Sanal Sergi Zamanı

“NİSYAN (*)  

KADİM ANTALYA'NIN GÜNCEL PORTRESİ”

Koşullara uymakta, yeni durumlara uyum sağlamakta ve etkinlikleri ilişkilendirmekte, çeşitlendirmekte üstüne yok, AKS’nin. (Antalya Kültür Sanat’ın). Her ortamda hizmette sınır tanımıyor, bir kültür ve sanat kurumu olarak. Her fırsatı değerlendirerek çıtayı daha yukarı taşıma gayretinde. Koşulları zorlayan kurumu alkışlıyoruz. Ellerimiz kızarana kadar.   

* 

Her yıl 8 Kasım’da Dünya Şehircilik Günü kutlanır. Antalya Kültür Sanat'ta, pandemi nedeniyle toplu olarak yapamadığı etkinlikleri, boş geçmeden, ara vermeden bu kez teknolojinin olanaklarından yararlanarak ve hizmeti ilgililerin evlerine götürerek gerçekleştiriyor. Buna ancak teşekkür edilir. Sağolasın AKS, denir. Bu yazı ile biz de öyle diyoruz.  

* 

AKS, bu kez, “Nisyan Kadim Antalya’nın Güncel Portresi” başlığı altında Murat Germen’i ve Antalya Kent Plancıları Odası Başkanı Dr. Ebru Manavoğlu’nu söyleşi programına konuk ediyor.  

* 

Programı her zamanki deneyimli yaklaşımı ile asıl mesleği kent planlamacılığı olan ama emeklilik sonrası AKS’de kurum müdürü olarak görev yapan ve ATSO’dan aldığı güçle göreve başladığı günden beri çok sayıda sergiye, etkinliğe, söyleşiye önayak olan, Münevver Eminoğlu yapıyor.  

* 

Antalya’nın dünü ile bugününü bir araya getiren, karşılaştıran fotoğraflar eşliğinde gerçekleşiyor “on line” (uzaktan erişimli) program.    

*

Murat Germen, çalışmalarını kent ve çevre odağında sürdüren bir akademisyen. Yaşadığı yere, genelde yurduna duyarlı, doğruyu eğriyi gören ve dillendiren sorumlu bir aydın, bilinçli bir yurttaş. Her nereye gitse, fotoğraflamayı, belgelemek üzere görsele dökmeyi iş edinmiş. Bunu zevkle yapıyor. Oldukça büyük bir de koleksiyon oluşturmuş yurt çapında. Konuşacak, söyleyecek çok şeyi var. Başlangıçta üzerimizde bıraktığı izlenim, o. Sonunda yanılmadığımızı görüyoruz.  

* 

Murat Germen, fotoğraflarıyla oluşturduğu kadim Antalya’yı bugünle ilişkilendirerek sunuyor katılımcılara. Öyle de oluyor. En büyük destekçisi de Münevver Hanım. Oturumu her aşamada derleyip toparlıyor, hala yola koyuyor. Sağa sola kayarsa, onu hemen kanalize ediyor.    

* 

İkinci konuk, kent içinde yakından tanıdığımız bir insan. Kenti yakından tanıyan, sorunlarını bilen, sahiplenen,  çözüm üreten  Kent Konseyi Yürütme Kurulu’nda çalışma arkadaşımız. Dr. Ebru Manavoğlu.  Murat beyin söyleyeceklerini tamamlamak ya da eşlik etmek üzere orada bulunuyor. Eksikleri tamamlıyor, boşlukları dolduruyor. Dr. Ebru Manavoğlu, Antalya Kent Plancıları Odası Başkanı ve Kent Konseyi İmar Çalışma Grubu başkanı olarak kentin güncel durumuna değinerek, yapılan yanlışları ve daha güzel bir kent yerleşimi için yapılması gerekenleri anlatıyor. Kenti,  sorunlarını çok iyi biliyor ve uygun bir dille gündeme taşıyor.   

*
Kolaylaştırıcı Münevver hanımın konukları tanıtımı ile başlayan program, Murat beyin kente ufak dokunuşları ile devam ediyor. Dışardan görünse bile açıklamalarına bakıyoruz kenti yakından tanıdığını gösteren gözlemleri var. Pek çok konuya dikkat çekiyor.   

*
Katılımcı Dr. Ebru Manavoğlu, başkanı olduğu Antalya Kent Plancıları Odasının, pandemi ortamında gündeme aldıkları Dünya Şehircilik Günü’ne yönelik yaptıkları çalışmaları “kriz” başlığı altında topladıklarını söylüyor. Neden öyle adlandırdıklarını açıklıyor.   

