Milletvekilleri ve Tarih, Coğrafya

Bizim kuşağın öğretim yıllarında en önemli ve başarıya giden yolun başta matematik ve Türkçe derslerinden geçtiği örgenciye her fırsatta gerek öğretmenlerimiz gerekse ebeveynlerimiz tarafından vurgulanır. Tabi bunun yanı sıra fen dersleri çalışma programımızda öncelikliydi. Tarih coğrafya dersleri ise ezberciliğe dayandığı için genellikle hafife alınırdı. Hatta zaman zaman tarih coğrafya öğretmenlerimiz bundan yakınırlardı. Lise yıllarında çok muhterem alçak gönüllü öğrencisini bir aile reisi gibi kucaklayan bir tarih hocamız vardı. Eli öpülesi tüm öğretmenlerimiz gibi oda derste bir gün:
-Çocuklar geçmişini ulusunun tarihini bilmeyen araştırmayan onu sahiplenmeyen milletler, geleceklerinden emin olamazlar ve kaybolup giderler. Aynı şey bireyler ve toplumu oluşturan aileler içinde geçerlidir demişti. Ve ders hitamında her zaman sınıfa sorardı?
-Anlayanlar anlamayanlar? Tabi aynı anda anlayanı da anlamayanı da el kaldırırdı tıpkı şimdi bizim parlamentomuzda yapılan oylamalar gibi
-Kabul edenler, kabul etmeyenler ve saniyesinde çoğunun anlamadığı halde içeriğinden habersiz yasalar kabul edilir ve sonradan da yaz boz tahtasına döner.
Coğrafya ise bir ulusa hayat veren topraklar ve üzerinde yaşayan her bireyin o ülkenin doğusundan batısına, güneyinden kuzeyine her metrekaresinde ki yer altı ve yerüstü doğal zenginliklerini çam ağcından kestane ağacına narenciyesinden fındığına sebzesine kadar nerde ne yetiştiğini bilmek zorunluluğunu getirir. Yoksa vatan sevgisi dediğimiz kutsal aşk, tarihini ve coğrafyasını bilmeyen insanlar için laftan ibaret kalır.
Hele hele ülke yönetiminde söz sahibi bulunanlar bunları tarih ve coğrafya bilgisinden yoksun olurlar ise vay halimize! Neticesinde bu ülkenin ali menfaatleri görüşülürken milli değerleri söz konusu olurken o yüce meclis çatısının altında ceylan derili koltuklar üstünde yarı uyur vaziyette el kaldırmak bu ülkenin olduğu kadar milli değerlerimiz acısından da hayırlı olmaz sanırım. Onlar bu halkın oyuyla saltanatlarını sürdürürken kaybeden bu ülke ve bu ülke insanı olur.
Geçmişte gördük hatırlayanlarınız vardır. Bilemiyorum belki bugünde iki kelime doğru düzdün Türkçe konuşamayan, bırakın binlerce yıllık şanlı Türk tarihini Türklerin Anadolu’ya gelişi(1071)Fatih’in İstanbul’un fethini(1453) bile bilemeyenlerin olduğu gibi hilafetin Osmanlıya geçişini çok iyi bilenler her nedense ulu önder Atatürk’ün hilafete son verdiği tarihi hatırlamak bile istemezler. 700 yıllık koskoca Osmanlıyı parçalayan emperyalistlerin yarattığı Sevr’i unutmuş görünürler. Geçmişte ilkokul diplomasını dahi sonradan alanlar ilimle bilime yön veren üniversite ve yöneticilerine veryansın ederler. Bu acaba dünyanın hangi uygar ülkesinde mümkündür?
Eğer bir ülkeyi bir kurumu yönetenler yönettiği insanlardan daha üstün bilgi ve birikime sahip değilse demokrasiden adaletten ve refahtan bahsetmek doğru olmaz.
İlim irfan ve bilgi sahibi insanlar her zaman üstün olmuştur.
 5 yılda yapılan genel seçimlerde belirlenecek olan milletvekilli adaylarının başta yaşadığı kentin tarihini coğrafyasını ve sosyo-ekonomik yapısını, konumunu çok iyi bilen, ülke menfaatlerini kendi çıkarlarının üstünde gören ilim irfan sahibi kadın ve erkek adayların milletvekilli olması için siyasi partilere baskı yapın ve yön verin.
5 yıl bir ülkenin kalkınmasında vatandaşının refahında uzun bir zamandır. Kendinizin ve çocuklarınızın geleceğini karartmayın.
Hangi düşüncede hangi fikirde olursanız olun mutlak sandık başına gidiniz.
Sağlık ve Sevgiyle kalın…
 

Yayın Tarihi
10.02.2011
Bu makale 9512 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!