Ellenmedik bayramlarımız kaldıydı!

            Yarabbi nurunla doldur yurdumu/Bayramdan ötede bayram yapalım/Muzaffer et polisimi ordumu/Bayramdan ötede bayram yapalım

 

Arife gecesi erkenden yatardık ki kınalarımız ellerimize iyice işlesin diye ya da annem bizi biran önce başından savmak için uydururdu bunu. Çünkü ortalık aralanınca geri kalan bayram hazırlıklarını tamamlardı o. Heyecandan gözümüze uyku girmezdi ama başucumuza konan bayramlıklarımıza ikide bir bakarken dalıp gittiğimizin farkına bile varmazdık.

Büyüklerimiz daha sabah namazına gitmeden kaldırılırdık, namazda onların yanında olmanın sevincini yaşardık böylelikle. Eve dönüşte taze pişirilen çöreklerin-böreklerin kokuları genzimizi okşardı, ailecek temizce giyinip birlikte kahvaltı yapardık. İlk defa hane halkı ile bayramlaşılırdı, sonrasında büyüklere gidilirdi. Onlar da mendil- çorap harçlık armağan ederlerdi çocuklara. En çok kim şeker toplayacak yarışı ederdik arkadaşlarla, iki de bir paralarımızı sayardık ola ki düşürür veya kaybetmek korkusuyla.

 O bayramları özlememek mümkün mü? Güzelim hasletlerimiz-örflerimiz-adetlerimiz tarihe karışıyor yavaş yavaş. Şimdiki bayramlar tatil amacıyla değerlendiriliyor artık. Kapısını kilitleyip bavulunu alan sıvışıyor. Bir yerde yoğun tempoyla çalışanlara dinlenme fırsatı doğuyor. Ne olursa olsun acı fakat gerçek, “sanki leylek benim komşumdur, yazın gelip kışın gider” gibilerinden apartmanlar birbirlerini tanımayanlarla dolu. Ondan dolayıdır ki çağımızın hastalığı stres ve yalnızlık baş gösteriyor.

Diyeceğim şudur ki: Bayramın tüm insanlığa barış getirmesi, duaların kabulü, hasretlerin bitmesi en büyük dileğimdir. Ancak; değiştirecek, oynayacak, yasaklayacak bayramlarımız kaldıydı, ne lazımsa yapın. Şairimizin sözüne de itibar etmeyiniz olur mu?”Sahipsiz vatanın batması haktır/Sen sahip olursan bu vatan batmayacaktır.

 

Hali pür melalim

 

Kattım geceyi gündüze

Dağları indirdim düze

Kardeş olurum öksüze

Meziyetim budur benim

 

Siyah beyaz allıcayım

Gâh Düden gâh Ballıca’yım

İç güveyden hallıcayım

Vaziyetim budur benim

 

Sermayesiz bir tüccarım

Pirleredir ancak carım

Tükenmez harcım icarım

Eziyetim budur benim

 

Ne kağnım var ne tekerim

Elin derdini çekerim

Yoktur gülsuyum şekerim

Taziyetim budur benim

 

Hasretim ki mum eyledi

Sahralarda kum eyledi

Yar aşka mahkûm eyledi

Tecziyetim budur benim

 

Özcan’ımı yasaklarım

Bağrımda yılan saklarım

Kelepçeli dudaklarım

Ziliyetim budur benim

Yayın Tarihi
25.01.2012
Bu makale 9014 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!