Rüşvet ve Yolsuzluk

Gün geçmiyor ki yazılı ve görsel basında yolsuzluk, rüşvet haberi okumayalım veya seyretmeyelim bilhassa son dönemde rantın kol gezdiği bazı belediyeler ve diğer kurumlarda olduğu gibi özel sektörlerde ihale olaylarında bazı yetkililere haksız kazanç sağladıklarına şahit oluyoruz yüzlerce kamu görevlisi bu zaaflarının kurbanı olarak cezaevlerinde çile doldururken, geride kalan aile efradı ve yakınları toplum içerisinde utanılacak yaşama mecbur kalıyorlar.
İnsan olmayan, insan vicdanı ile bağdaşmayan saçı bitmedik yetim hakkını çalarken devletin ve milletin geleceğini karartıyorlar.
Çünkü rüşvet ve yolsuzluk ihaleye fesat karıştırma, hak edilmeden elde edilen bir kazançtır. Bir ulusun ve onu idare eden devlet mekanizmasının yıkılması için en başta gelen bela vicdansızlık ve hainliktir.
Rüşvet ve yolsuzluk insan kalbini karartır, inanç ve imanı zayıflatır hatta yok eder. İnsanı insan yapan tüm değerleri duygu ve düşünceleri ve buna bağlı hareketleri yok eder.
İnsanı tümü iyi hasetlerinden tecrit eder. İnsanın insana olan güveninin devlettin güvenirliliğini yok eder. Hakka saygıyı, halka ve vatanına olan sevgiyi güveni itimadı ortadan kaldırır.
Zulme ve ahlaksızlığa teşvik eder. Cinayetleri örter failli meçhulleri çoğaltır. Rüşvet, yolsuzluk, dolandırıcılık ve benzeri ahlaksızlıkların devam ettiği bir toplumda hukuka saygı ortadan kalkar. Toplumda hiçbir zaman kargaşa bitmez. Millet olarak içten çürüyerek bir gün yok noktasına gelir. Kendi tarihimizde ve dünya tarihinde bunun örnekleri sayılmayacak kadar çoktur. Bugün başta siyasilerimiz olmak üzere bürokraside çeşitli belediyelerde çıkan çürükler ve bunların neticesinde her gün devleti yönetenlerin birbirine ağır hakaretlerde bulunmaları insana yakışmayan sözler genellikle bu yolsuzluk olayları neticesi olmuyor mu?
Yüce Allah bir ayeti kerimesinde “mallarınızı aranızdaki haksız sebeplerle yemeyiniz ve insanların mallarından bir kısmını bile günah işleyerek yemek için o malları hakimlere düşürmeyiniz” buyurmaktadır. Bazı din bilginleri ayet de geçen bu cümleyi “mallarınızı rüşvet vermek suretiyle fena idarecilere veya kadılara kaptırmayınız “ diye tefsir etmişlerdir.
Devlet hizmetinde olan ister siyasi ister memur, amir her ne olursa olsun mensup olduğu milletin sorumluluğunu taşıyorsa bir iş karşılığında alacağı hediye bile rüşvettir. Bu konuda peygamber efendimizin açık ve net hadisleri vardır. Hiçbir kamu görevlisi hediye sözcüğünün arkasına sığınarak toplumsal çürümemize katkıda bulunmasın.
Rüşvetin bireyler için olduğu kadar o ülke ve o millet için telafisi mümkün olmayan korkunç neticeleri vardır.
Rüşvet ve yolsuzluğun çoğaldığı yerde haksızlık alabildiğine çoğalırken adalete olan güven ve emniyet kişi ve bireyler arası dostluk, arkadaşlık, kardeşlik ortadan kalkar.
Rüşvet alan görevini kötüye kullanmış, emanete hıyanet etmiş rüşvet verende hakkın zayi olmasına ve toplumsal ahlakın bozulmasına sebep olmuştur. Rüşvete alışan bir kimse bir gün vatanını bile satmaktan geri kalmaz.
Rüşvet alan kimse başta dinini, milletine, vatanına zararlı bir insandır.
Peygamber efendimiz rüşveti alana da verene de bunların arasında olana da lanet etmiştir. Yine peygamber efendimiz bir hadisi şerifinde şöyle buyurmuşlardır.
“Rüşvet alanda verende cehennemliktir”
Bize de, ey rüşvet erbapları, yolsuzluk ustaları kuldan utanmıyorsanız Allahtan korkun, utanın demek düşer. Halk olarak artık her gün rüşvet ve yolsuzluk haberi duymaktan bıktık ve usandık…
Sağlık ve Sevgiyle kalın…