İhale ve fesat

Kendimi bildim bileli, halkımız gibi bende bu iki gizemli kelimeyi yıllar boyu duyarım. İhaleye fesat karıştırmak, gün geçmezki görsel ve yazılı basında, herhangi bir kamu kuruluşuna veya son zamanda bazı belediyelerdeki yolsuzluğunun ve onu takip eden yargılanmaların suç nevi ihaleye fesat karıştırmak olarak adlandırılır.
Peki nedir bu ihale ve fesatın kelime anlamı ihale malum, herhangi bir kamu kuruluşunda veya özel sektörde yapılacak bir işin, yani yol, su resmi saire gibi yerlerin müteahit ve taşeron firmalara verilmek üzere işin açık veya kapalı bir şekilde aralarında en düşük ücret veya en yüksek miktarı verene işin verilmesi, ya fesat lugat anlamı, bozukluk, karışıklık ve kargaşa anlamında olup, bilhassa saçı bitmedik yetim hakkının bulunduğu devlet ihallelerinde, belediye ihalelerinde, izzet, şeref, fazilet iffet ve haysiyet sahibi olmayan 3. Şahısların hak etmedikleri halde bu vesile ile trilyonlar götürmesidir.
Çoğu kez bilhassa bazı belediyelerde bu ihaleler, belirli kişilerin ihaleye girmesi için yeterince kamuoyuna duyurulmaz, eğer işin içinde birde siyaset varsa, hep bu ihalelerede boy gösterenler aynı kişiler veya siyasi yandaşlardır. Arasırada dost arkadaş ve akrabalara ihale edilir. Ama genelde siyaset ağır basar. Bir de bunun zamanla her şeyin olduğu gibi bunun da mafyası oluşmuştur. Zaman zaman silahlar çekilir, insanlar ölür hep ne için, halkın, gariban, yoksulun paraların hiç etmek için. Bugün, İstanbul, İzmir metro ve benzeri ihalleler yüzünde bir takım insanlar içerde yatarken Antalya Muratpaşa Belediyesinde bu konudaki adli süreç ihale devam ediyor.
Yazık değil mi? Günah değil mi? Be hey şaşkınlar Allah gözünüzü doyursun, devlet size güvenmiş, halk size itimat etmiş kamuda görev almış hizmetiniz karşılığında, maaşınızı alıyorsunuz yerine göre ek ücret prim, hatta bazıları makam tazminatı alırken, rüşvet irtikap, yolsuzluk da ne oluyor? Aldığınız parada yedisinden yetmişine tüm vatandaşların hakkı var. İşsizin, asgari ücretlisi, emeklisi yaşamın ekonomik yönden tüm zorluklarına rağmen ayakta kalmaya çalışırken, sizin bu vesilelerle aldığınız haram paralarla iyi bir yaşam sürmeniz hangi vicdana, hangi inanca sığıar.
Zaman zaman, başta büfeler, hele hele kaldırımın ortasına kurulan büfeler, mesire yerler, belediyeye ait bazı park ve bahçeler, gazinolar, bakıyorsunuz bir zincir halinde dolaylı ama özünde aynı kişilerin işletmesine verilmiş ve yukarıda da belirtiğim gibi, çoğu kez bu gibi yerlerin ihalelesi yapılırken yeterince açıklık ve duyuru yok. Ve bu kişiler zamanla ihalelerle aldıkları bu yerlerin ihalede belirtilen şartların ve belirtilen sınırların dışına taşıp, halkın malı olan bu yerleri çiftlik gibi kullanmakta olduğuda halkın gözünden kaçmıyor. Bunda da bir art niyet aramak mümkün.
Hani bazıları hakkın adalet asırlara tekabül eden ceza isterken hayret etmemek lazım. Aksine bu şekilde halkın güvenini kötüye kullanıp soygunculara bin yıl bile az...
Sağlık ve sevgi ile kalın.