Bırakın doğal kalsın...

Antalya’nın yeşiline katkısından dolayı zaman zaman yere göğe sığdıramadığımız zaman olmuştur. Bir Tarzan tavrıyla yeşile sahip çıktığımızı kimse inkar edemez. Ama bu parklar bahçeler nasıl yapılıyor, nasıl bu hale getiriliyor? Bir takip edelim gözlemlediğimiz zaman, bugün Tarzan’ın neden zor durumda olduğu kendiliğinden ortaya çıkar.
Bakın şimdi:
Park ve Bahçeler Müdürlüğünce, Çağlayan Mahallesinde bir ucu Özgürlük Bulvarı’na dayanan bir sitenin yan tarafında bundan iki buçuk ay önce küçük bir yer yeşil alan olarak yapılmaya başlandı ve halen devam ediyor.
Bunun karşısında yine aynı birim tarafından acılan alandaki boşluğa da her gün hafriyat boşaltılıyor. İnsanlar bu yaz gününde kapı pencere açamıyor toz toprak içinde yaşıyor.
Gelelim bu park ve yeşil alan yapımına:
Sabah 8.00 sularında makineler, greyderler geliyor. Bir müddet sonra Muratpaşa’nın arabaları 25 kişiye yakın bir işçi gurubunu bu alana indiriyor. Tabi işçilerden önce tüp çay servisi için ne lazımsa iniyor. Tam mesai başlama zamanında çay ve sigara derken zaman boşa akıyor. Bir grup çalışmaya başlarken diğer grup gölgede lak lak ediyor. Hiçbir zaman tam bir ekip halinde çalışma yok 25 kişiden toplasan 5 kişisi çalışıyor onlar da aynı yerde oyalanıyor. Bu arada bazı araçlar gidiş gelişleri lüzumsuz çalışmaları ve yakılan akaryakıtı saymasak işler yolunda gibi görünüyor! Başlarında bazen 4’ü bulan bay, bayan ziraat mühendisimi ne olduğunu anlayamadım kişiler isçilerin bitmeyen çay ve sigara molalarına katılır bu görevlilerin ney yaptıkları anlaşılmadan uzun süreliğine yine kaybolurlar. Eğer ziraatçılarsa ki öyle ben 67 yaşımda onlardan daha iyi topraktan ve bitkiden anlarım.
Yine gelelim yılan hikayesine dönen bu park yapımına. Anlaşılan arazi düzeltildi park içine kamyonlar, doğal taşlarla yol olarak döşendi, aydınlatma, sulama için gerekli donanımların alt yapısı döşendi, sondaj yapılarak su çıkartıldı. Nihayetinde çok bilen ziraatçılar sayesinde iki tane ekilen palmiyeler kurudu, gübrelemeler yapıldı, cimler ekildi çeşitli ağaçlar dikilerek sulama yapılmaya başlamıştı ki, bir sabah baktık sil baştan, kaldırımlar söküldü, park alanlarındaki yürüyüş yollarındaki doğal taşların bir çoğu söküldü, greyder bu parkı yarıya indirecek şekilde, o kadar emek o kadar zaman ve para kaybı boşa giderek sitenin duvar kıyısından  boydan boya geniş bir yol açıldı. Toz toprak hala buranın yapımı devam ediyor. Yeşil alanda kuşa dönmüş vazıyette, karşı arsa ise moloz çöp yığını halinde çirkin bir görüntüde eski halinde ise daha derli topluyken simdi moloz arsası oldu onunda etrafına doğal taşlar kondu, gece oldu mu işine gelen vatandaş tek tek doğal taşları alıyor kullanıyor!
Bir vatandaş olarak, bu ortamı bire bir gördüğünüzde ve yapılanlara şahit olduğunuzda, bugün Muratpaşa’da yaşanan sıkıntıların esas kaynağı bazı görevlilerin yeterince denetlenmediği, bu işlerin başında ehil insanların olmadığı ortaya çıkıyor. Siyasetteki, politikaydı derken adam iş, iş adama geleneği devam ediyor. Beş kişinin yapacağı isi 25 kişi yapıyor, iş ciddiyetiyle değil mesai dolsun zihniyetiyle… Ne yazık ki isin ehli insanlar dışarıda boşta gezerken ve siyasette kurban giderken işten anlamayan insanlar işin ve kıymetini bilmeyenler yapılan işte boşa gecen her zamanın devlete, millete ve ülkenin kalkınmasına maddi ve manevi zarar verdiklerinin bilincinde asla olmuyor. Bu ülkede bu kadar aç ve işsiz insan varken, birileri dalga geçiyor. Vatandaşın büyük özveriyle ödediği vergiler, saçı bitmedik hakkı boşa gidiyor. Büyük paralarla alınan iş makineleri hoyratça kullanılıyor çoğu kez kaldırım taşlarından tutun diğer lüzumlu malzemeler boşa gidiyor, büyük paralarla ödenen doğal taşlar yol kenarlarında atılı duruyor. Günlerdir doldurulmaya çalışılan yerden kavurucu sıcakta toz bulutu da yükselerek insan sağlığını tehdit ediyor. Gün içinde bitmeyen çay molası, sigara molası derken halkın zamanı parası geleceği buharlaşıyor… Hiçbir yetkilinin kılı bile kıpırdamıyor. Şayet bu gördüğüm manzara gibi diğer yapılan yeşil alanların yapımında da aynı durum yaşanıyorsa bu isin eksisi artısından fazla görünüyor. Bir gün geliyor bunun faturası başkana ve en büyük faturada bize çıkıyor.
Her yeşil alan, bir yapboz haline getirilerek yapılıyorsa, işin ehli olmayan insanlar tarafından plansız yapılıyorsa bırakın yapılmasın doğal kalsın ki vatanımızın gelişmesine katkıdan çok zarar veriyorsunuz bizlerin yaşam hakkını kısıtlıyor, maddi manevi ülkemi zarara uğratıyorsunuz…
Bize emanet edilen ve bizim emanet olarak çocuklarımıza vereceğimiz bu vatana ihanet ediyorsunuz…  

Sağlık ve sevgiyle kalın,