İhtirasın Bedelini Halk Ödüyor!

CHP Antalya il örgütü tedirgin, huzursuz karmaşa içinde. CHP Genel Merkezi'nde ise eski dinozorlar ve nifakçılar yüzünden yeniden Kılıçdaroğlu'na karşı cepeleşme içinde olan başında Baykal'ın olduğu bir grup çabaları var. Orada da bazı huzursuzluklar  zaman zaman gün yüzüne çıkıyor. Baykal'ın olduğu yer de ne başarı ne de sukünet olmaz. Sadece çekişme hizipcilik vardır. İleri yaşına rağmen bir türlü  anlamsız ihtirasına hakim olamayan genel başkanlıktan gitmesine rağmen partiyi yine karıştırmaya devam ediyor. Geçmişte de rahmetli Ecevit yüzde 41.5 oy almış, CHP'yi Baykal ve onun yandaşları yüzünden istemeye istemeye CHP'den ayrılıp ayrı bir parti kurmadı mı? Baykal her dönem siyasetten başta Antalyamıza olmak üzere CHP ye ve ülkeye zarar verir hale gelmiştir.
2007 seçimlerinden önce bu sayfada Baykal ile  ilgili  aşağıdaki yazıyı kaleme almıştım. Günümüze baktığımızda acaba tarih yeniden  tekerrür mü ediyor?

BAY KALMA, BAY GİT

22 Temmuz seçimlerinde bir çok kesim tarafından çok büyük oy patlaması ve aynı zamanda büyük bir sürpriz yapacağı beklenen CHP, ne acıdır ki büyük hüsrana uğradı.
Çoğu  insan bu beklentide iken, seçimden aylar önce ben bunun böyle olmayacağını yazdım ve söyledim. Hatta Sayın Baloğlu'ndan bu konuda eleştiri aldım.

Bilhassa Cumhuriyet mitinglerinden sonra, konjonktür bazılarına göre böyle olmasını gerektiriyordu. Ama evdeki hesap çarşıya uymadı.
Tersten bir süpriz ve şok yaşandı. Başarının değil başarısızlığın, acısı bir karabulut gibi partinin üstüne çöktü.
Artık, Baykal'ın başında bulunduğu CHP, ana muhalefetten kronik muhalefet haline gelmişti. Bu gidişle Baykal'la CHP'nin muhalefetten kurtulma imkanı da yok görünüyor.
Bir züğürt tesellisi gibi ne dedi Önder Sav: "Milletimiz bize yine ana muhalefet görevi verdi…" arkasından Onur Öymen: "Seçim sonuçları CHP açısından başarılıdır" bu  söyledikleri ne kendileride inanmadılar ama ne de olsa ilk etapta, CHP'li seçmeni alıştırma ve yatıştırma taktiği, ilk etapta  seçmeninin karşısına çıkmayan Baykal'ın kurmayları tarafından yapılmıştır..
Baykal kendi memleketi olan Antalya'da bile kaybederken, CHP'nin kalesi olarak bilinen İzmir'de de kaleler bir bir elden çıkmaya başladı…
Parti içi demokrasiyi kavga olarak tanımlamanın yanlışı bir kez daha su yüzüne çıktı.
"Kendi içinde bütünlüğü olmayan bir organizasyonun, Türkiye'de uyumlu bir yapıyı sağlaması mümkün mü?
CHP kendi içinde, tartışa dursun, öbür tarafta vatandaş "önce ekmek" iş, aş ve istikrar derdinde. 45-50 yıldır siyasetin içinde, siyasettin duayeni olmuş bir genel başkan ve kurmayları halkın önüne bir program koymadan seçime gidiyorlar. Ve işte neticesi Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunu hazırlayan ve kuran Yüce Önder Atatürk'ün partisi, eminin ki o yüce insan sizlerle hicap duyuyordu.
En marjinal partiler iktidarı hedeflerken, CHP'nin papatya falı gibi barajın altına düşecek mi, çıkacak mı politikasını daha başka nasıl izah etmek mümkün olabilir?
Yok efendim diğer partiler gibi olamazlarmış onlar gibi yapamazlarmış. Sana laiklikten, cumhuriyetten ödün ver kimse demiyor ama bir ülkede, insanlar, bir ton kömüre, bir file erzağa, beş yılını veriyorsa burada çok iyi düşünmen ve ona göre politika üretmen lazımdı. Baykal ve kurmayları. Evdeki hesap çarşıya uymadı, güvendiğiniz dağlara kar yağdı.
Daha dün kurulan bir parti,  bazı geçmiş olaylardan ve yaşananlardan ders alıp, iktidara geldiği günden itibaren ikinci dönem için, gerek örgütleri, gerekse medya kanalları ile köy köy bucak bucak, ilçe ve illerde yoğun bir çalışma başlatırken, sizler sen ben kavgasıyla muhalefette kalmayı hak ettiniz. Ama olan CHP'li seçmene oldu.
Ta başından beri kendi içinde bütünleşmeyi tam anlamıyla sağlayan AKP ve kurmayları, arı gibi çalışarak, girmediği delik, uğramadığı hiç bir yer bırakmaması keza açlığın ve yoksulluğun bazı değerlerin önüne çıkmasının nasıl farkına varmadınız,? siyasettin duayenleri, bunun izahı mümkün değil. 70'den fazla ilde AKP'nin birinci olmasıda mı sizi hiç düşündürmüyor?
9 Eylül, İzmir'in kurtuluşu, 9 eylül CHP'nin kuruluş yıldönümü ve başta Baykal olmak üzere parti kurmayları, Ulu önder Atatürk'ün Anıtkabir'de huzuruna çıkacaklar, ne diyecekler ve ne söyleyecekler kendilerini nasıl affettirecekler? Büyük yenilgi ve hezimet karşısında bilemiyorum, gelecek mahalli ve genel seçimlerde, 2007 seçimlerini bile aratacak daha vahim neticelerle karşılaşırlar.
Seçim öncesi Başbakanın kolundaki saatte pahalı diyenler dört yüz milyonluk arabalarıı ile boy gösteren açıkçısı fakir ülkenin, zengin ana muhalefeti saltanatını bırakıp akıllarını başlarına toplayarak kendini değil Atatürk'ün partisini düşünerek, Baykal ve kurmayları istifa edip, yerini genç dinamik araştırmacı bir ekibe bırakmalıdırlar. Onun içinde, Deniz Baykal değil artık, Deniz Baykalma, Baygit diyorum…
Madem ki özgür bir ülkede yaşıyoruz bu da benim düşüncem anlayan anlar…

Yayın Tarihi
26.07.2011
Bu makale 9596 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!