Sol Şov!

48.Antalya Altın Portakal Film Festivalinden 43 yılımı verdiğim sinemayı bilhassa Türk sinemasını bugünlere taşıyan en büyük etkenlerden birisi olan Ülkemin en uzun soluklu film festivali sanat adına Antalya'mızın onur vesilesi yarım asra yaklaşan bir sanat şöleni.
Sinema yüce Atatürk ‘ün değimiyle "sinema dünyanın en uzak köşelerindeki insanların birbirlerini tanımalarını ve sevmelerine vesile olacaktır."sözünde sinema her düşünceden her ırktan, rengi, inanışı ne olursa olsun insanların birbirini kaynaşmasının ve kucaklaşmasını sağlayacak bir temasa sanatıdır. Evrensellik söz konusudur. Liberali, sağcısı, solcusu, muhafazakar düşüncenin ürettiği mamulüdür.
İnsan faktörü, insan düşüncesi bunların oluşumunun ortaya koyduğu 7. sanat dalıdır.
İnsana ve topluma objektiftir. Bakması en büyük unsurdur.
Ama gel gör ki bu yıl ki ve hatta geçen yılki festival tek bir noktaya odaklandı. Adetada sol düşüncenin arenası oldu. Seçilen filmler, yönetmenler, senaristler ve oyuncular olmak üzere sol düşüncenin reklamını yaptı. Özellikle bu düşüncedeki insanlar festivalle hakim oldu. Jürisi, ödül alanları şov yaptılar. Yıllardır söylenir, bir Vakıf kurucu üyesi olarak hep söylemişimdir vakıf belediyenin tekelinden çıkarılmalı, özerk bir kurum olarak tarafsız hareket etme kabiliyetine sahip olmadır. Hal böyle olunca filmler, sinema festivalinde tartışılmıyor. Fırsattı eline geçiren kürsüde mevcut hükümet aleyhine kötüleme kampanyasına dönüştürülüyor. Son dönemde hükümetin sinemaya yaptığı katkılar, Kültür ve Turizm bakanlığının yaptığı maddi katkı unutuluyor.
Festivale başta Rutkay Azizi ‘in ve Tarık Akan'ın film ve sinema dışı konuşmaları damgasını vurdu. Jüri Başkanı Müjde Ar ve Selda Alkor arasındaki sürtüşme de ideamızı doğrulayan başka bir konuydu.
Gerçi Selda Alkor sonradan Müjde Ar ile aramızda böyle bir olay yaşanmadı dese de Müjde Ar‘ın yaptığı geçmiş hesaplara dayanan bir ayıptı.
Festivalin en güzel ve anlamlı günü geç gelen ödüller seremonisiydi." Sürü" 12 Eylül 1980 günü Saray sinemasında oynuyordu… "Sürü "oyuncusu Melike Demirağ'ın kaçak olması nedeniyle darbe esnasında ve darbe yönetimi tarafından programdan kaldırıldı. Melike Demir ağın  "Sürü" filminin Türk sinemasının temel taşlarından biri olduğunu tekrar güncellemesi acısından çok anlamlı oldu.
Hani ne derler "yiğitti öldür hakkını yeme "festivalle katılan 13 filmin içinde geçmişe bakarak jürinin adaletli davrandığını söyleyebiliriz. Seçilen filmlere baktıkça en iyi film seçilen Uğur Polat'ın oynadığı "Güzel günler göreceğiz" filminde Uğur Polat'ın çıkardığı müthiş oyunun karşılığını alamaması bir yana diğer tarafta neticeye baktığımızda jüri adil davrandı diyebiliriz.
Ama nereden bakarsanız bakın, nasıl değerlendirirseniz değerlendirin, bu yıl ki festivalde içeriği gösterileri ve tüm organizasyonuyla tam bir sol gösteri, şov ve tarafsızlıktan uzaktı.

SAĞLIK VE SEVGİYLE KALIN,
 

Yayın Tarihi
21.10.2011
Bu makale 9028 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!