 *

Odanın, hızlı kalkınma ve inşaat odaklı kentleşme ve yoğun göç yüzünden artan nüfus nedeniyle gıda, ekoloji, iklim, doğal afetler, sağlıksız kentleşme, imar affı, kuralsızlık, başına buyruk ihlaller ve pandemi gibi krizlerle uğraşmak zorunda kaldıklarını, bu konuların gündemlerini oluşturduğunu, bunu da kısaca “kriz” olarak nitelenebileceğini söylüyor.   

 * 

Yaklaşık 2 saati bulan etkinlik süresince Murat Germen’in fotoğrafları yardımıyla oluşturulan “Kadim Antalya’nın Güncel Portresi”, kentin son elli yıl içinde nasıl öngörülemeyen bir hızla geliştiğini, küçücük bir Anadolu kenti iken nüfus bakımından en fazla büyüme hızına erişerek ülkenin en büyük 4-5 kenti arasına girdiğini, göç vermeye, ama verdiğinden çok almaya devam ettiğini kanıtlıyor. Fotoğraflar da buna görsel olarak eşlik ediyor, denilenleri onaylıyor.     

 *

Bugün Antalya’nın, bir yandan dünyanın en önemli turizm destinasyonlarından birini oluştururken, kıyı şeridinde dünyanın en yeni, en lüks ve konforlu otellerine sahipken, diğer yandan ülkenin gıda ambarı olmaya, meyve üretiminde öncülük etmeye, kültür, sanat ve spor kenti olmaya aday olduğu dile getiriliyor.  

 *

Ayrıca turizm kuruluşlarının kusursuz salonları ile kongre turizminde de ön plana çıkmaya, yaz kış daha çok kurum ve kuruluşu yurt içinden ve dışından konuk etmeye hazır oldukları ifade edilerek, dünya çapında bir kongre kenti olması öneriliyor.  

 *

Bölgenin “Pamfilya” adına uygun biçimde eskiden olduğu gibi bugün de çok farklı uluslardan, farklı kimlikli insanlara ev sahipliği yaptığı vurgulanıyor.  Bunun da yetmediği, binlerce yıllık geçmişe sahip kadim kentin, adına da uygun düşecek biçimde bünyesinde en çok antik yerleşim yeri barındıran, yaz-kış kazıların devam ettiği, şaşırtıcı buluntulara eşlik eden benzersiz bir Anadolu kenti olduğu dile getiriliyor.   

*   

Yaşadığımız kent Antalya’nın, doğal güzellikleri, ulusal parkları, üzerinde oturduğu tarihi ve kültürel mirasın hepimiz farkındayız. Kentin özgün güzelliklerini sahiplenme ve koruma, geleceğe olduğu gibi bırakma sorumluluğumuzun olduğu anımsatıldı. Kent yaşayanları olarak özen göstermemiz gereken yalın doğru budur.  

*

Çok içten bir ortamda gerçekleşen uzaktan erişimli etkinliğin bence asıl başarısı, salt sorun tespit etmenin ötesinde,  var olan sorunların nasıl çözümleneceğine dair öneriler sunması, kenti geleceğe sağ salim, ama değerlerini koruyarak, bozulmasına izin vermeden gelişmesine yönelik ilkeler göstermeyi amaçlaması ve bunu da büyük ölçüde başarmış olmasıdır. Program,  bu yaklaşımlarla amacına ulaşmıştır, denilebilir.  

*  

Başarılı kolaylaştırıcılığı ve yönetimi için Münevver Eminoğlu’nu, anlamlı fotoğrafları ve yerinde görüş ve düşünceleri ile Murat Germen’i, genç bir bilim kadını, duyarlı ve tutarlı bir Antalya vatandaşı ve gönüllü bir sivil toplumcu olarak Dr. Ebru Manavoğlu'nu ve programa şiirleriyle eşlik eden, etkinliğe farklı bir lezzet katan şair dostumuz Ferruh Tunç’u kent adına ve kendi payıma kutluyorum.  

* 

“Daha mı özgürüz  

buraya geldik diye?…. 

belli ki; burada yaşayacağız 

yeni bir tufana kadar”  

* 

“Bak, şudur resmi ala doğanın 

artık yaşamıyor.  

bu da, yıkık anıtı 

meçhul kahramanın” 

*** 

“Çömlekçi çarkı dönmüyor, 

Çivi yazısı okunmuyor 

teknenin yelkeni yırtık 

sabanın direği kırık 

yılan çoktan bırakmış kabuğunu bahçemize.”  

mısraları kulaklarımızda çınlıyor.   

*

İşin özeti, Antalya kıyılacak, bozulacak, kirletilecek, betona boğulacak bir kent değil. Özen isteyen kent. 

Benzeri programların yapılmasını diliyorum.