Büyük eğitimci Tonguç'un ölüm yıldönümü.

24 Haziran Büyük eğitimci Tonguç'un ölüm yıldönümü. Ömrünü eğitime hasreden Tonguç, çalışmamızı, iş üretmemizi, olaylara çözümcül bakmamızı, topluma öncülük etmemizi, davranışlarımızla örnek olmamızı isterdi. Birer eğitim gönüllüsü olarak bizler de "Nasıl Bir Eğitim Yakışır Bize?" diyerek sevgili öğretmenimizi ölüm yıldönümünde saygıyla anıyoruz.

Toplumun temelini oluşturan bireyin davranışlarını, koşullarını olumlu yönde değiştirme işlevi gören Eğitim, eğitilmiş bireylerin devreye girmesiyle toplumsal kalkınma için olumlu yönde atılan bir adım, bir çözüm yolu, yararlı bir araçtır.

Geniş kesimlere ulaşan ve ülke çapında yaygınlaşan eğitim sayesinde toplum, nitelikli bireylere (yurttaşlara) kavuşmakta, onların da kalkınmaya katkıları artmaktadır.

Eğitilmiş, gerekli donanımları almış insan kaynağına sahip toplumların ilerleme yolunda yeterince eğitilmemiş toplumlara kıyasla daha avantajlı olduğu bir öngörünün ötesinde yalın bir gerçektir.

Toplumun eğitim düzeyi ile gelişmişlik düzeyi arasında çok yakın bir ilişki vardır. Cehalet içinde yüzen, eğitime sıcak bakmayan, eğitime gerekli yatırımı yapmayan ya da önemsemeyen toplumlar, ayakları bir biçimde prangalı, hareket kabiliyetleri kısıtlı toplumlardır.

Topluma ve onu oluşturan bireylere verilen eğitimin temel amacı, ülkenin ve halkın her türlü gereksinimlerini karşılamak olmalıdır. Eğitim, yapmacık, yapay değil, göz boyayıcı (göstermelik) ezbere dayalı değil, tamamen uygulamaya dayalı, üretimsel ve işlevsel olmalıdır.

Yeterince eğitilmemiş bir insanın her alanda bilinçli davranması, yetki ve sorumluluklarını bilmesi, sorgulaması olanaklı değildir. Haklarını bilmeyen insanların hak talep etmeleri de mümkün değildir. Onlar, ne veriliyorsa onuna yetinen, biat eden (her denene inanan), doğruyu eğriden ayırmakta güçlük çeken körü körüne cehalete (karabiliye) teslim insanlardır.

İnsan, diğer canlılardan ayırıcı özelliği olan aklını kullanma ve düşünerek hareket etme yeteneklerini kullanarak olası sorunları çözecek yapıya sahip tek canlı varlıktır. Olayları enine boyuna değerlendirme ve çözüm yoları arama, seçenekli bakma ancak eğitim yoluyla elde edilir.

Eğitim-öğretim kurumlarında verilmesi gereken eğitimi, toplumdan, toplumun gereksinimlerinden ayrı düşünmek olası değildir. Her aşamada eğitim-öğretim düzenlenirken, çağcıl olmasına, dünü değil, bugünü ve yarını kurtaracak kendi kendine yeten ve yenilikleri, gelişmeleri toplumun yapısına anında uygulayarak geri kalmamasına özen gösteren bir yapıda kurgulanmak ve uygulanmak zorundadır. Taklitçi (kopyacı) eğitimin bir yararı olmadığı için özgün ve yöresel olanaklara ve gereksinimlere cevap verecek tarzda olmalıdır.

21. yüzyıl dünyasında eğitim, bilim yolunda ilerlemek, aklı ve sağduyuyu egemen kılmak, en son teknolojiyi öğrenmek ve kullanmak, üretimi baş tacı etmek, toplumun yaratıcı gücünü harekete geçirmek, ivme kazandırmak zorundadır.

Sağlıklı, doğru kararlar alabilen bir toplum yaratmanın olmazsa olmaz koşulu, en büyük yatırımı eğitime ve toplumun geleceğini oluşturan gençlerin yetişmesine yapmak olmalıdır.

Bir ülkenin mutlu yüzü gülen bireylerden oluşması, sürekli öğrenmeye ve aldıkları eğitimin ne kadar nitelikli olduğuna bağlıdır. Bilgi ve beceri ve deneyim, alınan eğitimle, kuramsal bilgilerin pratiğe dökülmesiyle (uygulamaya konmasıyla) sağlanabilir.

Toplumda olumlu gelişen her şey verilen eğitimle ilintilidir. Üretim de eğitimin ana amaçlarından biri olmak durumundadır. Nitelikli iş gücü, iş kotarma becerisi ve üretime yatkınlık, gelişmişlik, eğitim sonucu adım adım gelişen, ulusal geliri artıran toplumsal gelişmeyi olanaklı kılan unsurlardır.

Eğitim kaçınılmazdır, çünkü becerikli, yetenekli, üretici kısacası nitelikli insan gücünü yetiştiren, üretime doğrudan katkı koyan odur.

Eğitime yapılan yatırım, harcanan para asla bir israf değil, geleceğe dönük bir olanak yaratmadır. Kaçınılmazdır. Kısıtlanamaz, azaltılamaz.

Nitelikli eğitim, verimli üretim için de toplumsal kalkınma için de kaçınılmazdır.

Kesim çözüm için eğitime yeterince maddi kaynak ayrılmalı, okulsuz insan, öğretmensiz okul ve öğrenci bırakılmamalıdır.

