Adı gibi gerçekten şeker bayramı olması dilek ve temennilerde bulunduğum bir kutsal bayramımız da geldi geçti. Bu bayram sevincinin içine acılar, ezgiler ve gözyaşları da karışıyor. Başta şehit analarının gözyaşları, günümüz savaşlarında bile görmediğimiz trafik kazalarında ölen yüzlerce insanımız bir o kadar milyarlarca maddi hasar daha açıkçası milli servet, vahşice, hunharca öldürülen kadınlarımız sonu daha birçok sonu gelmeyen olaylar. Şeker tadındaki bayram havasının yerini acıya dönüşmüş zehir zemberek olmuş gözyaşı şekere karışmış, hüzün olmuş, dert olmuş içimizi acıtmış. Hastane odalarında ıstırap içindeki hasta vatandaşlarımız, huzur ve bakım evlerindeki kimsesi olmayan yaşlılarımız yetimhanelerdeki kimsesiz çocuklarımıza karşı ilgisizliğimiz maalesef bayram günlerinde su yüzüne çıkıyor. Bunca söylenenlere uyarılara alınan tüm önlemlere bayram günü 24 saat özverili bir şekilde görev yapan vefakâr polisimizin tüm çabalarına rağmen duyarsızlık, adam sendecilik kural tanınamazlık almış başını gidiyor. İnsan olma niteliğimizi her geçen gün biraz daha kaybediyoruz. Sırası gelmişken bayrama günler kala tüm en ince ayrıntısına kadar tedbirli olan vatandaşının huzur güven içinde bir bayram geçirmesi için karakol polisinden, sivil birimlerine, anti terör şubelerinden, çevik kuvvete, dağdaki özel kuvvete varıncaya kadar hepsi görev başında. Polislik mesleği zor meşakkatli olduğu kadar bilgi ve beceri gerektiren özverili gururlu ve şerefli bir meslektir. Polis teşkilatının dışında tüm görevlilere dokuz günlük uzun bayram tatillerinden her zaman ziyadesiyle istifade ederler. Ama polisimizin o lüksü yoktur. Bayram demeden yağmur, kar demeden 24 saat görev başındadırlar. Bilhassa trafik polislerimiz diğer kamu görevlileri tatil yaparken 40 derece sıcakta ve ayakta insanımızın can güvenliğini sağlama kaygısındadır. Öyle ya kutsal Ramazan günleri bitmiş kendini bilmez bir takım sürücüler içki şişesinden balık olmuş bir eli direksiyonda bir elinde içki şişesi trafiğe cıkmış buda yetmiyormuş gibi görev yapan polise bir sürü nağme yapıp hakaret ediyor. Polis onun can güvenliği için görevini yapıyor. Kendi bilmez vatandaşımızda halt ediyor, kendi ölümüne davetiye çıkarıyor. Maalesef zaman zaman bunu zır cahili de yapıyor, efendisi ,beyefendisi de yapıyor. Hiç düşünmüyor kendisini ve kendisi gibi düşünenler bayram kutlarken o polisimiz ailesinden çocuğundan çokluğundan uzakta vatandaşın selameti için görev yapıyor. Yine diğer taraftaki polisimiz ise canisiyle, hırsızıyla, teröristiyle bayram günü kutsal bildiği görevi yapıyor. Diğer kamu görevlisi Cuma gününün akşamını bekler. Çünkü her hafta sonu iki gün tatili vardır. Alır çocuğunu pikniğe, denize, sinemaya, tiyatroya gider gezer eğlenir. Ama özverinin kamu hizmetinde timsali olan polisin her hafta izni 24 saattir. Oda olağan üstü bir hal olmasa küçük ilçelerde bile mahalli maçlarda izinlide olsa maç olduğu gün stada görevlidir. Bizler gece yatağımızda rahat uyurken polisimiz devriyesiyle, ekibiyle hep görev başındadır. Vatandaş olarak bayram yaparken tatilde neşe içerisinde gezer tozarken karşınızdaki polisin sizin bayramınız tatiliniz için güvenli sağlıklı bir ortamın yaratılmasında kamu görevlisi olarak en büyük katkısının olduğunu hiç aklınızdan çıkarmadan ona karşı en büyük saygı ve sevgiyi göstermemiz başta gelen vatandaşlık görevimiz olmalıdır. SAGLIK VE SEVGİYLE KALIN,