Rengi güle benzer diye
Nar ile kandırma Abim
Benzin döküp de sineye
Kar ile kandırma Abim
Kader ayağımda kızak
Gölgem bana kurar tuzak
Aklım fikrim zaten uzak
Zar ile kandırma Abim
Çözemeden tek olayı
Sırtıma sarma belayı
Güya gösterip kolayı
Zor ile kandırma Abim
Emeğime zam getirme
Yüreğimde gam yetirme
İki verip beş götürme
Kar ile kandırma Abim
El atma acı aşıma
Dünyamı yıkma başıma
Özcanım ol geç karşıma
Har ile kandırma Abim
Haksız ağa harman zamanı gayretlenirmiş. Lokmasını ispat eden parmaklasın boğazımızı. Babam Kırbıyık;”Çıkaramayacağı kemiği yutan kuşun ıkınması, kıçını yırtmasıyla müsemmadır” derdi. Küçük beyinler elbette büyük düşünemez. Yedekçilerine güvenenin, keletesi ark atlarken düşermiş. İğdişlerle, kırmalar küheylanın rakibi olursa kararcılara acırım.
Beşerden birisi, Hz. Süleyman'a; “Kümesimi yardılar, tüm hayvanatım gitti, komşumdan şüpheliyim” der. Hz. Süleyman (a.s) ivedi olarak cemaati mescide biriktirir. “İçinizden biri ahbabının kazlarını aşırıyor, hem de yürüttüğünün tüyleri kafasında olduğu halde utanmadan kıbleye yöneliyor” demiş. Harami bu sözleri işitince başını sıvazlamaya başlamış. Onun bu haline tanık olan mübarek, şöyle buyurmuş;” Kaçırmayın melunu”.
“Başımızın kırlığı hikmeti Huda’ya teslimiyettendir. Ayrıca iddiasız kişi arkası genişten sayılırmış.
Hali telinler
Rüşvet ile iş yapanın
Sanmayın ki ilki bunlar
Yanından geçmez kapanın
Kümesteki tilki bunlar.
Beleşi gökte kaparlar
Zora gelince saparlar
El ovup etek öperler
İnsanlığın cılkı bunlar
Garip yetim şehit malı
Bunlar için Anzer balı
İtin önündeki yalı
Çalacaklar belki bunlar
İşin aslını bilir de
Köprüyü geçmez ölür de
Gavur Müslüman olur da
Dine dönmez gel ki bunlar
Önemli mi parti marti
Kaypaklıktır işin şartı
Paylaşırlar düzü sırtı
Alçak yerin mülkü bunlar
Özcan’ımda bulup hata
Toplanırlar kata yata
Benziyorlar Kavmi Lut’a
Ta o devrin halkı bunlar