Çağdaş donanımlara sahip olmayan okul bulunmamalı, yatırımlar ülke çapında dengeli ve eşit dağıtılmalıdır.

Öğretmen yetiştirme, eğitim kurumlarının fiziki alt yapıları, donanım eksikleri ve öğretmen ve yardımcı personel eksiklikleri bir an evvel giderilmelidir.

Eğitimde kişi başına yapılan yatırım yeterli düzeye çıkartılmalı, kısıntı ya gidilmemelidir. Devlet, milli eğitim bakanlığı eğitim işini özel sektöre devretmek yerine kendi üzerine almalı, eğitimi her yaşta parasız kılmalıdır. Anaokulu, okul öncesi , ilk ve orta öğretim kesintisiz 12 yıl süre ile zorunlu olmalı, herkes en azından lise mezunu yapılmalıdır.

Toplumun ivedilikle gereksinim duyduğu mesleklere yönelik eğitimler verilmeli, bilim ve teknoloji, kültür ve sanat ve spor tabanlı meslek liselerine önem verilmelidir.

Eğitim kurumlarında emek kutsanmalı, değeri bilinmeli, üretimin artırılması için gayret edilmelidir.

Verilecek nitelikli eğitim sayesinde ülkenin doğal kaynakları doğru kullanılacak, sermayenin akıllı kullanımı ile ülkenin kalkınması sağlanacaktır. Bu hammadde satarak değil, mamul madde üreterek gerçekleşecektir. Bu vatan topraklarını satarak, üretim tesislerini satarak değil, daha çok üreterek sağlanacaktır.

Nitelikli eğitim sayesinde oluşan eğitilmiş ve bilinçli insan gücü sayesinde kıt kaynakların bile doğru kullanımı söz konusu olabilir. Almanya ve Japonya gibi gelişmiş ülkeler, bunu yaparak, gelişmekte, ekonomilerini ayakta tutmaktadırlar. Kısacası eğitimin ve eğitim yoluyla ulaşılan insan gücünün önemi yadsınamaz. Öyleyse, eğitimin, bir ülkenin kalkınmasında ana yatırım kalemi olduğunu, vazgeçilmez, ertelenemez olduğunu söyleyebiliriz.

Eğitim yoluyla elde edilen bilginin süs olarak kalması değil, kullanılması işe yarar kılınması da önemlidir. Yapıcı ve yaratıcı insan gücünün yetiştirilmesinde eğitimin önemi yadsınamaz.

Eğitim kurumlarının nitelikli insan gücü yetiştirme işlevinin yanı sıra, toplumun kültürünü tanıtma, yayma ve araştırma yoluyla geliştirme işlevi de vardır.

Eğitim kurumlarında yapılan bilimsel araştırmalar, elde edilen bulgular, toplumdaki tüm kurumların bilinçlendirilmesi, geliştirilmesi ve değiştirilmesinde etkin rol oynamaktadır. Eğitimle sağlanan bilgi ve beceriler, toplumun kalkınmasına etkin rol oynadıkları gibi bireyin eğitim düzeyinin düşüklüğünden kaynaklanan bazı olumsuzlukları da azaltmaktadır.

Bir ülkenin gelişmişlik düzeyi, o ülke insanlarının iyi ve sürekli bir eğitim almaları ve bununla kazandıkları bilgi, beceriyle ekonomik büyümeye yaptıkları katkı ile ilintilidir. Ülke kalkınmasının temel unsuru olan bireyin eğitilip bilinçlenmesi, arama, çalışma, öğrenme ve düşünme isteği ile donatılması, öncelikli gereksinimidir.

Geleneksel eğitim sistemleri, ezbere dayalı tekrarlanan bilgiler, bilim ve teknolojide hızlı gelişmeler, sosyo-ekonomik küreselleşme ve bilgisayar kullanımı, toplumun dönüşümü ve çağın değişmesiyle ters orantılı olarak sürekli değer kaybetmektedirler.

Eğitim, bireylere çevrelerinde oluşan değişmelere uyum sağlayabilmeleri için yeni davranışlar kazandırmakla yükümlüdür. Eğitim sisteminin bu yükümlülüğünü yerine getirebilmesi, hızla değişen bilgi ve teknolojiye ayak uyduracak bir niteliğe erişmesi ile mümkündür. İnsanı, hem çevredeki değişimlere uyum sağlayacak hem de değişim yaratacak yeterliliğe ulaştırmak eğitimin görevi olunca, eğitim sisteminin sürekli bir değişme ve yenileşme içinde olması gerekmektedir.

Günümüzde eğitimin amacı sadece okur-yazar yetiştirmekle kalamaz, aynı zamanda yaratıcı, girişken, küresel düşünüp yerel hareket edebilen girişimciler, her alanda üretken ve yaratıcı bireyler de yetiştirmek ve toplumun hizmetine sokmak zorundadır. Toplumu oluşturan her yaştaki bireylerde daha çok eğitim talebinde bulunmalı, eğitim adına daha çok şey istemelidir.

Mademki, ülkemiz, çağdaş olmak, kalkınmak, dünyadaki hızlı değişime ayak uydurmak azim ve kararlılığındadır, eğitim alanında doğru adımlar atmak zorundadır. Tutulacak yol, bilimin ve aklın yoludur. Dogmaların esiri olmakla ilerlemek, çağdaş toplumlar arasında yer almak mümkün değildir. Eğitimsiz kalarak başkalarına yem olmayalım