Yurdum insanına istiklal ve mukaddesatıyla alakalı vazife düşerse eğer, vallahi billahi gözünü kırpmadan kendisini feda eder. Misale gerek yoktur, tarihimizin sayfaları şehit ve gazilerimizin kanıyla yazılmıştır çünkü. Dün nasılsa, bugün de, yarın da, hatta öbürsülerinde de değişmeyecektir kaide.
Türk’ün ayranlığı kabarınca ecelle güreş tutar, savaşa, düğüne bayrama okuntuluymuşçasına katılır, hudutlarda destanlaşır, rüzgârlarla türküleşir, belenlerde fırtınayla ıslık çalar, bozlak bozlak suları yatağından taşırır. Burçlarda şiirleşir, bayrak bayrak, sineye sığmayan terennümler, mahmur deyişlerle manileşir, koşmalaşır, Divanlaşır, şarkılaşır ve daha nice isimli ezgilerle perdelerdeki yerine yerleşir.
Ozanlar, âşıklar tezenesi tetikleşen sazların namlusundan gül atarlar demet demet, ölümü, isyanı, haksızlığı, aykırılığı, hasreti, vuslatı hepsinden ötede “aşkı” yazanlardan, kısacası şairden şaki olmaz. Ancak; eserleriyle mest olanlarca önemsenmedikleri dokunur sadece, birkaç hadsiz beğensin diye dile gelmedi o yapıtlar ama gene de kanıma dokunuyor ahlaksızlıkları.
Türk’ün ayranlığı kabarınca ecelle güreş tutar
Meselimizde: Adam trafik kazasında mahreminden sakatlanır, hem defihaceti için, hem de neslinin devamı nedeniyle acilen organ nakli gerekmektedir. Aranan uzuv çarpışmanın şiddetiyle ölen köpeğinde bulunur, testisler başarılı bir operasyonla ilgiliye montelenir. Beş-altı ay sonra, doktoruyla tesadüfleşirler, hekim, merakına mucibin; “nasıl memnun musunuz, taze aletinizden?” diye sorar. Hasta; “Allah razı olsun, elleriniz dert görmesin de, ne zaman bir ağaç yanından geçsem ayağımın tekini kaldırıyorum” cevabını verir.
Bu bağlamda buğusu üstünde tüten şiirimi takdim ediyorum.
Beğenmez
Sosyal adaletçi denen aydınlar
Düne söver bu zamanı beğenmez
Kağnı duldasına sinen aydınlar
Destan dizen Kocaman’ı beğenmez
Rak dinler reb söyler sallar başını
Heceye aruza çatar kaşını
Akarsu putlara çalsa taşını
Firavunlar Şah Merdanı beğenmez
Çağırdı çırpındı Âşık Mahsuni
Şahballı bekler ki çıksın Dursuni
Apardılar Maksudi’nin forsunu
Davul döven yay kemani beğenmez
Çoban kavalıyla inletir tanı
Harun’un kan dolar kara mintanı
Avcılar peykede kollar Ceylan’ı
Tembel rençper sap samanı beğenmez
Öfkesini cinaslarken Hiddeti
Fesih ile Temel Ata’r İffeti
Dervişan’ın memlekettir gayreti
Sütü bozuk Al’Osmanı beğenmez
Demir yüler ocaklarda İlhami
Çırağı der yetmez insanın hamı
Köze düşse Erbabiyle İmami
Külhancılar hanümanı beğenmez
Kıbleye dönünce Reyhanî Baba
Akif besmeleyle geçer mihraba
Kazanoğlu girecektir sevaba
Haksız celep Hakk kurbanı beğenmez
Karacoğlan âşıkların âlâsı
Eroğlu’nun bağlamadır balası
Karakoç’tur türkülerin lalası
Maykılcılar Mihriban’ı beğenmez
Şekip Ağa turnalara eş olsa
Cemal Safi Eşref’e kardeş olsa
İbibikler ormanlara baş olsa
Kokuyor der aşiyanı beğenmez
Çerkezoğlu puştu edince tarif
Zalimin zulmüyle restleşir Arif
Mescidi süslerken Mevlidi şerif
Secdesizler Süleyman’ı beğenmez.
Dadaloğlu Toroslar’dan çıkınca
Yatsıman’ım tezeneyi sıkınca
Muharrem’im aydostunu çekince
Kalantorlar garibanı beğenmez
Şenlik Dede deh diyende atına
Pir Sultan uzanır dar halatına
Çobanoğlu Şeref verse katına
Nadan’a bak Gülistan’ı beğenmez
Emrah’ım zardadır Palandöken’de
Feymani daralır duman çökende
Turabi doğrulur şafak sökende
Gölge gören asumanı beğenmez
Sümmani Seyrani ederken fasıl
Fuzuli Nefi’den Dertli’dir asıl
Neyzen Yunus’tan alırken usul
Makamsızlar her Divanı beğenmez
Hıfzı yanar emmisinin kızına
Kim güvene Gül Abinin sözüne
Bayburt tüter kul Zihni’nin gözüne
Yorgun yolcu bu dumanı beğenmez
Sefil Selim dost katında yer umar
Veysel bakar İhsani’ye göz yumar
Köroğlu kırata verirken tımar
Han Ayvaz’ı şal tumanı beğenmez
Necip Fazıl duaları cem eyler
Hüzni Baba Nazımlarla dem eyler
Bir Bahtiyar bence bin acem eyler
Pusulasız yat limanı beğenmez.
Dili dikenlinin kalbinde nasır
Uyağa kulp takar redife kusur
Ömründe yazmamış tek satır nesir
Hem hatiptir hem irfanı beğenmez
Kerem yandı Ferhat bakmaz Şirin’e
Mecnun döner Leyla diye birine
Ham sofiler okur körü körüne
Hafız olsa bu Özcan’ı beğenmez