Boşver biber desinler/Hatır için muz olma/Nasıl yerse yesinler/Her hıyara tuz olma. Ne çıkarsa bahtına / Otur Özcan tahtına/Sahip ol da ahtına/Kaldırıma buz olma.
Şimdi hemen hemen bütün gazetelerdeki köşeler internette yer alıyor. Okuyucular için yorum bölümleri açılmış, meraklıları yazılar hakkında düşüncelerini yazabilme imkânına sahip kısacası. Hakaret içermeyenleri editörlerce gözden geçirilip daha sonra yayınlanmaktadır.
“Davetsiz düğüne puşt oğlan gidermiş” diğer bir söylemle; “ lüzumsuz yengenin başına kına gecesinde ne geleceği belliymiş zaten”.
Ya arkadaş, makaledir, şiirdir, öyküdür, adı her neyse işte, okuyunca illa fikrini belli etmek istiyorsan, sana altta yorum kısmı ayrılmış, kör olasıca gözlerin projektörmüşçesine her şeyi tarıyor da, orayı mı görmüyor tek!
Bir de bakmışsın “bizim it balta getirdi mi?” cinsinden yazarın internet adresinde arkadaş olalım, bilmem kim seni sitesine ekledi, filanca fotoğraf albümü paylaşmak istiyor, onun bunun çocuğu kamerada görüşme talebinde bulunuyor; pezo mu, fahişe mi, bir sürü mayasız, meşrepsiz “davet ediyor” gibi yığınla iletiyle doluyor elektronik posta kutusu. Allah aşkına söz konusu güruhun meşgalesi bu mudur sadece? En son saydığım yaratıkların başkaca işi yok mu acaba? Bu şeytanlar alıcı kuşlar gibi bilgisayar başında avlarını bekliyorlar sanırım. Ulan şerefsiz, ben senin gelmişini/geçmişini ve hatta geleceğinden kimi tanıyorum da, ne cüretle beni kayıt edip sonra utanmadan siz de kabul ediniz cesaretini hangi kıçına güvenerek belirtiyorsun! Ulan alçaklar, sizin gibileri yüzünden binlerce aile büyük acılar yaşamadılar mı? Yeter artık, defolun dürüstlerin yanından, düşün yakalarından!
Hani bir mesel vardır: Köyün delikanlıları bir yana, en yakınları bile takılır, dalga geçermiş kamburla. Adamcağız; “şimdi bir şey demem, tabutumu omzunuza alınca tıkırdarsam bilin ki yedi ceddinize sövüyorum” dermiş. Gün gelip musalladan göçü kalkmış zavallının. Belindeki çıkıntıdan dolayı başı boşluktadır ve haliyle tabutun tahtalarına kafası değdikçe ses çıkarmaktadır. Taşıyıcılar birbirlerinin gözlerine bakarlarken; “sıraya mı koydu, yoksa toptan mı küfür ediyor?” derler.
E-ee başkasının sitesine izinsiz girenler, kamburun kuyruğunda durmak istemiyorsanız eğer, benzer alışkanlıklarınızdan vazgeçin artık!
Götürmez
Yoldaş bilip sakın düşme izine
Kaypak kavil götürmez ha efendi
Kulak asma lafazanın sözüne
Zırva tevil götürmez ha efendi
Ehli vicdan her makamda barınmaz
Namus kiri sabun ile arınmaz
Düşkün olan yaldızlansa yerinmez
Derdi sivil götürmez ha efendi
Yanaşsa yanına iblis hürmeten
Dili testeredir dişi kerpeten
Kendi tutmaz öğüt verir nispeten
Sevme sevil götürmez ha efendi
Tabaklansa eğer nekesin gönü
Pusula zaman der saatse yönü
Yüküne bulur ya aptalı bönü
Amma civil götürmez ha efendi
Baştaki karalar dönünce aka
Kabir köyneğine ulanmaz yaka
Özcan’ı kandırsa üç beş yalaka
Güneş nevil götürmez ha efendi