MELTEM ESİNTİSİ

Bu dünyadan bir Cüceloğlu geçti

YAVUZ ALİ SAKARYA

Doğrusu üzülmedim dersem yalan olur. Aileden biri ölmüş kadar üzüldüm. Ülkemizde profesörler var, ne yazık ki profesörcükler de var.

Doğan Cüceloğlu, adam gibi adam, profesör gibi profesördü. Gerçek bir eğitim uzmanıydı. Hak edilmiş, dirsek çürütülmüş bir titri (Prof. Dr. unvanı) vardı. Konusunu iyi bilen, enine boyuna yorumlayan bir uzmandı. Her yaştan insan için adeta bir yaşam koçu idi.

Özellikle çocuk eğitimi konusunda ülkemizin yüz akı, saygın, kimlikli, kişilikli bir akademisyen idi. Kendisi en önde gelen eğitimcilerden biri idi, ama meslek yaşamında çok yetkin öğrenciler de yetiştirerek, eğitim dünyasına, akademik dünyaya kazandırdı. Milyonlarca yurdum insanı tarafından sevildi, sayıldı. Programları izlendi. Dedikleri yapıldı. İyi insan olmak adına verdiği konferanslar yurt çapında ses getirdi. Ünlendi.

Kitaplar yazdı, söyleşiler yaptı, televizyon programlarına katıldı, güleç yüzü, sevgi dolu yüreği ile çocuklara, anne babalarına, öğretmenlere, vatandaşlara seslendi, açık ya da üstü kapalı verdiği örneklerle onlara seslendi, dersler verdi, hissettirmeden insanlara yol gösterdi, onlara yaşam yolunda kılavuzluk etti.

İçtendi, güleryüzlüydü, sevgi doluydu, sapına kadar insandı. Katkısız, karışıksız insan sevgisi ile her fırsatta bize seslendi, ruhumuzu besledi, içimizdeki çocuğu küstürmeden beslememizi, asla kaybetmememizi salık verdi. Hep örnekledi. Kendi de davranışları ile yurt çapında örnek oldu.

Kime ne söylediyse, aydınlığa giden yolda birer ışık kaynağı, birer fener oldu. Yollarımız onun bilge sözleri ile aydınlandı. Özlü sözleri kulaklara küpe oldu.

Eğitimin bir toplum için ne anlama geldiğini bilen biri olarak Doğan Cüceloğlu Hoca, toplumun geleceğini oluşturacak çocukları, gençleri iyi eğitmenin önemini bilen bir gerçek eğitimci olarak, bıkmadan usanmadan, yoruldum demeden çaba gösterdi. Belki de bu nedenle çok yordu kendini.

Sözde değil, özde eğitimci idi. Güleç yüzlüydü. İnsana hitap ederken beden dilini de devreye sokar, konuşmasını daha etkili kılmak adına jest ve mimiklerle (el ve yüz hareketleri ile) süsler, zenginleştirirdi. Sonsuzluğa uğurlamaya hazırlandığımız bugünde Doğan Cüceloğlu hocaya büyük saygı duyduğumuzu, onu o güzel öğretmen tavrıyla hep anımsayacağımızı, unutmayacağımızı söylüyoruz.

Yaşamda anlamsız, laf olsun diye, ot gibi yaşama amaç değil, kalıcı, arkasında iz bırakan bir yaşama amaç olmalıdır. Doğan Cüceloğlu, bunu kendi özünde başarmış, bir kuyruklu yıldız gibi arkasında uzun ve kalıcı bir iz bırakarak aramızdan ayrılmıştır. Ansızın gerçekleşen ölümü için üzüntümüz sonsuz.

Unutulmayacağını bilmek tek tesellimiz. İzini sürecek, yolunu yol bileceğiz. Kitapları, görüş ve düşünceleri ile bize rehberlik yapmaya devam edecek. Kendisi de gerçek bir yıldız olan Cüceloğlu hocanın yıldızlar yoldaşı olsun.