Mağduru oynayan ve yanında olan kazanır

Dünden bugüne değişen bir şey yok toplumsal duygularımızda.
Geçmişte Türk Sinemasında önemli bir süreç tutan Arabesk filmleri modası Türk sinemasının kriz döneminde, film yapımcıları ve sinema işletmecileri için bir kurtarıcı olmuştu. Zaman zaman bu tarz filmleri tenkit eden eleştirmenler, aydınların tuk aka yaptığı bu filmleri öncelikle izlediklerine de 42 yıllık sinemacılık hayatımda çoğu kez şahit olmuşumdur.
Küçük Emrahlar, Küçük Ceylanlar, Ferdi TAYFUR, Orhan GENCEBAY, İbrahim TATLISES genelde senaryoları birbirine benzeyen bu filmlerle Türk Sinema tarihinin en büyük gişe rekorlarını yakaladılar. Antalya da bu filmleri izlemek için para bulamayan bazı kadın izleyiciler evlerindeki bakır kapları sattılar.
Neydi bu filmlerin milyonları peşinde koşturan konusu, ana teması, başrol oyuncusunun yetim, yoksul, gözü yaşlı mağdur rolündeki acıların çocuğu olmuş karakterdi. Yine günümüz televizyon dizilerindeki bu tarz karakterlerin canlandırıldığı yapımlar insanlarımızı televizyon başına kitliyor.
Bunun son örneği de, geçtiğimiz hafta ulusal bir televizyon kanalındaki “Yetenek sizsiniz “yarışmasında, onca yetenekli gencin olmasına rağmen görme engelli Bilal Göreli’nin finale kadar gelmesi hatta birinciliği kıl payı kaçırması halkımızın işin gerçeği görmeden hala aynı konumda yani duygusal davranarak mağdura sahip çıkma olgusundan vazgeçemediğinin en bariz göstergesi değil midir? Geçmişte ki bazı bu tür yarışmalarda da çoğu kez bu manzara yaşanmıştır.
Bizdeki siyaset ve politika da söz sahibi olanlar, iktidarlar demokrasinin gereği olarak halkın tercihi ile iş başına gelmiyor mu?
Bu demek oluyor ki iktidar olmak isteyen siyasi parti, başta mağduru oynayacaktır.
İktidar kanadı her ne kadar erken seçim yok dese de sonbaharda bu ihtimal göz ardı edilmez, iktidar çeşitli değişiklik ve düzenlemelerle, mağduriyetini her fırsatta gündeme getirecek, ekonomik kriz mağduru, köylü çiftçi, esnaf işçilere, memurlara, borçlulara yeni kolaylıklar hatta 4 milyon emekliye, anayasa mahkemesinden önce intibak haklarını vererek mağdurun yanında olduğunu gösterecek. Yaptığı reform niteliğindeki yasalara, açılıma karşı çıkan muhalefet karşısında mağduru oynayacak, belki de kader mahkumlarına sınırlı bir af bile getirecektir.
Neticesinde bugün yüzde 34 gibi gözüken oy oranını yine yüzde 47’lere çıkartarak tek başına iktidar olacaktır.
Muhalefet ise bugüne kadar yaptığı laf salataları ile yine yerinde sayacak biz popülist olamayız diyecektir.
Haydi Hayırlısı….      

SAGLIK VE SEVGİYLE  KALIN,

Yayın Tarihi
26.03.2010
Bu makale 1754 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!