Kaybeden ve kazanan

Bir Ergenekon davası, bir Balyoz soruşturması, açılım derken diğer yanda bir evet , hayır sürecinin başlangıcı olan referandum,kriz üstüne krizler yaşanırken Tanrının tüm güzellikleri verdiği güzel ülkemin güzel insanları şaşkın,kararsız ve gelecekten umutsuz ve  korku içindeler.
Mehmet Ali ERBİL’ in  ‘’Çarkı Felek’’ programında olduğu gibi bir kısım insanımızda Mehmet Ali’nin (M) siyle melerken, Flaş TV’nin haber program başlangıcında koyun sürüleri geçiyor.
 Cahiller en kötüsü de okumuş cahiller bu toplumu karanlığa sürüklüyorlar,ağzı olan konuşuyor,ehil olsa da olmasa da yurttaş adına ahkam kesiyor diğer tarafta yurdum insanı ölüm sessizliği içersinde 50 derece sıcakta  kundaktaki çocuklarıyla referandum mitinglerinde boş gösteriyor.Neyin doğru, neyin yanlış olduğunu bilmeden.!
Yıllar yılı hep böyle olmadı mı? İşte durum ortada ne zaman toplum olarak aklımız başımıza gelecek? Birileri bir yerlere gelmeye malı götürmeye çalışırken tabandaki halk hep kaybetmedi mi? Şöyle ortama bir baktım mı hep halkım adına Ziya Paşa‘nın dörtlüğü aklıma gelir:     
        Eyvahhh.. Bu badirede yine bizler yandık
        Zira ki ziyan ortada!
        Bilmem ki ne kazandık
        Hep kaybeden biz olduktan sonra
İster seçim olsun, ister referandum, süreçleri hep aynı, güzel sözler, sonu gelmeyen vaatler, gerçeklerden uzak hükümdar olmak üzere veya hükümdarlığı devam ettirmek için belli grup veya siyasilerin, vatandaşa şirin gözükme oy avcılığı senaryoları gündeme gelir. Neticede seçim biter referandum biter yurttaş el elde, baş başta kalır. Halkın yarına daha açıkçası çoğunluğun derdine bir çare olamaz ama neticede siyasilerin ihtirasları uğruna kardeş kardeşe, baba oğula, komşu komşuya düşman olur. Selam bile vermez hale gelir geçmişte de bunun bir çok örneklerini yaşadı bu halk.
Evet-Hayır her gün artan ve çığ gibi büyüyen işsizliğe, küçük esnaf, zanaatkar, el emeği göz nuru ile geçinen yoksulluk sınırının altında yaşayan halk, memura işçiye, yetime, dula, şehit aileleri ve gazilerimizin yaşam düzeyi yükseltecek mi? Çiftçisi, hayvancısı, orman köylüsüne bir çare, bir formül, bir reçete getiriyorsa varalım hep birlikte referanduma Evet veya Hayır diyelim…
Bir tarafta açılımı bahane ederek, devlete isyan edenler bu cennet vatanı parçalamak için var güçleriyle bölücü slogan atıp söylemlerden geri kalmayan şer odakları adeta Türkiye Cumhuriyetine başkaldırıp aynı Türkiye Cumhuriyetinden emeklisi de dahil olmak üzere binlerce liralık maaş alırken, devletin her imkanını kullanırken, her gün Anadolu’nun bir kentinde acı, ızdırap ve gözyaşı içersinde şehit cenazeleri kalkarken insanların kin ve nefretleri artık yüzlerinden okunurken Evet ve Hayır’ın ne faydası olacak. Neticede birileri yine ihtiraslarını tatmin edecek, olan yine bu halka olacak.
Kısır çekişmeler, sen ve ben kavgası bugün ki ortamı yaratmadı mı? Takım tutar gibi siyaseti belirlemek bizleri bu hale getirmedi mi?
En ufak bir yolsuzluğa karışan bir Japon milletvekili harakiri(intihar) yaparak hayatına son verirken adı şaibeli duruma düşen bir Alman parlamenter istifa ederken, vatana ihanet en büyük suçken bizimkiler dokunulmazlığın arkasına sığınırlar.
Geçmişte olduğu gibi birilerini zaman içinde aklarlar. Onları bu mevkiye getiren halkın sorgulanmasından neden kaçarlar? Neden halka tepki gösterirler ve yurdum insanını kandırmaya çalışırlar?
İşte bugüne kadar cevabı bir türlü verilmeyen bu sorularla birlikte inanıyorum ki çoğunluk kutsal bir ay içerisinde daha iyi vicdan muhasebesi yaparak sandık başına gideceklerdir. Bu arada siyasilerin de vicdanlarını inandığı değerleri bir kez daha sorgulamaları gerekir.
Netice de kaybeden yine halk olmasın…
Yayın Tarihi
14.08.2010
Bu makale 2514 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!