Kamu malları ve belediyeler

Belediyelerde yapılan parkla bahçeler ve halkın oturup dinlenmesi için büyük paralar sarf edilerek yapılan dinlence yerleri. Neticede kamunun malıdır, yani halkındır.
 Halkın malı olan bu yerler her geçen gün yeşilin yok olduğu, betonlaşmanın kabus gibi doğayı yok ettiği günümüzde, bu gibi yerler halkın en çok rağbet ettiği dinlenti ve doğayla kucaklaştığı bu kadar betonun arasında gözü gibi korumaya çalıştığı yerlerdir. Kimi zaman bu yerlerden vatandaşın bir çiçeği koparması bile tepkiye neden olur. Belediyelerce zaman zaman buralara levha asılır.’’ DOKUNMAYIN ÇİÇEKLERE YAZIK OLUR EMEKLERE’’ ‘’DOĞAYI SEV YEŞİLİ KORU’’ benzerinde olduğu gibi.
 Halkın vergilerinden oluşan para yaratıcılarının alın teri, emeği hep bu yeşil alanlar içinde.
 Buraya kadar her şey çok güzel, tabii bu park ve bahçeler yapılırken harcanan ve devamlılığı için harcanacak paralar için kaynak olsun diye bu alanların içine büfe, cafe, bar, restoran gibi yerlerde yapılır. Yapılan bu yerlerde ya günün iktidar yanlısı veya başkanların kapıkullarına nasıl ve ne zaman olduğu kamuya duyurulmadan şahıslara kiraya verilir. Başta bu gibi yerler kiraya ihaleye çıkarılmadan verilirken semt halkına ve o mıntıkada bulunan muhtarlara hiç sorulmaz. Onayı alınmaz. Burada kat malikleri gibi bir yasa mevcut değildir.(kat malikleri yasasında apartmanda yaşayan bir tek kişinin muhalefet etmesi neticesinde kimse herhangi bir işlem yapamaz) Belediyeye ait bu gibi yerler bir kez kiraya verilip mukavele imzalandı mı gerisine hak getire, Ondan sonra kimse buraları arayıp sormaz, kontrol etmez fen işleri, imarı derin bir uykuya dalar!
 Yahu bizim kiraya verdiğimiz yerin metrekaresi bu, yerleşim alanı bu, nasıl olurda kiracı bu kadar yayılmış diye zahmet edip kontrol edilmez?
 Kiracılar zamanla yeşil alanları yok eder halkın yürüyüş alanlarını kapatır, masa sandalye atar, yürüyüş alanının kıyısından geçen ve yürüyüş yolu olan suyun kenarına ekstradan masalar atılır, belediyece halkın ücretsiz olarak oturup dinlenmesi için bu yerlere konulan banklar ve oturma gurupları zaman içersinde işletmeciler tarafından tek tek yok edilir, Vatandaş kendilerine ait paralı yerde otursun diyerek! koruganlar kesilir. Taşıt, araç araba girmemesi gerekirken araba girer, imkan bulurlarsa ayrıca bu yerlere eklenti olarak otoparklar yapılır, haksız olarak buralardan da otopark vasıtasıyla ek gelir sağlanmaya çalışılır. Böylelikle buralarda rantın ağababası sağlanmış olur ve her dümen döner. O semt halkı korkusundan kendi vergileriyle oluşan bu yerlerde zaman içerisinde giremez hale gelir. Derken bir mafya türer. Derken bu meyanda çeşitli ikazlar yapılsa da kim dinler. 5-10 senelik alınan kira kontratları bu sefer mahkemeye düşer, tabii mahkeme safhası uzundur. Kiracı tahliye edilse bile bu güzelim yerler atıl ve bakımsız kalır yıllarca….
 Geçmişin hatalarını görüp ders çıkarmak ona göre hareket etmek akıllılıktır. Aynısını devam ettirmek veya tekrarlamak hem aptallık hem de sana güvenip oy veren halka ihanettir.
 Bu güzelim kent Binlerce yıllık tarihi günümüze taşıyan, benim Kutsal şehrim Antalya bu gün olması gereken yerde değilse geçmişin rantiyecilerine ve siyaseti kişisel çıkarlarına alet edenlerin yüzündendir.
 Ey siyasetçiler, politika cambazları, Çocuklarımızın, torunlarımızın sizi ileride doğru dürüst namuslu insandı diyerek arkanızdan dua etmesini, sizi minnet ve şükranla anmasını istiyorsanız Emanete hıyanet etmeyin. Bu yerleri denetleyin, anlaşmalara uyup uymadıklarını lütfen kontrol edin.
 Yağmacılara, şakşakçılara, kapı kullarına aman vermeyin. Çünkü onlar için giden ağam, gelen paşamdır. Biz bunları yıllardır gördük.
 Bu kentin gerçek insanlarını, halkı unutmayın.


SAGLIK VE SEVGİYLE  KALIN,

Yayın Tarihi
20.05.2010
Bu makale 2285 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!