"Yücel'in Çiçekleri" ni İzlemeden önce (I)

Türk ulusal eğitim tarihinin gerçek anlamda efsane bakanı sayılan Hasan Âli Yücel, 20. yüzyılda Anadolu aydınlanmasının öncülerinden ve uygulayıcılarından ve kilit isimlerinden biridir. 

Atatürk’ü anlamış, içselleştirmiş, ona ve devrimlerine gönülden inanmış bir Türk düşünürü ve aydın olarak, yaşadığı dönemde öğretmen, müfettiş, üst düzey eğitim yöneticisi, milletvekili ve bakan olarak yaptıklarıyla, yazdıkları ile toplumun devrim ve kalkınma yolunda önünü aydınlatan, yol gösteren bir eşsiz kişilik olmuştur.  

Bir eğitim devrimcisi, bir yenilikçi olarak Türk insanının, ulusun efendisi sayılan köylüden başlayarak topyekün kalkınmasını, her alanda üretime yönelmesini, çağdaş uygarlık yolunda ilerlemesini ilke edinmiş, ne yazık ki gerici ve tutucu çıkar çevreleri tarafından engellenerek faturasını sonradan sürekli kısıtlanarak, horlanarak çok ağır ödemiş, ama hiç hak etmemiş bir düşünce insanıdır.  

O, engin deneyimi, görgüsü ve bilgisiyle, çok okuyan, düşünen, sorgulayan, ülkenin eğitim alanındaki çıkmazlarına, olanaksızlıklarına umar arayan, sürekli ona kafa yoran, çözümler üreten bir kafa yapısına sahiptir. 

Yüzyıllarca aç açık bırakılmış, karabiliye teslim edilmiş bir soylu halkı, içinde bulunduğu bataktan kurtarmanın  yollarını aramış, art arda pek çok inanılmaz işler başarmıştır. Bu amaçla yurt çapında 20 yerde Köy Enstitüleri kurmuş, çeviri bürosu kurarak, orada ülkenin önde gelen aydınlarını görevlendirerek klasikleri dilimize çevirttirmiş ve insanımızın okumasını amaçlayan  kitapları, sayıları 500 ü bulan ak kitapları dilimize kazandırarak ufkumuzu açmıştır.     

Mustafa Kemal, eğitim alanında ilk ve tek adamsa, kuşkusuz bu konuda en etkin ikinci isim bizzat Hasan  Âli Yücel olmuştur.  

Yüreği insan sevgisi ile dolu olan Hasan Âli Yücel, eğitimi olanakları zorlayarak yurt çapında yaygınlaştırarak, “bozkırda açmayan çiçek bırakmamak” kararlılığı ile gerçekleştirmiştir. 

Yüreği, toplumun esenliği, eğitimi ve refahı (kalkınması) için çarpan, katıksız bir yurtseverdi. Vatan ve ulus sevgisi tavan yapmış bir aydınımızdı.  Doğuyu ve batıyı birbirine yedirmeden sentezlemişti.   

Sonunda beklenen oldu ve onun yaşamını konu edinen, gözler önüne seren bir film “Yücel’in Çiçekleri” adıyla çevrilerek, topluma yön göstermek üzere vizyona girdi.

Film bir ayna sanki, topluma aklı varsa göle gitmesini öğütleyen. Bilimi, rehber edinmesini, öneren. Üretime yönelmesini, kendi yağıyla kavrulmasını öğreten, başarının azim ve çalışma ile mümkün olduğunu örnek davranışları ile kanıtlayan. Ve işin en önemli yanı yaratıcılığın ve çözümcül yaklaşmanın tavan yaptığı bir yaklaşım olduğunu vurgulayan bir film.   Hasan Âli Yücel, alçak gönüllü kişiliği ie gerçek anlamda bir Türk büyüğü idi. 

Film, Antalya’da  TED Kolejinde ilk kez vizyona giriyor, seyirciler önünde görücüye çıkıyor. 11 Ocak Cuma günü  iki seans öğleden önce, iki seans öğleden sonra olmak üzere dört seans olarak halkın beğenisine ve değerlendirmesine sunuluyor. Yücel’in yaşamı, bir öğretmen, bir eğitim yöneticisi ve bakan olarak etkileyici örneklerle dolu.

Filme Yücel’in yurtserver kişiliği oldukça iyi yansıtılmış. Fırsat bulursanız görmenizi ve verilmek istenen mesajı algılamanızı önerebiliriz. Mutlaka görmeniz gereken bir film. Eğitimin yerlerde süründüğü, sonunculuklara abone olduğumuz bir ortamda özellikle eğitim yöneticilerinin bu filmi izlemelerini, gereken dersleri çıkartmalarını bekliyoruz.

Bakan Yücel, büyüklenmeyen, öğretmeninin soba yakma görevi verdiği öğrencinin sobayı yakamadığını görünce ona yardımcı olan, soba yakmasını öğreten, Öğrencilerin “İistiklal Marşı”nı başlangıçta iyi söyleyemediklerini gördüğüzaman öne çıkıp onlara İstiklal Marşını hem yönetip hem öğreten bir bakan. 

Bakan Yücel’in motivasyon yeteneği son derece yüksek. Tıp Fakültesi bitirmiş, akademik eğitim görmek üzere kendisine gelen bir tıp doktoruna Aksu Köy Enstitüsü’nün efsanevi doktoru ve sağlık bilgisi öğretmeni Bedia Kervancıoğlu’na, yıllar öncesinden “Vatan sizden hizmet bekliyor” diyerek, yurttaş olarak göreve çağırıyor, Bedia Hanım da bu ifadec üzerine hiç düşünmeden, “Nereye isterseniz giderim, efendim” diyerek Antalya’ya Aksu’ya geliyor. 

Yücel, örnek kişiliği ve olgun yapısı ile, eğitime adanmış kişiliği ile Tonguç’la uyum içinde çalışarak, “İyi İnsan, İyi Vatandaş” olmamızı öneriyor hep. Haydi o zaman, filmi görmeye ve sonradan yorumlayıp gereğini yapmaya hazır mısınız?