Diplomalı cahiller

        Çoban tutup aç kurtları/Yılkıya salman atları/Çınar toprağı kucaklar/Köksüz olur dam otları.“Asıl azmaz, bal kokmaz, kokarsa yağ kokar aslı katıktandır” deyişini söyleyen atalar, insanın meşrebini anlatmayı kestirmeden ne güzel becermişlerdir. Diğer bir anlatımla; “eşeğe gerdan kır demişler” ifadesinde ise hatanın, yapılan gafın tercümesini dile getirmişlerdir. Ağızdan çıkan cümlenin gücünü işaretleyen başka deyimle; “doaah vardır harman kaldırır, doaah vardır zelve kırdırır” söylemiyle ses tonunu ayarlamanın altını çizmişlerdir. Şair Hüzni Baba; “Cahil adam olmaz evliya olsa” dizelerinde kültürel açlığın, bilgi birikiminden yoksunluğun önemini mısralara yüklemiştir.

         Gerçi ne kadar okursa okusun, mektepte kazandığı bilgiden öteye geçemeyen diplomalı cahiller o kadar çok ki, atgözlüğünü çıkarıp bakıldığında toplumun her kesiminde bu numunelerden yüzlerce görmek mümkündür. İşin en enteresan tarafı bu kişiler sözüm ona vitrinlik saydıkları hasletlerini nalıncı keseri gibi iyiye yontarlar. Hâlbuki onlara da “katranı kaynatsan olur mu şeker, mayası bozuklar cinsine çeker” işareti konmuştur.

         Bu bağlamda, okuduğu kitapların sayısını unuturken, dağarcığına zerre alıntı katmayanlar için şöyle meselimiz var: Av esnasında kurt, tilkiye tahsil hayatıyla övünürken yılkı atına rastlarlar. Rüzgâr yeleliye saldırmak üzerelerken, doru aygır; “beni öldürmeden arka sağ ayağımın altındaki define yerini işaretleyen vesikayı inceleyiniz “der. Tilki “okuma-yazmam yok, ben mektep yüzü görmedim” deyince, özgürlüğün timsali kasılarak ileri atılır ama şakağının ortasına yediği çifteyle savrulur. Can çekişen arkadaşının başına dikilen ormanların kurnazı; “fazla okuryazarlık da bir halta yaramıyor” sözüyle, kirişi kırar

 

 

Diyet

 

Kör kandilim yeter bana

Kalsam kamerden uzakta

Vakıfta gül biter bana

Olsam Ahmerden uzakta

 

İz bırakmaz tilki karda

Kurt kocarsa kalır darda

Nefsimi salladım darda

Sırtım semerden uzakta

 

Girip cahilin cemine

Meyletmem adu demine

Gül dese ki gül de mine

Kalbim mermerden uzakta

 

Ceplerimde taş taşımam

Onmuş yarayı kaşımam

Koltukta gülüp ışımam

Boynum kemerden uzakta

 

Dost olur mu kurtla koyun

Olsa bir gün biter oyun

Özcan’ımı yüzüp soyun

Başım çemberden uzakta

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 


 

Yayın Tarihi
29.11.2010
Bu makale 4565 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
"Nice diplomalı cahiller vardır/ Diploma almakla adam olunmaz/ Adam olmak ise kendin bilmektir/ Adamlık belgesi hemen alınmaz/ Okumak kimine geçim yoludur/ Örümcek kafaya kara çalıdır/ Tatlı dil, güleryüz gönül gülüdür/ İyinin kalbinde durur silinmez/ Tek ağaç dayanmaz çabuk kırılır/ Birlik ile Kaf Dağı'na varılır/ İnsanlık bütündür beşe bölünmez/ Geçmiş yeğ olsaydı şimdi yaşardı/ Yaşasa kendine güler, şaşardı/ Geçmiş için gelecekten kalınmaz/ Kötülük besleyen kafa taşıma/ Soğuk su katarsın pişmiş aşıma/ Bugün onun, yarın benim başıma/ Ağlarsa sorulur, durp gülünmez/ Kaya yuvarlanır sürükler taşı/ Milyon mu, milyar mı bilinmez yaşı/ Eksik bilgi ile dünya bilinmez/ ARKADAŞ söylersin birkaç döküntü/Yağı dersi olsun sana sıkıntı/ Denize sürükler alır akıntı/ Dibi görünmeyen göle dalınmaz. ( Pamukpınar. 1972)

Hasan Göztepe 06.12.2010

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!