MELTEM ESİNTİSİ

Sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur

O, sporu spor için yapan, gerçek sporun sağlık için yapıldığına inanan, para için değil, amatör ruhla, hevesle istekle yapılan sporun gerçek spor olduğuna inanan ve savunan, yaşam boyu “fair play”i  (dürüst oyunu) destekleyen komple bir sporcu, bir öğretmen, bir bürokrat ve herkesin bildiği şarkılarıyla ünlenen bir besteci idi. Bu kadar ipucundan sonra umarım kim olduğunu bildiniz.  

 *

“Eski Dostlar” şarkısının bestekarı Gültekin Çeki’den söz ediyorum. Yazıya bir anektodla devam etmek istiyorum. Bir klasik Türk müziği yarışmasında ödül alan besteciler ve jüride bulunan ünlü besteci üyeler bir aradalar. Hemen herkesin çok bilinen sıklıkla söylenen şarkıları var. Her gün radyolarda, televizyonlarda defalarca çalınıp söylenen şarkılar bunlar.  

 *

Sunucu hepsini toplu bir fotograf çekimi için sahneye çağırıyor. Ortak bir şarkıyı söylemeleri isteniyor kendilerinden. Bilin bakalım hangi şarkıyı söylüyorlar?  

 *

Hepsi söz birliği etmişcesine  Gültekin Çeki Hocanın “Eski dostlar” şarkısını söylüyorlar. Şarkı herkesin ezberinde çünkü. Abartı mı değil mi tam bilmiyorum, ama ulusal marşımızdan sonra en çok bilinen ve en çok söylenen, en sık tekrarlanan şarkı “Eski Dostlar”dır  deniyor. Bana da bu ifade doğru gibi geliyor. Şarkı bir yerlerde çalınmaya görsün, yüksek sesle söylemeseler bile, herkes mırıldanıp mutlaka şarkıya eşlik ediyor. Öylesine halka mal olmuş bir şarkı bu. Nerdeyse her konserde, her grup tarafından icra ediliyor.       

Şayet öyleyse, şair Hayri Mumcu’nun sözlerini yazdığı şiire nasıl bir nefes üflemiş ki, Gültekin Çeki ağabey, şarkıyı herkesin beynine melodi melodi, satır satır nakşetmiş. Ruhunun güzelliğini, dostlara vefa duygusunu şarkıya aktarmış, adeta beyinlere kazımış.           

Doğrudur, az sayıda bestesi var, bunu hepimiz biliyoruz, ama sıradan sayabileceğimiz hiçbir bestesi yok. Her bir bestesi anlam ve içerik olarak, melodi olarak özgün ve güzel. Hiçbiri kulağı tırmalamıyor.   

 *

Asıl işi Beden Eğitimi öğretmenliği olan Gültekin Çeki, müzik bilgisi ve güzel sesi ile daha gençliğinde kendini kanıtlamış, profesyonel bir ses yarışmasında tüm rakiplerini geçerek “ses kralı” seçilmiş bir insandı.  

Onun özenerek beğenerek seçtiği, sözleri konusunda kılık kırk yardığı ve itina ile bestelediği şarkıların hiçbiri sıradan şarkılar değildi. Ayrımsız hepsi, duygu dolu, anlamlı, mutlaka mesajı olan, gönüllere hitap eden, insanın içine işleyen, dokunaklı, buram buram müzik ve insan sevgisi kokan kalıcı eserlerdir. Bir uçtanbir uca Anadolu'yu dolaşır, Anadolu insanını kucaklardı.  

 * 

O besteciliğine çok sevdiği, izini sürdüğü, kendini borçlu saydığı Atatürk’ü de ortak etmiş, büyük önderi de bestelerine konu edinmiş bir kişiliktir.  

Gültekin Çeki, Atatürk Cumhuriyetinin sağladığı olanaklarla, Atatürk devrimlerinin yetiştirdiği, mesleğine adanmış, Atatürk’ün istediği türde “çevik, dürüst ve ahlaklı” bir sporcu olmuş, mesleğini severek icra etmiş bir eğitimci, bir müzik adamı olmuştur. Bulunduğu her ortamda ülkesini hakkıyla temsil etmiştir. İnsanları spora ve müziğe özendirmiş, kendisi de davranışlarıyla örnek olmuştur.  

 *

Tam bir Atatürk sevdalısı olan ve iliğinde kemiğinde Atatürk’ü ve devrimlerini duyumsayan Gültekin Çeki, yine Atatürk üzerine yazdığı şiirlerle tanınan öğretmen-şair "Özbek İncebayraktar"ın “Atatürk deyince” adını taşıyan şiirini de “Sofyan” bir beste olarak hazırlamış ve toplumun hizmetine sunmuştur. Şiirin sözleri şöyledir: 

 

“Atatürk deyince aklıma çalışmak gelir. 

Zorlu savaşlara, çetin işlere alışmak gelir. 

Kavgaların, öfkelerin üstünde barışmak gelir. 

İnsanca, uygarca yaşamak için  

kendi kendimizle yarışmak gelir.” 

*

Gültekin Hoca, bestelediği şarkının sözlerini kendine kesinlikle ilke edinmiş, yaşam boyu Atatürk yolunda yürümüştür. Atatürk’ün öğretmeni olmuştur. “Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür” tanımına uygun, bedeniyle, ruhuyla katıksız bir öğretmendir, O. Yaşam boyu ona yaraşır davranmıştır.   

 * 

Gültekin Çeki, sadece Özbek İncebayraktar öğretmenin şiiri ile yetinmemiş, “Atatürk” adını taşıyan bir başka şiir daha bestelemiştir.  

 

“Hüseyni” makamında yine “Sofyan” bir beste olan bu şarkının sözlerini de "Sabahattin Çankaya" yazmıştır. Bestelenen şiirin sözleri, şöyledir:  

 

“Atatürk, ne heykelde, ne tunçta, ne taştadır, 

Sevgi dolu gönülde, uygar olan baştadır. 

Yüz yaşına girse de, ölmezliğe erişmiş, 

Atatürk, barış için açılan savaştadır. 

Atatürk, yolundaki, gençlikle bir yaştadır.” 

 *

Antalya Kent Konseyi’nde uzun süre beraber çalıştığımız, “Eski Dostlar” korosunda birlikte şarkılar söylediğimiz, konuştuğunda sohbetine doyamadığımız, şarkı seslendirince sesine hayran kaldığımız Gültekin Çeki ağabeyi 4 Mayıs 2016 tarihinden kaybettik. Kaybettik demiyorum, unutulmazlar dünyasına, sonsuzluğa, ölmezler arasına gönderdik. Anılarımıza kattık.  

 

Tam da Mustafa Kemal Atatürk'ün tanımladığı gibi, ileri yaşına rağmen hep genç kalmayı başaran, çağdaş, uygar, demokrat, hümanist, yetenekli bir sanatkar ve gerçek bir sportmen, bir bilge adam, görmüş geçirmiş deneyimli bir öğretmen olarak Gültekin Çeki, adını klasik Türk müziği tarihine yazdırmış bir Türk büyüğüdür.  

 

Ona sevgimiz hudutsuz, saygımız sonsuzdur. Şarkıları ile ölümsüz olduğunu hepimiz biliyoruz. O hepimizin “eski dostlar”ın dan biridir. Onu çok seviyoruz. Ölüm yıldönümünde rahmet ve sonsuz ışık diliyoruz.     

 

Yayın Tarihi
03.05.2021
Bu makale 1100 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!