Bir döneme, imza atan yüreğinde Atatürk, ülke sevdasıyla dopdolu bilge öğretmenlerimizden Pazar Ören Köy Enstitüsü Mezunu Emekli Öğretmen Mahmut Zakir AKYÜREK değerli ağabeyim yıllarını eğitim ordusuna vakfetmiş,70’in üstünde yaşına rağmen, hala yurdum insanın düştüğü açmazları görerek, almış eline kalemi yüreğindekileri satırlara dökmüş ve bana vererek sayfamda yayınlamamı istedi. İyi ki varsınız öğretmenim.
Yorumu sizlerin,
UNUTULMAMALIDIR Kİ;
Kurtuluş savaşının başladığından bu günlere dek kaç Cumhuriyet kuşağı “Atatürk Devrimleri” diye neyi algılamıştır.Harf,şapka,kıyafet..v.b diye ayrıştırılmaya çalışılan ve özellikle 12 Eylül 1980 sürecinde sonra da giderek sulandırılan bu dönemde aslında bakılırsa ortada,ulusal ve radikal tek bir devrim vardır;”Ulusal Demokratik Devrim “Unutmamalıdır ki bu devrim , antiemperyalist bir Kurtuluş savaşı ile gerçekleştirilmiş,Anadolu halkına tam bağımsız bir uygarlık yolunu açmıştır.Bu aynı zamanda kaçınılmaz bir “kültür devrimi” sürecini de başlatmıştır.
Anadolu Devrimi, henüz tarımsal üstelik yarı sömürge bir ümmet olan Anadolu halkını; uluslaşmış bir sanayi toplumuna dönüştürmek amacındaydı. Devrimden amaç yalnızca ekonomik değil aynı zamanda toplumsal ve kültüreldi. Beş yıllık kalkınma planlarıyla bu yolda önemli adımlar atıllımlar başlamıştı ki1980 darbesi ve onu izleyen süreçte başlarda inanılmaz cesaret ve çabalarla alınan mesafelerden nelere gerilediğimiz ortadır. Ülke kaynaklarımız emperyalist sömürgecilerin iştahını öylesine kabartıyor ki ele geçirme köleleştirme planlarını din kisvesi altında fakir ve yoksul halka dikte ettirerek cumhuriyetimizi bertaraf edilerek kaynaklarımız üstünde hegomanyacı emellerini kolayca elde etmek istiyorlar. Demokratik yolla iktidar olanlar ülke kaynaklarını kolayca ele geçirip cumhuriyetimizin kazanımlarını yandaşlarına peşkeş çekmektedirler. Halkımıza ekonomik sıkıntılar içinde kıvranırken iktidarı ellerinde tutanlar ve onların evlatları şirketler kurup babalarının iktidarları sayesinde halkı soyup soğana çevirmektedirler. Yetim hakkı yerlerken cumhuriyet düşmanı işbirlikçilerle eleledirler.
Cumhuriyet Devrimi’nin nihai hedefi günümüz uyarlanması yerleşik bir demokrasinin inşa edilmesinin yanı sıra özgür, bilinçli ve ekonomik olarak güçlü bir ülke yaratmaktır. Yani herkes için ülkenin her yanı için demokrasi; herkes için ülkenin her yanı için ekonomik güç, herkes için bilinç ve kültür. Oysa şimdi yine, yeniden demokrasi dışı güçlerin iktidarın dışına çıkarılması noktasına gelmiş olmanın anlamsız sıkıntılarını yaşıyoruz.
İçinde bulunduğumuz koşullar bizleri umutsuzluğa ve yılgınlığa sürüklememelidir. Kurtuluş Savaşı, yurdun dinden ve ırktan da daha önemli olduğunu bizlere öğretmiş ve
”Kurtuluş-Kurtuluşla” da bunu tamamlamıştı mücadeleleri ulusal bağımsızlık savaşımızın başarısı bağımsızlıkçı halkımıza aittir. Birey ve yurttaş olma ülküsünü Atatürkçü köy enstitüsü öğretmenlerinin tüm ulusa yayma ve eğitim mücadeleleri dünyada tek örnekti. Cumhuriyet düşmanlarınca kapatılmış halkın bilinçlendirilmesinin önüne geçilmeye çalışılmıştır köy enstitülerinin cumhuriyet bilim aşkı.Bu bilinçli ve tutarlı mücadele sonucunda toplum yaşamında ekonomiye,hukuktan eğitime,siyasetten uluslar arası ilişkilere ,yarı sömürgeden bağımsız bir ulus devlete geçilebilmiştir.Bunun dünya tarihinde bir başka örneği yoktur.
Unutulmamalıdır ki;
Tarih hükmünü değiştirme fikri ,düşünce ve efendi değiştirmekten daha zordur.Tarihi değiştirenler tarihteki onurlu yerlerini alırken ülkemizin geleceğiyle dolayısıyla da tarihle oynayanlar,bunun sonucuna katlanacaklardır.
Sağlık ve Sevgiyle kalın…