Adsız şairler

 

 

 

“Kaldır mezarından yüce başını/Gör vatanı ne hallere getirdik/Satlık ettik toprağını taşını/Hür vatanı ne hallere getirdik.”

 

Miskin mahlasıyla bilinen Yusuf Yıldırımer,1943’de Yozgat/Sorgun Taşlık köyünde dünyaya geldi.50 yaşında gördüğü rüyanın tesiriyle;”Gönül yaylasını duman bürüdü/Estirdin başımda yelleri kader” dizeleriyle şiir bahçesinin kapısını araladı.

Okuryazarlığı kendi kendine öğrenen Yıldırımer, terziliği seçerek geçimini temine çalıştı. Yolları bir süre Almanya’ya uğrasa da vatanla evlat hasreti dönüşünü çabuklaştırdı. Hece veznini ustalıkla işleyen Şair, yerel, ulusal basında zaman zaman yer aldı. Dinletilere katılan Miskin, Erciyes Üniversitesi’nde tez konusu oldu. Genelde aşk temalı dörtlükleriyle güçlü hicivleri okurlarınca takdir edilmektedir.

 

Dönüştü kâbusa hayalim düşüm
Küstürdüm nazlımı çekerim küşüm
Her olur olmaza boyun büküşüm
Zalimin kızına ar mı ki gelsin

Dört mevsimin baharında kışında
Eyerli kıratım binek taşında
Hep beklerim yüce dağlar başında
Yağmurun ardından kar mı ki gelsin

        

Sitemini iğneli göndermelere yüklerken, sevdasını itiraftan kaçınmamıştır. Uyaklarında az kullanılır kelimelerimize yer vererek yeni nesle aktarım görevini de üstlenmiştir.

 

Tahammül erdemmiş bu sırra erdim
Gün geçer artıyor eksilmez derdim
Diktiğin fidana adını verdim
Serpilip büyüdü dal oldu kuzum

Miskin kıyar mıydı etmeye nazar
El kapılarında şimdi işitir azar
Ne haber gönderir ne mektup yazar
Varıp bir kötüye kul oldu kuzum

 

Doğa sevgisiyle dolu gönlü, ikametgâhını görülesi bahçe yaptı. Yukarıdaki dizelerinde değindiği gibi, yetiştirdiği fidana “kuzum” diye seslenmeye başladı.

 

Nedir benim yar elinden çektiğim
Sırala dertleri yaz böyle kalem
Sevdayı aşkımdan boyun büktüğüm
Revamı ettiği naz böyle kalem

 

Mektepsiz büyüyen Miskin Yıldırımer, kalemle arkadaşlığı başarmış, onunla paylaşıma geçmiştir, hisseleri gam olsa da.

 

Bir dili dikenin iğneli sözü
Yaralı bağrıma batar muallim
Küllenmez sinede sevdanın közü
Yanar için için tüter muallim

Engel değil karlı dağlar ozana
Aşar deryaları gider Fizan'a
Son bahar diyorlar erdim hazana
Mevsimi şitadan beter muallim

 

Okula gidemeyen Usta, Muallim redifli şiiriyle öğretmen özlemini maharetle vurgulamıştır. Haksızlığa, yolsuzluğa, hortumculara, ağır ağabeylere boyun bükmediği gibi onlara mısralarıyla savaş açarken, bazı densizleri aşağıdaki dizeleriyle Atatürk’e şikâyet etmiştir

 

Kaldır mezarından yüce başını

Gör vatanı ne hallere getirdik

Satlık ettik toprağını taşını

Hür vatanı ne hallere getirdik.

 

Bağ-Kur maaşıyla hayatını idameye çalışan şairimiz,”altın ağızlı- sedef dişli-elmas mideli-yakut bağırsaklı-gümüş g.tlü” diye tabirlediği, pastası büyüklere şöyle seslenmiştir.

 

Millet meclisine gelmez çokları
Yok aslında birbirinden farkları
Hani demokrasi insan hakları
Adayları döver oldu kodoşlar

        

Kumru sevdalısı Miskin, güvercinlerini yiyen kedilere taarruzunu kelimelerle başlatmıştır.

 

Kediler

Kırığını ısırmışlar yosmanın
Vurdurdu itlere azdı kediler
Yatırmazlar gölgesinde asmanın
Dirliği düzeni bozdu kediler

Zehir verdim yemediler etinen
Gece gündüz boğuşurlar itinen
Dört bir yanı çevirdim ya çitinen
Kapıdan bacadan sızdı kediler

Dert kalmadı kedilerin dışında
Kimi onbeş kimi yirmi yaşında
Mart gelmeden çatıların başında
Ocak ortasında kızdı kediler

Kış boyunca kovaladım durmadan
Tutamadım tandırlıkta yormadan
Atmak için cehirliğe varmadan
Çuvalın ağzını çözdü kediler

Tastamam döndüler günü gününe
Hiç birisi çekilmedi inine
Dizildiler pencerenin önüne
Kümeste kuşları sözdü kediler

Toplanıp acilen lider seçtiler
Örgütlenip direnişe geçtiler
Değnek atladılar yemin içtiler
Çöplükte tarihi yazdı kediler

Mahalle sakini canından bıktı
Gerildi hedefe ok yaydan çıktı
Yılanlar korkudan dereye aktı
Bütün temelleri kazdı kediler

Bahar geldi bahçeleri belledik
Karıkları gübreledik külledik
Sıkı beki kenarları telledik
Çiğnedi üstünde gezdi kediler

Miskin Yusuf derki bir bayram günü
Kesildi kurbanlar yüzüldü gönü
Saldırdılar ete alınmaz önü
Altında kalanı ezdi kediler

 

Edebiyatımıza güzel ürünler veren Yusuf Yıldırımer’in şiirlerini kitaptan okumayı sabırsızlıkla beklediğimizi bildirirken kendisine sağlık/sıhhat başarılar diliyorum.

 

 

Yayın Tarihi
21.11.2010
Bu makale 4888 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
Yusuf Özcan Hoca edebiyatımıza büyük hizmetler yapıyor. Şair Yusuf Yıldırımer, dört başı mamur şiirler yazmıştır. Özcün yazmasa, kaybolup gidecekti. Tebrikler Yusuf Beye. Tebrikler yILDIRIMERE.

Ertuğrul Kapusuzoğlu 18.12.2010

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!