Ağlamanın doğallığı kadar, gülmek eğlenmek de can içindir. Bu nedenle Anadolu köylüsü, seyirlik oyunlarıyla halaylarıyla kendi tiyatrolarını kurmuşlardır. Tüm sakinlerle gerektiğinde misafirlerin katıldığı gösteriler, tebessümle düşünmeyi çerçevelemiştir. Bilhassa halk oyunlarının doğuşu, tabiat olayları, hayvan hareketleri ve özellikle de insanların yaşadıklarının ritmik şekilde, sazlarla, sözlü veya ezgisiz etkinleşmesidir.
Burdur’daki Sarıkeçililer, tüngemeleriyle namlıdır. Çok hareketli olan Aşiret üyeleri, genellikle hayvancılıkla, hususiyetle de keçi besleyerek geçimlerini temin ederler.
Bundan dolayı yöredeki oyunlara, zortlatma denir. Küçükbaş malcılıkla geçinen Türkmen Yörüklerinin gerek oyunlarında, gerek türkülerinde, teke, keçi, koyun davar sözleri sıkça geçer, enstrüman grubunda ise, sipsi, kaval, bağlamayla darbuka, davul kullanılır,
Oyun, adını aldığı hayvanın, çiftleşme döneminde dişisine yaklaşmak gayesiyle hızlı, çevik zıplama ve şahlanmasının taklidi olarak bilinir. Ağlasunlu Hamit Çine’nin yüreğinden çoşup taşan “Hadi gari sen de gel!”nağmeleri vücut dillerinde şekillenmiştir. 15 Eylül 2005’de,“En Kalabalık Halkoyunları gösterimi” için Guinness Rekorlar Kitabı’na aday olan “Teke Zortlatması” Burdur’daki rekor denemesi, 20 bin 328 kişinin katılımıyla gerçekleştirilmiştir.
Hadi gari sen de gel
Yaylalardan ovalardan
A yârim in de gel
Yayan değil kıratına
A yârim bin de gel
Anan geldi baban geldi
Dayın geldi halan geldi
Davul zurna çalan geldi
Hadi gari sen de gel
Koyun geldi kuzu geldi
Okuyucudan yazı geldi
Hac’Osman’ın kızı geldi
Hadi gari sen de gel
Bacalardan duman geldi
Arpa buğday saman geldi
Komşu köyden imam geldi
Hadi gari sen de gel
Tarlalardan ayrıkotu
A yârim yol da gel
Sarı inek kayıp olmuş
A yârim bul da gel
Anan geldi baban geldi
Dayın geldi halan geldi
Davul zurna çalan geldi
Hadi gari sen de gel
Koyun geldi kuzu geldi
Okuyucudan yazı geldi
Hac Osman’ın kızı geldi
Hadi gari sen de gel
Bacalardan duman geldi
Arpa buğday saman geldi
Komşu köyden imam geldi
Hadi gari sen de gel
Şırıl şırıl derelerde
A yârim yun de gel
Pehlivanlar güreş tutmuş
A yârim yen de gel