Peşin hüküm

         "insanlardaki önyargıyı parçalamak benim atomu parçalamamdan çok daha zordur" Einstein

Ötesizlik, taşla dolaşmak, menzilsizlik, düşünmeden sarfı nazarda bulunmak, sözün elastikiliği, illaki hesapsızlık bizlere aittir. Bu yüzden, nefsanîliğin ilki Habil’le Kabil arasında infazlaşmıştır. Evladı Resule kıyanların hırsı, narı cehennemi yaftalamamış mıdır boyunlarına? 

 Hatayı yükleyecek muhatabımız yoksa şayet, fiilimiz şeytana aittir hep. “Kör olasıyı” bedduaya tutar, çarpıklığımızın rehberi tayin ederiz hemencecik. Aklımızı torbaya sokar, mukayesemiz çıkarcılığa yönelir şip şak. Densizliği ele, sebebi saadetimizi nevi şahsımıza yontarız.

Bu bağlamda; Bebeği doğmadan eşini yitiren kadın, dalgın dalgın dolaşırken, rastladığı yaralı Gelincik’e kucak açar, onun tedavisi için gecesini gündüze katar. İyileşen hayvan azat edilmesine karşın otacısını terk etmez. Kadın da onu can yoldaşı seçer. Sahibinin yanından asla ayrılmayan Gelincik, uysallaşarak evcilleşir.

Birkaç ayın akabinde doğum yapan anne, hem balasına hem de yoldaşına bakmak için yaşam mücadelesine devamdadır.
         Akreple yelkovanın telaşında, takvimden hazanlar düşerken, kadıncağız bir ihtiyacını temin için üç beş dakikalığına evden ayrılır.

Bebekle Gelincik baş başadır artık. Ana hanesine döndüğünde, ağzı kanlar içinde, kapıdan çıkan gelincikle çarpışır. Çılgınlaşan anne güzel dostunu oracıkta katleder. O esnada çocuğunun ağlamasını işitir, heyecanla içeriye fırlar, beşikteki oğlunun kundağı üzerinde parçalanmış yılanı görünce, dizlerinin bağı çözülerek oraya çöküverir.

 

EYVAH

 

Yar bağından hisse aldım erenler

Baykuş doğan şahin verese çıktı

Ellerim böğrümde kaldım erenler

Toprağın tapusu terese çıktı

 

Çiçeklerim ısırgana özendi

Karıkları ayrık ile bezendi

Filizlerim sarmaşığa uzandı

Sarıla sarıla terasa çıktı

 

Tezgâhı olmayan pazara döndüm

Kimsesi gelmeyen mezara döndüm

Çekildim süzüldüm Hazar’a döndüm

Sularım toplanıp Aras’a çıktı

 

Ben yandım ya o yar yanmaz bilirdim

Bir ah etsem dağ dayanmaz bilirdim

Dallarımda kuş uyanmaz bilirdim

Şeyda bülbüllerim yarasa çıktı

 

Pervane dönerken çarkından emin

Canı yanmaz kendi yanmazsa şemin

Elin bahçesinde biter yasemin

Benim talihime pırasa çıktı

 

Özcan’ıma öz canisin dediler

Aslıhan’ın külhanısın dediler

Harabenin sultanısın dediler

Sırça saraylarım mirasa çıktı

Yayın Tarihi
03.12.2011
Bu makale 10137 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
müdürüm teşekkür ediyorum biz de sizi seviyoruz. Sılaya selamlar.

yusuf özcan 06.12.2011

Sağ olasın Var olasın Hocam ! eline sağlık.. Seni , yazılarını ve de şiirlerini seviyoruz..Seni sevmeyen ölsün !

Behçet Yayıkçı 04.12.2011

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!