Geçin bunları...

Koca koca bilboardlar, üzerlerinde “Ben Antalyalıyım” yazan yurdum insanın kısa künyeleri ve resimlerinden oluşan, şehrin ana arterlerindeki afişler. Bir müddet öncede, değişik kişilere ait resimler boy göstermişti. Bu nedir, Allah aşkına bir bilen varsa beri gelsin! Eğer konu kentlik bilinci ise ve bunun altında yatan şuralıydı, buralıydı ortadan kaldırmak ise aslını inkâr ede haramzadedir.

Bunun yerine kentte yaşayan bu kentin havasını teneffüs eden, bu kentte kazanıp bu kentte yaşayan harcayan, bu kenttin geleneğini, örfünü kültürünü yaşatan, doğasını, yeşilini kendi bahçesi kadar koruyan temiz tutan kentlilik bilinci oluşmuş insanların hepsi yurdum insanı olarak, Antalyalıdır, İzmirlidir, Ağrılıdır, Çorumludur

Geçmişin Belediye Başkanı Menderes Türel Antalya’nın köklü ailesinin çocuğuydu. Bazı yanlışlarına rağmen çalışkan ve kalbi Antalya için atan ir evladımızdı, Antalyalı olmasına rağmen hafif metro olayı en büyük hatasıydı. O güzelim şarampol ve devamı olan yerlerde yeşili katletti. Buralarda beton yığını daha açık ve bariz şekilde ortaya çıktı. Binlerce esnaf mağdur oldu, rayların etrafındaki kaldırımlarda bir tek ağaç kalmadı.

Pekâlâ, şimdi ki başkan ne yapıyor? O da ışıklar caddesini cazip hale getireceğim derken görünen o dur ki, yemyeşil Işıklar caddesini labirent haline getiriyor. Bu kentin merkezinin tüm kaldırımlarını ağaçlandırmaları gerekmez mi? Bilhassa kavurucu yaz günlerinde betonun sıcağını hafifletecek tek çare yeşili bol bir kent merkezi yaratmaktır. Bir taraftan Süleyman Evcilmen yeşile yeşil katacağım diye çabalarken diğer taraftan Ana kent belediye başkanı yeşilin kökünü kazıyor. Bu nasıl Antalyalı olmak? Caddeler pislik içinde yollar delik deşik, gürültü kirliliği had safhada, mesai başlangıcı ve bitim saatlerinde trafik allak bulak, zabıta ve gıda kontrol mekanizmasının Ramazan ayının dışında kasabı, manavı, fırını denetlendiğini gören varsa beri gelsin. Açıkta satılan yiyecekler, seyyar satıcılar bir Turizm kentine yakışmayan, dilenciler, ikaz edilmeyen, esnaflar yayalara kaldırımları işgal ederek geçit vermezken bu nasıl Antalyalılıktır. İskânı olmayan koca apartmanlar, ruhsatsız çalışan işyerleri varken siz çıkmışsınız Antalyalı olmaktan bahsediyorsunuz.

Gücünüz yetiyorsa, şehrin merkezinden kaldırın, raylı sistemi hatta nostalji diyerek bir varlıklı kesimin seyahat ettiği tramvayı Işıklardan kaldırın. Bunları gerekli ihtiyaç sahibi olan varoşlara taşıyın ki sizde Antalyalıyım diyebilesiniz. Yoksa geçin bu Antalyalıyım komedisini…
 

Yayın Tarihi
24.03.2010
Bu makale 1966 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!