Bulaş artışının önlenmesinde, pandeminin geriletilmesinde Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı gibi birinci derecede sorumlu resmi kurumların yanı sıra, okullara, yöneticilere, velilere, öğrencilere, yerel yönetimlere ve öğretmen sendikalarına, sivil toplumlara düşen görevler var. Aralarında koordinasyon sağlanması sorunun çözümü açısından yaşamsal önem taşıyor.
Her düzeyde eğitim veren kurumlarda hijyen (sağlık) önemli bir sorun olmaya devam ediyor. Eğitime ve sağlığa yönelik yatırımlar, ayrılan ödenekler ve yetersiz personel sayısı sorunları çözümden uzaklaştırmaktadır. Okulların, elindeki kısıtlı olanaklarla bunları istenen düzeyde çözmeleri zor görünmektedir. Okul-aile birliklerinin katkısı ise, pandemi, enflasyonist ortam ve oluşan ekonomik kriz, azalan gelir, yetersiz maaş ve aşırı fiat artışları nedeniyle zorlaşmaktadır. Olayları oluruna bırakma, görmezden gelme, yok sayma gibi vurdumduymaz anlayışlar çözüm noktasında hepimizi üzmektedir.
Kulak kabartan olursa, çözüm için bizim de kimi önerilerimiz var:
Okulların bütçeleri, Bakanlık tarafından gönderilen paralar, ihtiyaçları karşılayacak oranda artırılmalıdır. Eğitim alanında bütçe artışına gidilmelidir. Bu, gerekçe uydurulmadan yapılmalıdır. Derhal.
Eğitim bütçesi kesinlikle ve bir an evvel artırılmalıdır. Bütçe birkaç katına çıkartılmalıdır. Göstermelik artışlar yeterli değildir. Delik büyük, yama küçüktür.
Merkezi yönetim, yerel yönetimlerin de desteğini alarak, okulların hijyenine yönelik ihtiyaçlarının karşılanması için ortak önlem alma, durumundadır. Bu durum önemlidir, bir an evvel hijyen koşullarının artırılması konusunda merkezi yönetim karşı çıkmak, engel çıkartmak yerine iş birliği yapma yolunu tutmalıdır. Yerel yönetimlerin tüm olanaklarını seferber ederek, okulların belli aralıklarla temizlenmesi yolunda önlemler alması, gerekiyorsa, her okula bir en az bir görevli istihdam edilmesi yolunu tutması gereklidir. Temizlik olmazsa olmaz koşuldur. Ülkenin geleceği olan çocuklar riske atılamaz.
Eğitim, önemlidir. Ülkemizin geleceği olan çocuklarımızın eğitimi, sağlıklı eğitimi birincil öneme haizdir. Eğitim devam ederken, okullar açık tutulurken, sağlıklı ve güvenli bir ortam oluşturmak önemlidir. Tersini yapmak, ya da işi oluruna bırakmak, salgının yayılmasına, toplumsal bulaşın ve her yaştan ölümlerin artmasına, pozitif vaka sayısının gözleri korkutacak biçimde çoğalmasına neden olacağı için bir an evvel önlem almak gerekir. Kaybedilen her dakika, bulaş açısından olumsuz sonuçlara gebedir. Bunu görüyoruz. Okuyoruz, biliyoruz.
Kentlerde merkezi yönetimi temsil eden Valilik , yerel yönetimlerle yakın temas içinde olmalı, onlarla güç birliği yapmalı, sorunun çözümünü kolaylaştırmalıdır. Önlemler, birlikte ama tek koldan yürütülmelidir. Olanaklar kurumlara eşit dağıtılmalıdır.
Öğrenci velileri, veli dernekleri, okul-aile birlikleri, devreye sokulmalı, yetersiz kalınan noktalarda her alanda iş birliği sağlanmalıdır. Temizlik konusu, birlikte denetlenmelidir.
Temizlik maddesi üreten kurumlarla görüşülerek yeterince madde, uygun fiyatla alınmalı ve kullanılmalıdır. İhmal edilmemelidir.
Okullar, koridorlar, sınıflar, başka salonlar, laboratuvarlar gibi eğitim alanları sıklıkla temizlenmeli, havalandırılmalı, gerekli sayıda maske bulundurulmalı, dezenfektan, sabun, deterjan, kağıt havlu ve tuvalet kâğıdı gibi malzemeler eksiksiz temin edilmelidir. Bu konuda mazeret aranmamalıdır. Para yok denilmemelidir.
Eğitim devam edecek, okullar açık tutulacak, aksamalara izin verilmeyecekse, öğretmen ve personelin ve öğrencilerin kesinlikle aşılanmaları sağlanmalıdır.
Değişik gerekçelerle aşı olmak istemeyen öğretmenler, öğrenciler ve yardımcı personel, bu konuda ikna edilerek mutlaka aşı yaptırılmalıdır. Bu konuda öğretmen örgütleri, sağlık kurumları gerekli bilgilendirmeleri yapmalıdırlar.
Yeterli sayıda aşı temini sağlanmalıdır. Bu bir devlet politikası olmalıdır. Aşı ve ilaç temini, dışa bağımlı olmaktan kurtarılmalıdır.
Bu aşamada, gerekli olmayan başka yatırımlar yapmak, onlara öncelik vermek yerine daha çok okul yapma, daha çok sınıf oluşturma, sınıflardaki öğrenci sayılarını seyrekleştirme ve köy okullarını yeniden açma, her okula en az bir öğretmen sağlama, atama bekleyen öğretmenleri bir an evvel görevlendirme gereklidir. Ayrıca yurtlar yaparak, öğrencilere sağlık koşullarına uygun barınma olanakları sağlanmalı, öğrenciler cemaat yurtlarına mahkum edilmemelidir.
Olanaklar yeterli değilse, toplumun katkısı, varlıklı insanların desteği talep edilebilir. İçinde bulunulan durum, koşullar açık yüreklilikle açıklanabilir. Temizlik malzemesi üreten kurumlar fazla mesai yaparak daha çok üretime yöneltilebilir. Okullarda yeterli temizlik elemanına iş sağlanarak, işsizliğe de bir ölçüde çözüm bulunabilir. Vergilerin önemli bir bölümü, eğitim yatırımlarına kanalize edilebilir. Edilmelidir.
Pandemi konusunda toplumca çeşitli zorluklar yaşadığımız bir gerçek. Yaşamın, zorluklarla baş etmek olduğunu bilmeliyiz. Olumsuzluklar, engeller karşısında pes etmemeli, teslim bayrağı çekmemeliyiz. Yaşam, değişimle, ekşi limon olanaklarından yararlanıp limonata yapmakla, turunçtan reçel yapmayı öğrenmekle, olanaksız görüneni olanaklı kılmakla mümkündür. Yaşam, olumluya döndüğünde anlam kazanır. Görevimiz, zorlukları yenmektir. Pandemi, bunlardan sadece biridir. YAS