Yozgat’ta IV. Murat

       “Çamlığın başında tüter bir tütün/Acı çekmeyenin yüreği bütün/Ziya’mın atını pazara tutun/Gelen geçen Ziya’m ölmüş desinler.” (Fikriye Hanım)

 

         Devri padişaha rahmet okutan uygulama dudak uçuklatıyor. Bakir kültürün beşiği, türkülerin kundaklandığı,”vatan aşktan üstündür” ninnisiyle büyüyen, kınalı koçların diyarı Bozoklu’nun maneviyatına düşkünlüğünü ispata gerek duyanlar, şüheda dosyasını hatimleyecek yürek bulurlarsa eğer, geçsinler rahle başına. Kıçını destekle toplayan siyasi; “girişi umumhane, çıkışı meyhane” diye damgaladığı şehri şahanemizden söktüğü çivileri tabutana çaksın artık!

     “Denizdeki adamın şeyine yosun dolanmış, kıyıya çıkınca; “başın yeşillenince kendini bir şey mi sandın, ben senin ne halt ettiğini bilmez miyim!” diyerek uçkurunu toplamış. Yozgat’ın akciğerinden nefes borusunu da söküyorlar, başta fabrikası olmak üzere, uğrak yerlerinin sırasıyla yerle bir edilen ilimizde, dahası kalmadığı için; “Sürmeli Hasret Lokantası” da yıkılıyor. Sürmeli Bey’in, Naili Abbas Sayar’ın, Hüzni Baba’nın, Âşık Nazi’nin, Sucu Dursun Dede’nin, Nida Usta’nın, Kemancı İsmail’in, Defçi Sabri’nin ve özellikle Fikriye Hatunla Ziya’nın kemikleri sızlıyordur şimdi. Yaşayanların hatıraları kürenmeye hedeflenirken, gelecek neslin görme şansına da kelepçelenecek.

        Kirazlı Dereye, Topçu Göleti’ne, Çamlığın arkasına, Çalatlı merasına araba içi ikamete mecburlaşanlar hangi ayıbı işliyorsa isimlensinler. Deve dişi gibi adamlar şarampolcü oldu çıktı. Görevliler üfürtmekte ısrarlı yetkililer sayesinde. Gücü yetenler “Bağ evi” adında paralarını tarlalara gömüyor, ne etsinler, konuk gelse başları eğilecek.

         Bu bağlamda; Yozgatlı’nın Çorum’a, Kayseri’ye, Ankara’ya nakit ve vakitlerinin ötesinde, can bedellediğini, göz ardı etmek, acıya çanak tutmaktır bence.

 

 Sürmeli

 

Ay ışığı Beşçamlar’ı öpünce

Süzülüp yamaçtan iner Sürmeli

Sevda cephesinde savaş kopunca

Ziya’nın atına biner Sürmeli

 

Yol verirse âşıkların birisi

Ağıttır türküdür gelir gerisi

Sürer küheylanı geceyarısı

Rüzgârın üstüne süner Sürmeli

 

Efendi Babadan desturun alır

Nazi’nin, Hüzni’nin yanında kalır

Küheylan sevgidir burnundan solur

Dualar altına siner Sürmeli

 

Dolanmadan daha Eskipazarı

Çatak’tan Naili eder nazarı

Gül uzatır Bağdadi’nin mezarı

Durulur hırsını yener Sürmeli

 

Tuzkaya’dan Keltepe’ye uzanır

Çiçeğe, çiğdeme, güle bezenir

Nohutluda biraz vakit kazanır

Geçmişi gururla anar Sürmeli

 

Kirazlı dereden suyunu içer

Çeşka’nın başına değmeden geçer

Kerkenez, Alişar, Şebeğe göçer

Cavlak’tan cansuyu sunar Sürmeli

 

Konuk olur Deremum’la Mahal’da

Sual eder allı turnam ne halda

Erenler yoldaştır bırakmaz yolda

Pirler dolusuna kanar Sürmeli

 

Toplanınca yiğitlerin harmanı

Bozoklar’ı sarar sevgi ormanı

Kemal Paşa’m böyle vermiş fermanı

Yurt için tutuşup yanar Sürmeli

 

Şehitler nöbette bekler yolunu

Mevla’m darda koymaz Özcan kulunu

Rahmetle yâd eder Çapanoğlu’nu

Beş vakit çağlayan pınar Sürmeli

Yayın Tarihi
24.12.2010
Bu makale 5523 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
ne denir bu sözlerin üstüne güzelini ıstırablarını yazmışsın birde sürmeli şiiri beni yeniden vatan hasretiyle yüzümde tatlı ama ağlayışlı bir hal aldırdı saol kalemine sağlık hocam

Aydemir ünsal 01.04.2011

kemancı ismail ağanın torunu olarak yapılan bu ayıbın bir an önce düzeltirlmesini diliyorum.Yozgat folklorünün mekanı hasret lokantası koruma altına alınmalıdır.

yasin rihan 21.02.2011

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!