Ananın gulayini çinlediveriyom!...

Ülkemizde, gerçekten ticaret erbabını üzerinde, dolaylı vergilerin yanı sıra, ağır bir vergi yükü olduğu sık sık gündeme gelir. Ve bundan da bilhassa zanaatkâr, küçük esnaf, mahalle bakkalı, manavı, berberi ve ata esnafı etkilenir. Çünkü var olduğu müddetçe, batma pahasına vergiyi bir namus borcu bilir ve ödemek için tüm imkânlarını kullanır ve şikâyet etmez.
Ama bir kesim vardır ki, deveyi hamutuyla götürür, vergi kaçırmak için her yolu dener varlığının doruk noktasında olmasına rağmen hep şikayet eder, hep ağlaşır ve kendine uygun yasalar çıkartmak için tüm gücünü kullanır. Bir ara bunları düşünürken, Şükrü Saraçoğlu’ndan anılarını oluşturan H.B Paksoy tarafından kaleme alınmış bir bölümü size aktarmadan geçemeyeceğim. Malum Şükrü Saraçoğlu, 1887-1953 yıllarında yaşamış, bir devlet adamıdır. Sırasıyla Matematik öğretmenliği, İzmir İttihat, Terakki Ticaret Mektebi Müdürlüğü (1909) ve bilahare, sırasıyla Maliye, Adliye Vekilliği ve 1942 yılında TC. Başbakanlığı yapmıştır.
Egeli olan, anadili gibi Fransızca konuşan Şükrü Saraçoğlu, Ankara’da, İstanbul Türkçesini, memleketi olan İzmir Ödemişte ise egenin özel şivesini kullanırdı. Varlık vergisinin olduğu o dönemlerde, Ödemiş mal Müdürü vergiyi biraz yüksek salınca, İlçe halkı (Ödemişin ileri gelen zenginleri) bir heyet oluşturup, Ankara’ya gitmişler. Başbakan Saraçoğlu, hemşehrilerini kabul edip sormaya başlamış:
Ülen, Yanbastı Rafet sana kaç para atıla?
İşte efe beni 200 bin banganot atıla
Ne? Ülen sen sen 200 bin banga notluk adamısın? Vah vah çok üzümdüm gari, Ülen katırcı, seni ne attıla?
Beni 300 bin
Muhittin hoca seni 400 bin
Saraçoğlu, zile basıp özel kalem müdürüne emreder.
Çabuk beni Ödemiş mal Müdürünü bul telefona, bizim hemşerilere, efelere gari çok vergi atmış namıssız herif, beni onunla bir yol gorişcem
Heyet memnin, hemşerileri, çocukluk ve mahalle arkadaşları, başvekil yardımlarına koşuyor, vergiler inecek, çaylar, kahveler içilip sohbet edilirken, Ödemiş Mal Müdürü bulunur. Saraçoğlu.
Alooo Müdür bek, Ödemişten hiyet geldi. Bunnara kaçar vergi attın bir yol listeyi çıkar da oku bakem. Saraçoğlu bir süre dinler sonra hayretle bağırır:
Ne yanbastı Rafet 200 bin mi? Ülen Müdür bak, ben seni oraya akıllı adam diye gönderivedik. Hiç Yanbastı Rafet’e 200 bin vergi atılır mı? Sil onu 500 bin yaz.
Yanbastı Rafet hemen atılır:
Ulen ağabey, elini  ayani öpem. Biz seni adam sayıp geldik, sen beni öldürecen mi?
Saraçoğlu ısrar eder:
Yaz ulen Yanbastıya 500 bin Müdür bek
Sonra Muhittin hocaya döner.
Ulen hoca, sana gaç banganot yazmıştı?
Yok gari, sende bene de gazik atçesin. Demeyivercem. Ben gidiyon.
Ulen gel.
Yok, yok benim derdim yoğ.
Ne söyleniyon hoca?
Heç. Ananın gulayini çinlediveriyon.
Yayın Tarihi
30.11.2010
Bu makale 5100 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!