MELTEM ESİNTİSİ

İki Bayram Arasi Atatürk’e Mektuplar (2)

YAVUZ ALİ SAKARYA

“Değerli ulusuma şunu öğütlerim ki, bağrında yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki öz cevheri çok iyi araştırma dikkatinden bir an geri kalmasın!”

Mustafa Kemal Atatürk

Sevgili Atatürk, Türkün büyük atası, kurduğun Cumhuriyeti gerçekten içine sindiremeyen, halkın kendi kendini yönetmesi demek olan demokrasi anlayışını kendisi içselleştirmediği gibi toplumun da içselleştirmesini istemeyen, eline geçen her fırsatta onu kötü göstermeye yeltenen, kadını, ikinci plana atan, okumayı, öğrenmeyi kötüleyen gericilerin yobazların bulunduğunu biz de biliyoruz, dünya alem de biliyor.

Türk toplumu, bu tip insanlar tarafından son yıllarda bile isteye Ortaçağ karanlığına sürükleniyor. Kadınlarımız haksız yere kapanmaya zorlanıyor, mahalle baskısı uygulanıyor, Okullar da öğrencilere çağdaş ve bilimsel eğitim verilmek, aklın ve sağduyunun izini sürmek yerine, dogmatik düşünceler ve hurafeler öğretilmeye, çocuklarımız, çeşitli tarikatlar ve cemaaatler eliyle çağdışı şekillendirilmeye, biçimlendirilmeye çalışılıyor. Okul dışında kalmaya zorlanıyor.

Ne yazık ki, sevgili Atam, senin öğüdün doğrultusunda doğru insanları seçmeyi bilmiyor, kendi elimizle düştüğümüz kuyuda habire debelenip duruyoruz.

Olumsuz koşullara ve kötü gidişe karşın, senin yolundan gitmeye kararlı bizler, batı uygarlığını aşmaya kararlı insanlar olarak, yaşadığımız, soluk alıp verdiğimiz sürece, böylesi gerici yaklaşımlara, yanlış tavırlara asla izin vermeyeceğiz. Öncelikle bunu dile getiriyor, yurdumuzu karanlık güçlere, karanlığa teslim etmeyeceğimizi, çağdaş ve evrensel değerlere sonuna kadar sahip çıkacağımızı, bu konuda kesin kararlı olduğumuzu söylüyoruz. Söylemiyoruz, haykırıyoruz.

Sevgili Atam, seni doğru anlamak ve anlatmak için elimizden geleni yapıyoruz. Sana olan saygımızi bu toplum için yaptıklarına hayranlığımız giderek artarken, çağlar aşan, güncelliğini koruyan, her geçen gün daha bir anlam kazanan görüş ve düşüncelerini sürekli gündemde tutmak, toplumu görmek istediğin yere taşıyabilmek için gösterdiğimiz bütün çabalar.

İlkelerini, başarmak istediklerini gelecek kuşaklara aktarmak, doğru eğitilmiş, ulusal bilinç sahibi, geçmişini bilen, tarihten dersler çıkartan, geleceğe bilimin ve aklın aydınlığında ulaşmak isteyen, devrimlerini sürdürecek, toplumu çok daha ileri noktalara taşıyacak yeni kuşaklar yetiştirmek derdindeyiz. Seni araştıran, ilkelerini öğrenen, kendisine örnek alan insanlara, her zamankinden fazla gereksinim var bugün.

“Anadolu bozkırında kendiliğinden açıp solan hiçbir kır çiçeği bırakmamak” bütün derdimiz tasamız. Toplumu öyle iyi eğitelim ki, gönül huzuruyla kimi seçeceğini bilsin, takım tutar gibi parti tutmasın, körü körüne gitmesin, doğruyu eğriden ayırabilsin.

Sevgili Atatürk, yurdu ve yurt insanını kurtarmak üzere Samsun’a çıktığın tarihin yüzüncü yılı yaklaşırken, uygarlık ufkunda bir güneş gibi doğmasını istediğin bir toplumu istediğin ölçekte yaratamadığımızı, geçen yüz yıllık zamanı çok ta iyi kullanmadığımızı biliyor, gerçekten Türk ulusu adına üzülüyoruz.

En azından bundan böylesi için, yukarıdaki öğüdün doğrultusunda doğru insanları seçerek, aklın yolundan gitme, bilimi gerçek yol gösterici kabul etme ve gereğini yapma zamanının geldiğini,hatta geç bile kalındığını söylemek istiyoruz. Başımızı daha fazla taştan taşa vurmak istemiyoruz. Aklımızı başımıza toplayalım, çağlar aşan Mustafa Kemal düşüncesini rehber edinelim, sürülecek başka iz aramayalım, diyoruz.