Bu toplum 11 ay yaşamıyor mu?

Her yıl olduğu gibi bu yılda Ramazan ayı geldi çattı. Kuru soğan, acı yavan, milyonlarca inanan tanrıya görevlerini yerine getirmek için 16 saatte yakın bir süre oruç tutarken havadan para kazanan haramzadelerde bir kuş sütünün eksik olduğu zengin sofralarında iftar açacaklar. Daha şimdiden çarşı pazar Ramazan dol asiyle fırsatçılar tarafından el yakıyor. Memur emeklisi, yoksulu sadece vitrinleri seyretmekte yetiniyor ve ahhh… çekiyor.
Yine iftar çadırları kurulacak beklide bu kez ev, ev fakir fukaraya iftar servisine geçici referandum yardımları yapılacak. Sosyete bu kez iftar sofralarında geyik yapacak eğlenecek gösteriş budalaları yine meydan görecek.
Yoksul yine ucuz ve kalitesiz mallara, yiyecek içeceğe rağbet edecek merdiven altı üreticileri bu vesile ile paralarına para katacak
Yılın on bir ayı varlığı ile yokluğu belli olmayan zabıta ve gıda kontrol yetkilileri boy boy Ulasal ve yerel medyada başta fırınlar olmak üzere gıda sektörünü denetlerken görünecekler. Sanki bu halk geri kalan on bir ay yaşamıyor gibisinden.
Öyle ya, hiç olmazsa bir ay insanlarımızın yediği içtiği kontrol altın da olsun. Genele baktığınızda balık baştan kokuyor, son Tarım bakanlığının açıklamalarına göre 52 bin üreticiden 7sinin ürettiği mallar insan sağlığı açısından sakıncası olmadığı gibi AB kriterlerine uygunmuş. Aslında bu konuda yüzde 70’lere ulaşmak gerekirken bizim ülkemiz de bu yüzde 7 oranında, işte sağlıklı bir toplum olmayışının başta gelen nedeni! Sağlıksız beslenme bir çok hastalığın başta kanserin çoğalmasında en büyük etken bu da yeni hastaneler, doktor ve devlet bütçesinden ödenen trilyonluk ilaç giderleri demektir.
Denetlenen yirmi binin üzerinde gıda ürününden binin üzerinde yiyecek, içecek sağlığımız için tehlike arz ederken, Türk insanı olarak rahat ve huzur içerisinde olmak ne mümkün.
Gıda teröristleri üretiyorlar ve piyasaya sürüyorlar ondan sonra tedbir alma yoluna gidiliyor ve gıda güvenliği ondan sonra söz konusu oluyor. Aynen ithal edilen, ucuz kalitesiz, kansorejen etkili oyuncaktan giyim eşyası olan tekstil ve ayakkabıya kadar toplatılan Çin malları gibi. Hem yerli sanayimizin batmasına hem de toplum sağlığına zararlı olan bu mallar gibi. Bunlar toplatılmadan önce bilinmiyor muydu? Tüm dünya bu konuda tedbirler alınırken sağır sultan bile bunu duyarken bizim yetkililerin yeni mi aklı başına geldi demek düşüyor bizlere.
Maalesef gıda sektörümüz her geçen gün sağlığımızı daha da çıkmaza sürüklüyor. Hormonlu, ilaçlı, GDO’lu üretim önü alınamaz bir hale geldi her gecen gün hastane kapılarında yeni doğmuş bebeklerden başlamak üzere her yaştan yüz binlerce insanımızın hayatı karartıyor.
Üretim aşamasında denetlenmeyen, ithali yasaklanmayan ürün vatandaşın kullanımına sunulduktan ve sofrasına geldikten sonra kontrol söz konusu oluyor.
Ya da 11 ayın sultanı,kutsal Ramazan ayında bu denetimler sıklaşıyor gıda güvenliği söz konusu oluyor.. Boşuna dememişler 11 ayın sultanı toplum olarak bir ay hem yediğimiz içtiğimiz gıdalar açısından olduğu kadar asayiş acısından da nispeten güvenli günler geçiriyoruz.
Haramzadeler, soyguncuların, hırsızların, tanrı katında hesap verme korkusu herhalde sadece bu ayda vicdanlarını sızlatıyor, olsa gerek…

Kutsal Ramazan ayınız hayırlı ve mutlu olsun.


SAGLIK VE SEVGİYLE  KALIN,
 

Yayın Tarihi
10.08.2010
Bu makale 2448 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
Doğru söze ne denir? Aklınıza sağlık.

Onuncu Köy Sakinlerinden 10.08.2010

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!