Bize özgü festival…

Kimler geldi kimler geçti, beş yılda biter şunun şurasında ne kaldı ki bir buçuk yılı bile geçti elde ne var? Kocaman sıfır ve haftalardır gündemden düşmeyen bira festivali!
Hay huy derken, göz açıp kapayasıya kadar geçer zaman kaybeden yine Antalya olacak.
Geleceğe yönelik akıllı yatırımlar, Antalya’yı refaha taşıyacak, projeler, raflarda, dolaplar da beklerken yeni gelişen hiçbir hizmetin olmaması Antalya halkının şaşkınlığını bir kez daha artırıyor.
Seçimden önce yapılan vaatlerin popülizmden başka bir şey olmadığını, her gün ortaya çıkıyor. Menderes döneminde yapımı yarım kalan bazı küçük projelerin tamamlanmaya çalışılıyor. O dönemde hazırlanan, Antalya’nın yüzünü aydınlığa çıkaracak dev projelerden maalesef hiç bahseden yok. Belli yerlere makyaj yapılırken kent insanının hayati sorunlarına hiç değinen yok.  Aksine her yıl günümüz savaşlarında ölen insanlardan fazla trafik kazalarında can veren alkollü sürücülere yenilerini de eklemek için teşvik unsuru, olan bira festivali düzenleniyor. Vay ki vay!...
Niye bir Yörük festivali, niye bir Anadolu festivali düzenlenmiyor? Yöremizi, yöre insanımızı, sosyal yaşamını, gelenek, görenek ve kültürlerimizi yabancılara tanıtan bir festival yapılmıyor.
Zamanın birinde bir tatil köyünde misafir olmuştum. Burada akşamları animasyonlar yapılır. Çeşitli ülkelere ait geceler düzenlenir. Örneğin Alman gecesi, Rus gecesi, İngiliz gecesi gibi bu gecelerin arasında Türk gecesinden ziyade Arap gecesi diyebileceğimiz, develerin, fesli, şalvarlı, Arap kıyafetli, dansözlü geceler Türk gecesi olarak tanıtılıyor.
Tatil köyünün genelinde ise 24 saat yabancı müzikler dinletilirdi.
Neticede, tüm yabancılardan, turistlerden ortak bir ses ortaya çıkar.
-Her şey iyi güzel, lakin biz bu kadar yolu, sizleri tanımak, sizin kültürünüzü sanatınızı ve Türk müziğinizi tanıtmak bilmek ve öğrenmek için sizin ülkenize geliyoruz, bize sunduğunuz yabancı geceleri zaten bizim yaşam biçimimiz, bunlara hiç gerek yok, bizim amacımız, yeni ülkeler, yeni kültürler tanımaktır.
Diyerek şikayetçi oluyorlardı.
Hocam bırakın taklitçiliği, hatta yapabiliyorsanız, Türk oluşumlu, yabancı firma isimlerini değiştirmekle başlayın. Türk ve Türkçe isim altında çalışmalarını sağlayın. Çünkü başka Türkiye ve Türkçeden güzel on binlerce yıllık bir lisan yok.
Unutmayın, Hocam yasalar bile o ülkenin örf ve adetleri göz önüne alınarak yapılır ve ona göre uygulanır…

SAGLIK VE SEVGİYLE KALIN,
 

Yayın Tarihi
05.10.2010
Bu makale 3127 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!