Turizmde her Antalyalı'ya görev düşmektedir…

        Turizm denince Antalyalı’nın, ben Antalyalıyım diyen ve bu kentte yaşayan ülkesini seven turizminden nimet elde eden her kişinin önce kentlilik bilincini oluşturması ve yediden yetmişe bu konuda üzerine düşeni yerine getirmesi şarttır.
        Bireysel anlamda olduğu kadar, her sektörün, her kurumun kendini turizm konusunda, yetiştirmesi ve sahiplenmesi gerekir. Antalya’dan başka bir Antalya olmadığı kadar, sanayi olarak bacasız sanayi dediğimiz turizmden başka alternatifimiz yok. Geçmişten bugüne gelen, bazı sanayi ve fabrikalarımızın, bir bir kapatıldığını da göz önüne alırsak her yıl bir Burdur nüfusu kadar göç alan kentimizde, başkada istihdam kaynağı yok turizmin dışında.
       Burada, her sektör bu konuda kendine düşeni yapacak derken, şehir içi ulaşımda her zaman göz önünde olan taksici esnafımız ve minibüsçülerimiz var.
       Şuanda kent içi ulaşımın bir vazgeçilmezi olarak görülen bu iki ulaşım grubunun evvela kendi içlerindeki bazı yaşamsal sorunları giderilmeli ve onlardan da ABD ve Avrupa ülkelerinde olduğu gibi görevlerinde disiplin, hizmetlerinde ise huzur, rahat ve konfor istenilmelidir. Taksi ve minibüs şoförleri her gün muntazam, sakal tıraşı olmalı, kış aylarında takım elbise ve mutlak kravat takmalıdır. Yazın ise gömlek ve pantolon olmak üzere tek tip elbise giymeliler. Özel şoför gibi bakımlı itinalı olmaya özen göstermeliler., müzik ancak müşteri isterse açılmalı, kağıt çöp benzeri maddelerin dışarıya atılmasından şoför sorumlu olmalıdır. Araçlarda ise klimalar mutlak suretle çalışacak vatandaş yazın sıcaktan kışın soğuktan korunacak. Taksilerde Kredi kartı ile ödeme kolaylığı getirilecek, her araçta slip cihazı bulunacak. Belli bir süre sonunda LPG sistemlerinin tümünün fabrika çıkışlı olması sağlanacak, uydurma sistemler iptal edilecek. Minibüslerde de aynı disiplin söz konusu olurken, müzik açılmaması, cep telefonu kullanılmaması, araç hareket halindeyken para alışverişi yapılmaması 15 yaşını açmış minibüslerin trafikten çıkarılmasından sonra diğer yanda en büyük sorumlulukta belediyelerimize düşmektedir. Başta yabancı dil bilen zabıta olmak üzere belediyelerin temizlik işleri görev bilincinde olup 24 saat kent temizliği kontrol edilerek dolu çöp konteynırları anında boşaltılmalı, ibadethane çevreleri bakımlı temiz olmalı, gıda kontrolleri ve bunları satanlar devamlı denetlenmeleri, seyyar satıcı, dilenci ve hanutcuya asla müsemma asla gösterilmemeli semt, zabıta karakollarında mutlaka yabancı dil bilen bir görevli bulunması her şeyde olduğu gibi evvela kendi vatandaşımız için olduğu kadar turizm olgusuna bir başka güzellik ve ayrı bir boyut kazandıracaktır. Her şey daha huzurlu , daha güvenli bir güzel Antalya için……

SAGLIK VE SEVGİYLE KALIN,