Hava kurşun gibi ağır!!!

Benim güzel ülkem ve onun vefakar, cefakar insanları bu atmosferi hak etmiyor Yüce Türk devletine ulusumuza yıllardır hizmet vermiş okuyan, yazan, düşünen insanlar vatan sever gazeteciler, işadamları, muhalif siyasiler bir bir tutuklandı, kardeş kardeşe düşman oldu ırk ve mezhep kavgaları gün yüzüne çıkarıldı.
Yurdum insanı yıllardır bu sonu gelmeyen kısır çekişmelerden çok çekti ve çekmeye de devam ediyor. Batılılar ilim, bilim ve teknolojiyle insanına daha güzel, daha huzurlu, onurlu yaşam sağlamak için var güçleri ile çalışırken üretirken biz hala çağın gerisinde geri kalmış bir Afrika ülkesi örneğinde olduğu gibi siyasi kavgalardan, entrikalardan ve sonu gelmeyen provokasyonlardan terörden bir türlü kurtulamadık. Okuyanımız, yazanımız, ülke sevdalılarımız her dönemde okuduğundan, yazdığından, vatan aşkından dolayı pişman hale getirildi, mağdur edildi. Pekala biz ne yaptık? Deve kuşu gibi kafamızı kuma soktuk.
Bunu gören Avrupalı, Kurtuluş savaşı öncesi gibi Türkiye’de sistem çöküyor diye kıs kıs gülüyor. Orta Doğu’nun en istikrar arlı devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’nin tekrar hasta duruma geldiğinden bahsediyor.
Ama maalesef bazılarının gaflet uykusu hala devam ediyor.
Saltanatlar, İktidarlar gelip geçicidir. Mühim olan devletin devamlılığıdır. Öyle olmasaydı Osmanlının 46 yıl saltanat süren Kanuni Sultan Süleyman’ı yine Avrupa da Kanuni’den sonra krallığını 22 yıl sürdüren 14.Louis’in (giydiği topuklu ayakkabılarıyla ünlü) krallığı ve saltanatı devam ederdi.
Fransa yani demokrasinin beşiği olan ülke geçmişte siyasi çalkantılarının saltanat kavgalarını en çok yaşandığı Avrupa ülkesidir.
14. Louis’in lakabı ‘’ Güneş Kral’’ idi. Güneş Kralı’nın döneminde Fransa ekonomik açıdan yıkıma uğradıysa da Avrupa’nın en itibarlı ülkesi olmayı bilmiştir. Onu takip eden 15.Louis ise sarayda dedikodu ve entrika yaratmaktan ülkesinin dışında’’Le Secret du Roi’’ diye bilinen çok geniş bir casus ağı kurmaktan başka bir şey yapmamıştır. Ya 16. Louis ve karısı Maria Antoinette ile gerçek demokrasinin zeminini oluşturan 14 Temmuz 1789 yılındaki Fransız İhtilaline neden olmuş ve bu ihtilalin neticesinde son anda celladının ayağına bastığı için özür dileyerek her ikisi de giyotinde can vermiştir.
Tahtın varisi 17.Louis ise tüberkülozdan ölene dek karanlık ve pis bir hücrede tutulmuştur.
İşte dostlar, canlar saltanat denilen olay böylesine bazen sonu insanın içini yakan olaylarla son buluyor. Bir an bakıyorsunuz yaldızlı, ihtişamlı bir saraydasın etrafında bir dediğini iki yapmamak için bir sürü insan, onlarca kapı kulu, yüzlerce hizmetli, sana çiçekler atan adını yollara, dağlara yazan her gittiği yerde tezahürat yapıp alkışlayan bir halk; bir an sonra da bir bakmışsın giyotini ucundasın. Kral olmak, padişah olmak bir zaaf yumağı olan her insan oğlunun en büyük hayalidir. İster padişah ol, ister kral; döneminde kişisel ihtiraslarına, hırsına, kinine engel olup seni yücelten halkının mutlu yaşamı için her şeyi yaparsan kahraman olursun, büyük olursun aksi halde -vatan haini-
Tarihin her döneminde her ülkede bu tür vakalar yaşamıştır. Mühim olan geçmişi hatırlayarak bunlardan kıssadan hisse diyerek ders çıkarmak akılı insanların yapması gerekendir.
Ülkemizde de son dönemde geçmişte benzer örneklerini gördüğümüz siyasi çalkantılar entrikalar yaşanıyor. Terör artık her gün can alıyor güzel yurdumun her köşesine kan ve göz yaşı hakim olmaktadır. Toplum olarak korkunç huzursuzluklar yaşıyoruz, insanlarımız karamsar, yarınına güvenle bakamıyor işçisinden, köylüsüne, esnafından, büyük tüccarına, turizmcisinden, odacısından, memuruna herkesin yüzünde bir endişe ,bir korku var.
Bu kabusu ortadan kaldırmak en başta liderlerin görevidir. Yurdum insanı olarak ta sağcısı, solcusu, laiki, anti laiki ,askeri, sivilli ülkemizin zemininin kaymakta olduğunu görerek birlik beraberliği, barış ve kardeşliği yüreklerimizde yeniden yeşerterek bu kaos ortamından çıkarak toplumsal huzuru var edip çalışan, üreten mutlu bir halk olmalıyız.
Yüce milletimize ve zor günlerde büyük görev düşmektedir. Türk milleti olarak hainlere fırsat vermeden var oluş nedeniniz olan bu vatanı, bu kutsal bayrağı, Cumhuriyetimizi ve demokrasiyi korumak için tekrar milli mücadele ruhuyla ayak kalkmalıyız.

Sağlık ve sevgiyle kalın,