Sabrın sınırı

Mustafa AKAYDIN, bir yıllık üstün hizmetlerinden! dolayı kendisine sabır ve metanetle dayanan Antalya halkına teşekkür ediyor.Koca koca billboardlarla..
Gerçi şehir içi trafik sorunu olmak üzere, kentteki kangren olmuş sorunları, hoca yaratmadı, geçmişten gelen büyük borçlarla ve sorunların bir yıl gibi kısa sürede çözülmesini beklemek biraz saflık olur. Ama her platformda da borçtan bahsetmek seçilmeden önce bunları bilmiyor muydun sorusunu akla getirir.
Benim burada asıl değinmek istediğim ilk kurucularından hatta sırada vakıf kurucu üyesi olarak AKSAV’daki son günlerde yaşanan gerilim ve istifalarla ilgili bunun böyle olacağını Akaydın’ın Belediye Başkanlığı seçilmesinden arkasından AKSAV yapılan yönetim kurulu seçiminden sonra belliydi ve bu sayfalarda dile getirmiştim.
AKSAV adı üstünde, burası kültür ve sanat vakfı aslında yıllardır söylediğim gibi özerk olması gereken bir kurum.
Ama nedense, mali imkansızlıklar nedeniyle yüzün üzerinde çoğu Antalyalı varlıklı kişilerden oluşan üyelerin ceplerinde akrep olduğu için, Büyükşehir ve zaman zamanda ilçe belediyelerin imkanları ile ayakta durabilen bir vakıf. Aslında Antalyalı olarak Antalya’nın yurt içinde ve yurtdışında kültür sanatla yaşamı tanıtan hizmet veren yarım asra yaklaşan uzun soluklu uluslar arası film ve kültür festivalini yaşatan bir kurum aslında, bu kurumun üyeleri ve bilhassa yönetim kurulu, beklentisiz ve özverili çalışmak kültür ve sanata hizmet etmek zorundadırlar. Eğer beklentilerle, buraya üye olunur ve bu amaçla yönetim kuruluna insanlar seçilirse bu gibi çatlak ve istifalar beklemek sürpriz olmasa gerek, yine ulusal bir gazetenin Akdeniz ekinin haberine göre: Başkan,
-Antalya’da adam bulursak ona göreve getiririz gibi sarf ediyor. Bunu ben bir gaf düşünmeden söylenmiş, sözcükler kabul ediyorum.
Bugün bu kente, doğma büyüme bir milyon’un üstünde Antalyalı ve 800 bin civarında ülkemizin diğer kentlerinden gelmiş yurdum insanı yaşıyor.
Bunlarda, başkanın deyimiyle Antalyalı olduğunu göre Antalya’yı tanımayan AKSAV’ı bilmeyen, birisini ısmarlama görevli olarak getirmek Antalyalı düşüncesiyle ne derece uygun düşer. Bundan öncesi dönemde bu tür hatalar yapıldı. Ve bugün cezasını Antalyalılar çekiyor. Başta trafikte yani kent içi ulaşım sorunlarında yapılan yanlışlar gibi…
Bunca yılın, ilim ve bilim adamı olarak yoğurdu üflemekte biraz geç kalmadınız mı? Dileğim odur ki sabrın sonu selamet olsun..
Sağlık ve sevgiyle kalın,