak, eğitim çağındaki çocukları her yaşta kucaklamak yerine, tarikatları ve cemaatleri beslemek, yakayı onlara kaptırmak son derece yanlıştır. Yurdum insanı, tez elden bunu anlamak ve gerekeni yapmak zorundadır. Sorumlu aranıyorsa, suç, bu gidişe göz yuman hepimizindir. Sorumlu biziz.

Yayın Tarihi
14.12.2022
Bu makale 295 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!