İkimiz bir dala yuva yapalım

         “Gel dağları aşalım/Hilalde buluşalım/Girelim biz kol kola/çamlıkta dolaşalım. Aynalı körük olmazsa/Ben gelin gitmem/Ud kemani çalmazsa/Aynalı körüğe binmem.”

Sevda gözesinden kaynağını alan duygular, bazen türkü, kimi zaman ağıt, yeri geldiğinde şiir olarak âlemde yerini alır. Dilden dile, telden tele hatta ilden ile dolaşan dizeler yaralı yüreklerin canhıraş çığlıklarıdır.

İsyanı, sükûtu, sabrı, hepsinden önemlisi aşkı içinde barındıran mısralar, umutla/çaresizliğin, hasretle/vuslatın bitmeyen kavgalarıyla yaşama tat katmışlardır. Sevgiye susamışlığın sesi, Köroğlu’yla Çamlıbel’e yaslanırken, Karacoğlan’la diyar diyar dolaşmış, Yunus’un dilinde zikir, Pir Sultan’ın bağlamsında fikir, Mehmet Akif’in dörtlüklerinde istiklal, Arif Nihat’ın bağrında bayraklaşırken, Bozok Bey’inin kavalında, ayrılıklar üzerine bülbüllere dem tutar olmuştur.

Yozgat’ta beş çamların duldasını mekân bilen Sürmeli Bey, gönlünü kaptırdığı Türkmen güzeline “ gel yar seninle bir kavledelim/Kavilden karardan dönmemesine/İkimiz bir dala yuva kuralım/Başka daldan dala konmamasına” demiş ama iniltisini sadece ardıçlı yamaçlar duymuştur. O günden beri Kumdöken çeşmesiyle, Çırçır Pınar yorulmadan karşılıklı gözyaşı döker durur. Rivayete göre muradına eremeyen yiğit kaderine küsmüş, sürülerini dağıtarak başını alıp bilinmeyen bir yöne doğru çekip gitmiştir.

Yozgat’ın takısı zümrüt çamlıkta, yitik zamanların çaresizliğini yaşayıp, bu sevdanın anısına şu dizeler kalemimden dökülüverdi.

SÜRMELİ (2)

Ay ışığı Beşçamlar’ı öpünce

Süzülüp yamaçtan iner Sürmeli

Sevda cephesinde savaş kopunca

Ziya’nın atına biner Sürmeli

 

Yol verirse âşıkların birisi

Ağıttır türküdür gelir gerisi

Sürer küheylanı gece yarısı

Rüzgârın üstüne süner Sürmeli

 

Efendi Babadan desturun alır

Nazi’nin, Hüzni’nin yanında kalır

Küheylan sevgidir burnundan solur

Dualar altına siner Sürmeli

 

Dolanmadan daha Eskipazar’ı

Çatak’tan Naili eder nazarı

Gül uzatır Bağdadi’nin mezarı

Durulur hırsını yener Sürmeli

 

Tuzkaya’dan Keltepe’ye uzanır

Çiçeğe, çiğdeme, güle bezenir

Nohutluda biraz vakit kazanır

Geçmişi gururla anar Sürmeli

 

Kirazlı dereden suyunu içer

Çeşka’nın başına değmeden geçer

Kerkenez, Alişar, Şebeğe göçer

Cavlak’tan can suyu sunar Sürmeli

 

Konuk olur Deremum’la Mahal’da

Sual eder allı turnam ne halda

Erenler yoldaştır bırakmaz yolda

Pirler dolusuna kanar Sürmeli

 

Toplanınca yiğitlerin harmanı

Bozoklar’ı sarar sevgi ormanı

Kemal Paşa’m böyle vermiş fermanı

Yurt için tutuşup yanar Sürmeli

 

Şehitler nöbette bekler yolunu

Mevla’m darda koymaz Özcan kulunu

Rahmetle yâd eder Çapanoğlunu

Beş vakit çağlayan pınar Sürmeli

Yayın Tarihi
19.06.2012
Bu makale 7085 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
Mehmet Can nasılsın ,Rabbim iyilik sağlık versin gözlerinden öpüyorum

yusuf özcan 27.06.2012

Seni Sen yapan, Ülkü ve Değerlerinin, Hakvaki oluncaya dek sürmesi kalbi niyazıyla;Atana,geçmişine binlerce Rahmet,herdaim yüreğine,kalemine kuvveti Rabbim daim kılsın.Selamlarımla emmoglu

MEHMET UYSAL 26.06.2012

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!