MELTEM ESİNTİSİ

Neliklerle kurduk biz bu cumhuriyeti.

YAVUZ ALİ SAKARYA

Neliklerle kurduk biz bu cumhuriyeti. Toplumca verdiğimiz emeğin, gösterdiğimiz özverinin, döktüğümüz kanın, ödediğimiz bedelin haddi hesabı yok. Her karış toprağın atalarımızın kanlarıyla sulanarak vatan yapıldığını biliyoruz hepimiz.

Ne sıkıntılar çektik bağımsızlık yolunda ilerlerken, “Ya istiklal, ya ölüm” derken, ne dikenli yolları aştık, ne dönemeçler çıktı, çıkartıldı önümüze, ne tuzaklar kuruldu, ne karanlıklar tünellerden geçtik. Ne virajlar atlatıldı.

Yedi düvele kafa tuttuk, bağımsızlık yolunda bir olduk, birbirimize kenetlendik. Çıkışı el yordamıyla değil, bir olarak, birlik olarak ortak akılla bulduk. Sırt sırta verdik ve başardık. Gücümüzü, kararlılığımızı dünya aleme gösterdik.

İnönü olduk, 300 yıla yakın makus talihimizi (kötü giden yazgımızı) değiştirdik, kan rengiydi Sakarya, 22 gün öyle aktı, Sakarya’yı kazandık. Çiyiltepe olduk, komutanımıza söz verdik, yarım saat mühlet istedik tepeyi almak için, alamadık, onurumuza yediremedik, çektik beylik tabancamızı, gözümüzü bile kırpmadan bastık tetiğe, vatan uğrunda can verdik.

Mustafa Kemal olduk, Akdeniz’i hedef gösterdik, 15 günde İzmir’e varırız dedik, sözümüzde durduk, 14 günde İzmir’i aldık. “1 gün yanılmışız” dedik. Dolu dizgin sürdük atımızı, İzmir’e ilk giren kıtaların arasında olmak istedik. O gururu toplumca taddık.

Kolay olmadı yurdun kurtuluşu. Düşmanın denize dökülmesi sanki Kaf Dağı’nın ardındaki hayaldi. Yoksulduk, elimizde avcumuzda yoktu hiçbir şey, yurdumuz işgal altındaydı. Kara bulutlar çöreklenmişti üstümüze.

Öne düşen, yazgımızı değiştiren Mustafa Kemal adlı bir kahramandı. Öngörüleriyle geleceği gören, salt ufku değil, ufkun ötesini de gören benzersiz bir liderdi. Cesareti ile askerinin önüne düşen mangal yürekli bir askerdi.

Adım adım çıkıldı yola, yollar birlikte yüründü. 19 Mayıs, 23 Nisan, 23 Temmuz (Erzurum Kongresi başlangıcı), 26 Ağustos, 30 Ağustos, 4 Eylül (Sivas Kongresi), 29 Ekim, 9 Eylül (İzmir’in kurtuluşu) kilometre taşlarıydı bu sonu aydınlığa çıkan yolun. Zorlandı zafere giden yollar. Ve Başarıldı. Vatansız kalmayalım diye gösterildi bütün çabalar.

İşgal kuvvetleri dört bir koldan geldiklerinde güzel yurdumuza, kolay olur sandılar, Türk ulusu yazgısına razı olur, her denene olur verir sandılar. Masa üzerinde galiptiler, kendilerini dünyanın efendisi, diğerlerini köle sanıyorlardı. Güçlerine karşı konulmaz, ses çıkarılmaz sanıyorladı. Ne zaman ki “geldikleri gibi giderler” diyen bir katıksız Türk, Mustafa Kemal çıktı, oyunlarını bozdu, süngülerini düşürdü, yedi düveli defalarca yendi. Arkalarına bakmadan kaçırdı onları. Çünkü o Türk ulusuna, bağımsızlığına düşkün Türk ulusu da kurtarıcısına inanmış, ona gönülden bağlanmıştı.

Mustafa Kemal, Kurtuluş Savaşını kazanmakla sadece Türk ulusunu bağımsız kılmakla kalmamış, Türkler dışında dünyanın tüm mazlum uluslarına da örnek olmuştu.

Ulusal beka konusunda “Bir ulus, sımsıkı birbirine bağlı olmayı bildikçe, yeryüzünde onu dağıtabilecek bir güç düşünülemez.” Diyerek hepimize bugün bile yol gösteren de Mustafa Kemal’dir.

Hindistanı İngiliz sömürgesi olmaktan kurtaran, o uğurda büyük savaşım veren Gandi’nin , “Mustafa Kemal, Kurtuluş savaşında yedi düveli yenene kadar bizler İngilizleri tanrı sanıyorduk” demesi ne kadar ilginçtir.

Bağımsızlığa giden yolda kilit değerlerden biri olan 30 Ağustos’un, değerini bilelim, şanına uygun kutlayalım, koruyalım, kollayalım, vatan söz konusu olunca canımızı bile sakınmayalım diyoruz. 30 Ağustos Zafer Bayramınız kutlu olsun. Vatan sahipsiz değildir, bilinsin.