Köy Görünümündeki Merkez

ATSO başkanı Çetin Osman BUDAK, Antalya’nın binaları, trafiği plansız gelişim ve disiplinsizliğiyle modern bir kent olmaktan uzaklaşmaya başladığı, eylül toplantısında üstüne basa basa söylüyor bu şehri köy yapmaya kimsenin hakkı yoktur diyor.
Bizim gazetenin balkonundan kuşbakışı baktığınız zaman, Başkan Budak’ın ne kadar haklı olduğunu görürsünüz. Şehrin merkezi bir köy görünümünde, Muratpaşa cami civarı, Cuma pazarının olduğu mıntıka, Valiliğin arkası, Yüksekalan Mahallesi, Andızlı mezarlığı çevresi, Balbey Camisinin üstü, eski Akdeniz sinemasını üstündeki alan, Kapalı Yolun yeniden yapılanmasına rağmen merkez bir köy görüntüsünden kurtulamadı…
Dikkat ederseniz gelen yabancı ve yerli turistler bu merkezde pek oyalanmıyor. Daha çok alış veriş için büyük mağazaları tercih ediyor, bu bölgenin şehircilik anlamında turist için hiçbir cazibesi yok…
Akşam hava karardıktan sonra en geç saat 21.00 de kent merkezinde ne halk ne de yerli yabancı turist kalmıyor. Hatta Antalya’nın simgesi olan Kaleiçi ve yat limanı tanıtım kataloglarında ki fotoğraflarla ne kadar cazibesi aratılmışsa da asıl görüntü tam tersi halen daha kale içi ve yat limanı maalesef ki hayata kazandırılamadı…
Caddelerin ışıklandırılmasıyla birlikte esnafında desteklenmesi gerekir ki tam bir turizm kentine yakışır bir sirkülasyon olsun.

Hani ne demişti Antalya sevdalısı yüreğinde her dem Antalya sevgisiyle yaşayıp rahmetli olan Antalya’mızın ilk mimarı Tarık Akıltopu yani bizlerin Tarık amcası, yazdığı yazılarda şiirlerin mısrasında;

Bir zamanlar
Antalya beldesini
Kırk haramiler istila etti,
Küpünü dolduranlar,
Şimdi kayboldu gitti,
onlar da kayboldu gitti 

Tarık amcam ama Antalya o günün sancılarını bugün hissediyor.7 0 yıllarda doğal sit alanı olan Lara kıyı band, tevsi imar planını takip eden yıllarda ne olduysa evvela Lara kıyı bandını kaybettik. Yaşam boyu apartmanlarda oturmamış, ilkokul tahsilli olmayan müteahhitlere teslim ettik. Buraları 10 daire 20 daire karşılığı 84’ten sonra başlayan turizm olgusuyla birlikte, kentin çoğu yerleşim yerlerinde plansız, programsız yapılar mantar gibi türedi. Bunun en basit örneği de hala yüzlerce hatta binlerce binanın iskanı yok. Buralarda açılan iş yerlerinin de ruhsatı buna bağlı olarak da iş yeri açma belgesi bile yok.
Kıyı bandında yığılmalar olurken kent merkezi ihmal edildi. Belli dönemlerde merkezde sadece kapalı yol he r gelen başkan tarafından dizayn edildi. Diğer taraflar ister üsten bakın ister yandan bir köy görünümünde, buna bağlı olarak ta esnafta değişime ayak uyduramadı. Babadan dededen kalma işiyle hayatına devam ettirmeye çalışırken göç ile gelenlerde köfteci ve kebapçı derken kent kültürünü de yozlaştırdı. Antalya’da kendini tanıyamaz hale geldi. Tarık Amcam 80 yıllık yaşamında gördüğü Haramileri, bugün şirketleşmiş halde kentin geleceğiyle oynarken görseydi acaba?
O haramilerin uzantıları bugünde var hiçbir dönem eksik olmadı ki. Bir sana iki bana diyenler de hep var onun içinde yapılanlar hep göstermelik işin özüne inen yok, değişim derken bu ara da iyi şeyler de oluyor.
Değişimi en fazla yakalayan Kepez ilçesi, geniş parklar, yeşil alanlar, modern yollar, caddeler, kültür ve sanat evleri yapılıyor ve yapılmaya devam ediyor. Şehir girişindeki gece kondu görüntüsü tamamen kaybolmak üzere. Bu da turizm kenti Antalya’nın görüntüsü ve bu ilçede yaşayanların sosyal yaşamında ki düzeyde bir gelişmedir. Kepez’de bugün yapılanlar Tarık Amcamızın Antalya sevdasıyla eşdeğerdir. Antalya sevgisi ancak gerçek ve akılcı hizmetlerle ortaya konur.

Yayın Tarihi
27.09.2011
Bu makale 8662 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!