Tesadüfen Yaşamak

YOLDA yürürken, gezerken ve sabah yürüyüşlerinizde, binbir emek ve milyarlar harcanarak yapılan o güzelim parklarımda bilhassa falezlerin üzerinde gelişi güzel sağa sola atılmış her türden pet şişeleri görmeniz mümkün. Bir o kadar da çöp konteynerlerinden, geri dönüşüm için atık toplayıcılarının seyyar arabalarına doldurduğunu görürsünüz.
Bu çöpe atılan ve toplanan pet şişeler ne oluyor derseniz, bazı organize sanayi bölgelerinde kurulmuş tesisler vasıtasıyla, tekrar halkın kullanımı için elyaf haline getiriliyor, bu elyaflardan, başta çorap, kilim, halı battaniye gibi ürünler elde edilirken, bazı yerlerde ise içecek kabı olarak yeniden üretiliyor.
Tabi bu ülkemizde toplananların dışında bir de her yıl Avrupa’dan kullanılmış, çöpe atılmış 7 bin ton çöp ithal ediyormuşuz. Preslenmiş halde edilen bu çöp petler, evvela presleniyor, ondan sonra yıkanıyor, kurutuluyor ve elyaf haline getirmek için işleme tabi tutuluyor.
Ekonomi, daha açıkçası, vatandaşın cebindeki para, iyi güzel ve kaliteli ürünlere yetmeyince ne yapacak, mecburen ucuz, kalitesiz mallara yüklenmek zorunda kalıyor. İşte bu ucuz olarak piyasaya sürülen tekstil malları bu elyaftan yapılıyor. Neticesinde yoksul halk bu kanserojen içeren maddeden yapılan, çorap 1 TL, Kazak (3-5 TL) giyiyoruz. Kilim, battaniye, halı kullanıyoruz. Avrupa, çöp ve benzeri atıklardan mamul malları asla kullanmıyor.
Ama bizim halkımıza kullandırılmasına göz yumuluyor. Sıcak yaz günlerinde giyilen bu çoraptan, soğukta giyilen kazaktan, örtünülen battaniye ve küçücük bebeklerin üzerinde oynadığı halı kilimden ne fayda olur. Sağlığımız resmen tehdit altında.
Günün 24 saati medyada, ‘sigara kanser yapıyor’ diye, her türlü tedbiri almaya çalışırken, bu konuda nasıl ve ne şekilde tedbir alınıyor bir duyan, bilen varsa beri gelsin.
Peki Avrupalının çöpünden (pet şişeler) yapılan, elyaf, iplik ve konfeksiyon ürünleri kanser yapıyor mu? Bu konuda acil ve köklü tedbirler alınmalı. İlgililere insan hayatının bu kadar ucuz olmadığı bir kez daha hatırlatılmalı. Bilhassa batılılar, pet şişelerinden ve bu tür çöp niteliğindeki plastik mamullerden yapılan ipliği kullanmadığı için, çöp dönüşümünde dünyada birinciymişiz. Pet ve plastik mamulleri doğada yüz yıldan önce kaybolmuyorsa o zaman varın siz düşünün bu tarz tekstil ürünlerinin insan vücuduna verdiği zararların süresini, bu işin sahipleri ve sorumluları bunun hesabını kime, nasıl verecek!. Şimdilerde, büyük şehir, Türkiye’de ilk olarak çöpün, geri dönüşümle elde edeceği mamullerden bahsetmektedir. Temennim odur ki, bu tür atıklardan ve çöpten elde edecekleri ürünleri insan sağlığını ilgilendiren mamuller olarak kullanılmasına müsaade etmesinler. Yine çöp olarak atılan, plastik ve onun ürünü olan pet şişelerinin, insanımızın kullanımıyla ilgili alanlardan aldırılarak, pet şişe ve benzeri mamullerin tekstilde kullanılmasına yasak getirilmelidir.
Merdiven altı üretimler, denetlenmeyen fırınlar, menşei belli olmayan etler, ilaçlı ve hormonlu sebzelere bir de bu Türk Tekstil ürünlerini eklediğinizde Almanlar’ın “BİZ ALMANLAR TESADÜFEN ÖLÜYORUZ, SİZ TÜRKLER TESADÜFEN YAŞIYORSUNUZ” sözleri gerçek oluyor.
Sağlık ve sevgi ile kalın.