İktidar ve Cemaatler

Aylardır, hemen hemen her platformda popüler olan bir tartışmanın cevabını arıyoruz. Cemaatlerle, hükümet arasında bir sürtüşmenin olup olmadığını merak ediyoruz. Herkes kendi bildiğince yorum yapıyor, bilerek veya bilmiyerek her kafadan bir ses çıkıyor bu konuda arada çıkan bu çatlak seslere rağmen ben buna en ufak bir ihtimal vermiyorum. Biraz gerilere gidersek, DSP ve Rahmetli Ecevit’in malum cemaatle olan ilişkileri hala hafızalardan silinmiş değildir.
Kaldı ki 28 Şubat’ın ardından iktidara gelen AKP ile dindar ve muhafazakar kesim gözle görülen ve her alanda hissedilen bir rahatlığa kavuşmuştur. Zaman zaman Başbakanımızın demeçleride bu konuda destek verir mahiyet arzetmektedir.
Dolayısıyla cemaat ve iktidar arasında herhangi bir uyuşmazlık ve çatışma olması imkansızdır. Hiç bir cemaat mensubu bu rahat hizmet edebilecek ortamı bozacak bir davranış içine girmez.
Bilhassa bu sürtüşmenin emniyet ve adalet mekanizması üzerinden iddiası yoğunluk kazansada, cennet ve cehennem inancı olan dini bütün bir insan adalet üzerinden herhangi bir hesaplaşmaya katılmaz. Çünkü o kişi bilir ki dünyada yapılan haksızlıkların ahirette hesabı sorulur. Hem çatışma ve huzursuzluk ortamı cemaatin misyonuna terstir.
Hazır konu adalet ve eşitlikten bahsetmişken bu güne kadar uluslararası konularda ve ekonomide başarıyı yakalamış AKP’nin isminin başında adalet olan bir partinin adaletten, doğruluktan, yalansızlıktan taviz vermemesi gerekmektedir.
Mevcut iktidar ülke sathında öyle bir ortam yaratmalıdırki dinin inancı ne olursa olsun, inanın inanmayanı, sağcısı solcusu partilisi, partisizi hoşgörü ve huzur içinde olsun insanlar etrafına sevgi ve saygı ile baksın.
Artık bazı kesimlerde şunu söylemelidirler, biz bu dindar kesimden, muhafazakarlardan korkuyorduk. Zihnlerinin arkasında başka planları olduğunu sanıyorduk. Lakin yanılmışız. Adamların ülkeyi iyi ve refah içinde yönetmekten ülkemizi muasır medeniyet seviyesine yükseltmekten başka niyetleri yokmuş.
Birilerinin korkularının yersiz olduğunu herkez görmeli, barış sevgi ve kardeşlik içerisinde kimsenin etnik kökenine, inancına bakmadan hoşgörü içerisinde kardeşçe, dostça islami bir anlayış ve feyz içinde yardımlaşarak huzur bolluk ve herkese yeten bir ülke insanları olarak yaşamanın yollarını aramalıyız.
Atalarımızın, Hristiyan alemine söylettiği gibi “Başımızda kardinal şapkası görmektense Osmanlı kavuğunu görmeyi tercih ederiz” sözleri adaletin ne derece toplum hayatında önemli olduğunun en büyük göstergesidir.
Yayın Tarihi
10.03.2012
Bu makale 7590 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!