Yaygın Basından...

Toplum olarak okumuyoruz, araştırmıyoruz. İlmi ve bilimsel düşünmüyoruz. Sonrada kalkıp hurafelerle, bağnaz, gerçekçi olmayan saplantılarla ki, din adına, ülke sorunlarına çözüm üretmeye çalışıyoruz. Neticesinde de benim güzel ülkem her gün kaos yaşarken problemleri de her geçen gün daha da karmaşık hal alıyor.
Bunun en güzel örneği günlerdir gündemden düşmeyen İsrail- Filistin olayları. Acaba bu konuda çoğu kez bakar kör olan üç maymunu oynayan yandaşlar.
Niçin ulusal gazetemiz olan Güneş ve Onun cesur, korkusuz, bilge ve erdemli, Araştırmacı gazeteci yazar Rıza Zelyut gibi gerçekleri kamuoyuna duyurmuyorlar. Vicdanının sesini dinlemiyorlar?
İşte size Rıza Zelyut’un 12 Haziran günü Güneş gazetesindeki ülke gündemine ait olağanüstü köşe yazısı, bir turizm kentlisi olarak mutlak okumamız gerekiyor yorum sizlerin…

Rıza Zelyut
4 kitabın üçü Yahudilere indi
________________________________________
Ortalıkta mücahit edasıyla koşuşturup din üzerinden Yahudi düşmanlığı yapmaya kalkışan ekibe temel bir gerçeği hatırlatalım. İslam dininde 4 hak kitap diye kabul edilen kutsal kitaptan üçü Yahudi'ye indirilmiştir. Tevrat’ın verildiği Musa, Zebur'un sunulduğu Davut, İncil'in verildiği İsa; Yahudi'dir.
O yüzden, dine dayanarak Yahudileri kötü göstermeye kalkışanlar; aslında onları ululayan belgeleri de piyasaya sunmuş oluyorlar.
Peki Hz. Muhammed'e indirilen Kuran nedir?
Bu sorunun cevabını vermeye kalkışanların, öncelikle Kuran'ı, birkaç kez, ama anlayarak okumuş olmaları gerekir. Kuran'ın Arapçasını ezberlemek, Kuran okumak ve Kuran anlamak sayılmaz.  Çünkü; bu kitap, anlaşılsın ve insanlara kılavuz olsun diye verilmiştir. Bu yüzden ayetlerin Arapçasını tekrar eden ama orada ne denildiğini bilmeyen birisi; Kuran okumuş olmaz.
Kuran'a baktığımızda; orada verilen her mesaj; geçmişten örneklerle insanlara aktarılmıştır. İşte Kuran'da geçmişe yapılan her atıf, bizi şu düşman bellediğimiz Yahudilere, daha doğrusu onların kutsal kitaplarına götürmektedir.
Yani; Kuran; özü itibariyle Eski Ahit ile Yeni Ahit denilen kitapların (mesajın) devamından ibarettir. Tanrısal irade, kendisini böyle bir devamlılık ile ortaya koymuştur. Bu yüzden Yahudilik, Hıristiyanlık hatta bugün yitip giden Sabilik bile hak din kabul edilmiştir.

YAHUDİ KRALLARINA PEYGAMBER DEDİK
Yahudi düşmanlığını kendi geleceği için bir araç yapanların biraz Kuran ve tarih öğrenmeye ihtiyaçları var. İslam dini; Yahudi büyüklerini, Yahudilerden bile daha fazla ululamışlardır. Ne demek istediğimi bir örnekle açıklayayım: Müslümanların tümü Davut ile onun oğlu olan Süleyman'ı peygamber kabul ederler. Halbuki Yahudiler açısından bu iki isim, öncelikle kraldırlar. Yani Kral Davut ve Kral Süleyman.
Yahudilerin kral saydıkları bu isimleri; biz Müslümanlar, daha da yücelterek kutsal bir kişilik haline getirmişiz. Bu durum; bütün İslam dünyasında folklordan sanata kadar her alanda karşımıza çıkar. Davut Peygamber, demircilerin piri kabul edildiği gibi güzel sesi ve saz çalması ile de (Zebur, aslında onun okuduğu ilahilerden ibarettir) sanatın kaynağı gibi görülür. Bunun oğlu Süleyman ile ilgili efsaneler de Müslümanların severek dinledikleri ve kuşaktan kuşağa aktardığı öyküler olmuştur. Onun rüzgara ve devlere bile hükmettiği, kuş dilini bile bildiği şiirlerimizde pek bol yer almıştır.
Yahudilerin uzak atası İbrahim Peygamber ve onları yeniden Filistin'e getiren Musa Peygamber çok daha ululanmışlardır.

DAVUT FİLİSTİNLİLERLE SAVAŞTI
Şimdi, kendisine 4 kitaptan birisinin indirildiğini kabul ettiğimiz Davut'a bir bakalım.
Davut; Beytüllahım'da Yahu da kabilesinden Yesse'nin 8. ve en küçük oğlu olarak MÖ 1026 yılında dünyaya geliyor. Davut, çoban iken cesareti ve güzel sesiyle dikkat çekip uzun maceralardan sonra bundan 3010 sene kadar önce Kudüs'te kral oluyor. Bu süreçte Davut Filistinlilere karşı savaşa katılıyor ve Filistinlilerin kralı Calut'u (Golyat) sapan taşı ile öldürüyor. Bu durum Kuran'da da anlatılır ve Davut övülür.
BAKARA 251. Ayet Şöyledir: 'Sonunda Allah’ın izniyle onları yendiler. Davud da Calut’u öldürdü. Allah ona (Davud’a) hükümdarlık ve hikmet verdi, dilediği ilimlerden ona öğretti. Eğer Allah’ın insanlardan bir kısmının kötülüğünü diğerleriyle savması olmasaydı elbette yeryüzü altüst olurdu. Lakin Allah bütün insanlığa karşı lütuf ve kerem sahibidir.'
Burada Filistinlilerin kötülüğünü Yahudilerin durdurduğu dile getiriliyor. Ben demiyorum Kuran diyor bunu... Ne yapalım, Kuran'ı da mı sansür edelim...
Bir de İsrail'in Filistin ile ne ilişkisi var, diye soran kesim var. Bunlara biraz tarih okumalarını öneriyorum. Kuran da gösteriyor ki Filistin'de bir Yahudi devleti olmuştur. Bundan 3 bin yıl öncesine giden bu hakikati inkar etmek; gülünç olmaktan başka şey değildir.

İSRAİLLİ TURİSTLERİ BEKLİYORUM
İsrail hükümeti, Yahudilerin Türkiye'yi ziyaret etmemesini istemiş. Bunu, anlıyorum ama kabul etmiyorum.
Çünkü, Türk milleti Yahudilerin düşmanı değildir. İçimizdeki bazı cahil ve fanatik tiplere bakarak Türkiye'de Yahudilere karşı bir kalkışma olduğu sanılmamalıdır. Nasıl ki Filistin'de güç durumda kalanlara himmet ve hizmet elini uzatıyorsak; bize konuk olan Yahudilere de dost elini uzatırız.
Ben buradan ilan ediyorum: İstanbul'daki evimi; İsrail'den gelecek bir aileye, bir hafta veya bir ay bedava tahsis edeceğim.
Bu millet Filistinlileri olduğu kadar Yahudileri de kucaklayan millettir. Kimse bizden korkmasın. Çünkü; kompleksi olmayan bir halkız biz...

Yayın Tarihi
17.06.2010
Bu makale 2284 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!