Bu GOL ilk değil ki!..

Geçen hafta, yaygın gazetelerimizden birinin Akdeniz ekinde, C.H.P. için ‘Tuvalete gitti, GOL yedi’ diye bir haber vardı. Okuyunca hiç şaşırmadım. Kendi kendime, ‘Ne zaman GOL yemediler ki!’ diye bir soru geçti içimden. Atı alan Üsküdar’ı geçtikten sonra Başkan Mustafa Akaydın7ın tepkisi anlamsız. CHP kendi içinde ne zaman birlik beraberlik örneği verdi ki? Bilhassa CHP Antalya İl Örgütü. 7/24 saat hep kendi içinde tutarsız, birbiriyle kavgalı, kişilerin sonu gelmeyen ihtirasları nedeniyle, topluma yönelik çalışma yapacaklarına, kendi içindeki çatışmalar gerektiği şekilde muhalefet yaptığını görmek tesadüflere kalmış.
Her dönemde, parti içinde mutlak bir çatışma var. Bu çatışmaların hiç biri halk için değil, partiyi ele geçirme, sen ben kavgasından başka bir şey değil. Parti olarak hiçbir zaman istikrarlı, dayanışma içinde, partiyi bir yerlere taşıma, iktidar yapma amacında değiller. Parti yıllardır kronik bir muhalefet olmaktan öteye gitmemiş. Fazla uzağa gitmeye gerek yok. CHP’li belediye başkanları, bir kavgalı, bir barışık durumdalar. El ele verip, Antalya’nın geleceği için birlikte, sırt, sırta verip güzel şeyler, daha güzel şeyler üretelim demek yok. Varsa yoksa sen ben davası yıllardır süregelmekte. Parti içindeki bu kavgalar, bu çekişmeler artık CHP’li seçmenin canına tak demiş. Vatandaş da bu tutum karşısında AKP’yi daha inandırıcı, sözünün arkasında duran birbirine kenetlenmiş parti olarak görmekte ve tercihini o yönde kullanarak yüzde elliye yakın bir oy vermiştir. Şayet CHP hala aklını başına toplamazsa önümüzdeki seçimlerde daha fazla hüsrana uğrayacaktır.
Vatandaşın sıkıntılarını, acılarını, ezgilerini her daim gündeme getireceğine, her ne kadar iktidar olmasa da, seçimden önce söz verdikleri vaatlerinin, iktidar tarafından yerine getirilmesinin takipçisi olacağına, boş dedikodular, anlamsız tartışmaların odağı olmaktan kurtulmalıdır.
Yine parti içindeki bazılarının gafları, kendi ayaklarına kurşun sıkmaları, partinin oy oranını her geçen gün biraz daha düşürüyor ve CHP’nin altındaki zemin kayıyor. Birinin ak dediğine ötekinin kara demesi tartışmaları artık geride kalmalıdır. Artık çağı yakalamalıdır. Dünya değişiyor, Türkiye’nin de bu değişimin içinde olması gerekir. Tek parti dönemi çoook gerilerde kaldı. Tüm dünyayı etkisi altına alan bir ekonomik kriz var. Her ne kadar Türkiye bundan etkilenmedi deniyorsa da, bunun bariz örnekleri yaşanıyor. Neticesinde, çiftçisi, köylüsü, esnafı, milyonları bulan işsizi, sanatkârı, memuru, emeklisi, büyük zararlar görürken bu insanların sesi olacak muhalefet, suni gündemlerin içinde buluyor kendini, bu yaratılan tezgâhların aleti oluyor. Önümüzdeki aylarda yapılacak kurultayın iç çekişmelerine odaklanıyor. Halk artık bu kısır çekişmelerden bıktı usandı. Bunları yaratanlardan nefret ederken, partinin tabanı da yavaş yavaş başka siyasal oluşumlara kayıyor.
Parti içindeki bu olumsuzluklar iç çekişme CHP ye her geçen gün oy kaybettirirken, AKP’nin kendi içinde, başta liderlerine güven duygusu, birlik beraberlik ruhu da AKP ye her geçen gün oy kazandırıyor. Bu durum karşısında herkes başındaki şapkayı çıkarıp bir kez daha düşünmenin zamanının geldiği gerçeğini görmelidir artık.
Eğer bir takım kendi içinde tutarlı değilse her zaman gol yediği gibi, kendi kalesine GOL atması da kaçınılmazdır.