BEYLER, DAHA NE YAPSIN SİZE CUMHURİYET?
NOT: (Aklı evvel ve sözde (!) bir politikacı, haddini aşan bir konuşma ile her türlü kazanımlarından sonuna değin yararlandığı "Cumhuriyet" hakkında konuşarak, “Tarihteki en sert kültürel devrim, Türkiye'de yaşanmıştır. Mesela Fransız Devrimi, her şeyi yıkmıştır, ama lügate (sözlüğe) dokunmamıştır. Yine en sert devrimlerden bir tanesi, Mao'nun Çin kültür devrimidir, o da lügate (sözlüğe) dokunmamıştır. Ama maalesef (Ne yazık ki) bir kültür devrimi olarak Cumhuriyet (Bizim cumhuriyetimiz kastediliyor), bizim lügatimizi (sözlüğümüzü), alfabemizi (abecemizi), dilimizi, hasılı (işin özeti, kısacası) bütün düşünme setlerimizi yok etmiştir." Diyerek kendine yakışan ama haddini aşan bir konuşma yapmıştır. Kendine düşünüyormuş, konu ile ilgileniyormuş süsü vermiştir.
Bu yazı, Cumhuriyet Bayramı arifesinde o aklı evvel politikacıya bir yanıt olarak yazılmıştır. O gözle okunmasını ve cumhuriyetin kazanımlarının bir kez daha bilinçle anımsanmasını, sahiplenilmesini dilerim. İçinde bulunduğumuz ortamda bu son derece önemlidir. Hakkının teslim edildiği, şanına uygun bayram kutlamaları dileğiyle. YAS)
*
Yarın Cumhuriyetin 99. Kuruluş yıldönümü. Önümüzdeki yıl dalya demeye hazırlanıyoruz. Cumhuriyetimiz, yeni umutlarla yeni bir yüzyıla başlamaya hazırlanıyor. Değerini bilmek için ne çok nedenimiz var.
Biliyoruz, çağdaş bir yönetim biçimi olan Cumhuriyet, egemenliğin kesinlikle halka ait olduğu, yönetenlerin demokratik biçimde seçildiği, herkesin seçme seçilme hakkının olduğu, çoğulcu bir yönetim biçiminin adıdır.
Cumhuriyet, akla, sağduyuya ve bilime dayalı bir yönetim biçimidir. Ulusal bilincin tavan yaptığı, toplumcu tavırları ile ön plana çıkan, vatandaş hak ve sorumluluklarını gündeme taşıyan, her ortamda halkın esenliğini, mutluluğunu düşünen bir yönetim anlayışıdır Cumhuriyet. (Onu sadece insanın duygularını sömürmek niyetinde olanlar, her fırsatta kendine yontmak isteyenler anlayamazlar. YAS)
Cumhuriyet yönetimi, tam bağımsız, laik (din ve devlet işlerinin ayrı tutulduğu, inanç özgürlüğünün bireye özgü olduğu) çağdaşlığı hedef edinmiş bir yönetim anlayışıdır. (Bu çağda kafaları hala Orta Çağa ve şeriata takılı kalanların da bunu anlamaları mümkün değildir.)
Cumhuriyet, ulusu oluşturan herkesi, ayrımsız her bireyi birinci sınıf vatandaş kabul eden, artık ülkede köylü kalmadığına ya da yok denecek kadar azaldığına göre toplumdaki herkesi "ulusun efendisi" yapmayı amaç edinen devrimci, yenilikçi, ilerici ve çağdaş bir yönetim anlayışıdır. (Kendini birinci sınıf zannedenlerin de, “ben bilirim” diyenlerin, insanların eşitliğini kabul etmeyenlerin, kadını ikinci sınıf görenlerin de bu ilkeleri anlamalarını bekleyemeyiz.)
Cumhuriyet, halkın desteğine bağlı olarak her fırsatta halkını düşünen en gelişmiş yönetim anlayışıdır. Onun temel dayanağı, “yurtta barış, dünyada barış” ve “tam bağımsızlık” ilkesidir.
Cumhuriyet, acı, gözyaşı, üzüntü sıkıntı vadeden değil, sürekli diş sıkmayı, sabretmeyi, yazgı bilmeyi öneren değil, üreterek yüzü gülen yaşama olumlu bakan insanlar hedefleyen ve gereğini yapan anlayıştır. Sömürü düzenine hep birlikte karşı çıkılan, üretilenlerin hakça paylaşıldığı bir yönetim anlayışıdır. Tam bağımsızlıktır, saygınlıktır, refahtır, gözünü kalkınmaya ve yukarı hedeflere dikmek, yol almaktır. Az şey değildir "cumhur" olmak, halk olmak, bağımsız olmak. Onun değerini bilmek, gözümüz gibi korumak bilinçli yurttaşlar olarak görevimizdir. Farkında olmayanların fark etmelerini sağlamaktır. (Çıkar çevrelerinin, eşitsizliklerden yararlananların buna sahip çıkmalarını bekleyemeyiz. Düşünceye hor bakanlardan doğru karar beklersek her zaman yanılırız.)
Kalkınma yolunda bir yarışmadır cumhuriyet. Bir uyanıştır, algı yükselmesidir. Cumhuriyet yönetiminde yükselmenin sınırı yoktur. Çalışma, atılım yapma yolunda sınırsız hizmettir. Cumhuriyet, uygarlık yolunda zirveye giden kılavuzdur, doğru yoldur. Bilgiye, bilime, bilimsel düşünceye içten bir çağrıdır. Çağrı değildir, uygulamadır. Değerlendirmedir.
(Bilime uzak olanlardan, önyargılı insanlardan doğru yorum yapmaları beklenemez. Onlar ancak ezberlediklerini ve kendilerine ezberletilenleri tekrarlarlar. Papağan gibi) Cumhuriyet, bir erdem rejimidir. Değerini bilelim. Gerçekten cumhuriyet çocuğu olmayı becerenlerin, hakkını vererek yaşayanların bayramını kutlarım.