Şu sizden bu bizden!

“Etmese de nefsin hazım/Ne imzam de ne de yazım/Tut ağzını nene lazım/Sorma beyazdan karadan/At tepişir eşek ölür/Oğlum Yusuf çık aradan/. Kemik yapışık deriye/Yaşa sürüye sürüye/Bir şey umup ileriye/Sakın ayrılma sıradan/At tepişir eşek ölür/Oğlum Yusuf çık aradan”.

         Bir zamanlar şu sizden, bu bizden kayırmacılığı, hamili kart yakınımızdır yüzsüzlüğünden az çekmedik. Yukarı kata bulaşığı olanlar, süslü balkonlarla, asmalı teraslarda dizi dizi yerlerini kaptılar. Haksız uygulamalar tam değilse de bitmeye yüz tuttu çok şükür. Süleyman Sırrı Bey (Yozgat Senatörü) cumhuriyetimizin ilk yıllarında, Ankara’ya uğurlanırken; “Şimdiden helallik verin, dualarınızı eksik tutmayın ola ki kursağımıza bilerek ya da bilmeden haksız bir kırıntı düşerse Mevla huzurunda halimiz nice olur” diye konuşurken gözyaşlarına hâkim olamamıştır.

         İdeolojiler din değildir, elbette ki bir takım siyasi düşünce ve görüşler insan hayatında varlığını sürdürecektir. Ancak söz konusu vatan/ millet olunca konu değişmelidir. Fikri sabitte ısrar hüsranla biter. Hizmet yarışında partiler birer vasıtadır. Bu nedenle liyakatli kişilere imkân sağlanarak öncelik tanınmalıdır. Geçmişte şucu/bucu diye adlandırılan bir sürü işe yaramaz, üretken beyinlerin önünü tıkamadı mı? Mahalleler, sokaklar, kahveler, hatta camiler bile ayrılmadı mı? Yahu daha damdan düşen aramaya ne hacet, yuvarlana yuvarlana loğ taşına döndük yetmez mi?

         İnatçı ihtiyar odanın tahtalı bölmesinde yatsı namazına durmuştur. Mekânda bulunan gençler danışıklı dövüşle yüksek perdeden konuşmaktadırlar. Sohbetin konusu siyasettir.”Şu tarihte başvekil kimdi? “ sorusuna; birisi göz kırparak “İnönü”,diğeri dil çıkartarak” yok ya Menderes”, öbürü nanik yaparak “ Ecevit’ti” diye cevaplarken, rükûdaki dede: “süphanerabbiyelazim”  diyeceği yerde,”Nihat Erim, Nihat Erim, Nihat Erim” tekrarıyla secdeye varır.”Allah yardım ve kabul buyursun” demekten başka elimizden ne gelir.

 

Kesin hesap

 

Dar yapar

Gaddar yapar

Elbet her şeyi

Ol Setdar yapar

 

Muhannet fırsat alsa, geniş yeri dar yapar

Kendi mülkünde bile, ganiyi gaddar yapar

Merhameti zalimden, karşılıksız bekleme

Neylerse güzel eyler, her şeyi Setdar yapar

 

Der yapar

Kader yapar

Yazgıda varsa

Mukadder yapar

 

Ahdine sadık kişi, fiilini der yapar

İzinsiz kuş uçamaz, sanmayın kader yapar

Yazılanı yaşar kul, tevekkülde yarar var

Akacak kan durulmaz, kalanı mukadder yapar

 

Dır yapar

Sadır yapar

Ulubatlıyı

Bahadır yapar

 

İtibardan düşen kul ha bire dır dır yapar

Sultan layık olanı devlete sadır yapar

Kerpiç duvar tez çöker, sırtı taşa vermeli

Kale içten yıkılır, burcu bahadır yapar

 

Dir yapar

Bedir yapar

Alnın açıksa

Muktedir yapar

 

Mevlam rızkı bahşeder boğaz ehli dir yapar

Sevdiğinin hatrına hilali Bedir yapar

Eyub’un sabrı ile iman ederse kişi

İktidara getirir onu muktedir yapar

 

Dor yapar

Doktor yapar

Kayayı oyar

Koridor yapar

 

Balığın sorgucunda Yunus’una dor yapar

Ecelden bihaberi tıbbına dokdor yapar

Terazinin dengesi gün gelirde kayarsa

Falezden çeker suyu onu koridor yapar

 

Dör yapar

Aktör yapar

Gönlü olursa

Senatör yapar

 

Misafir baş tacıdır kendisine dör yapar

Hayırla rol bağdaşmaz sahneyi aktör yapar

Âşık olan maşuku gönlünün meclisine

Gözleriyle mühürler, daim senatör yapar

 

Dur yapar

Mağdur yapar

Koca çınarı

Bir bodur yapar

 

Haramiyi taş eyler dizlerini dur yapar

Ettiğini çeker kul, mağruru mağdur yapar

Çınar göğe uzarken nefsine yenilirse

Bir kasırga gönderir boyunu bodur yapar

 

Dür yapar

Bordür yapar

Tutup Özcan’ı

Başmüdür yapar

 

Deryanın derininde gözyaşını dür yapar

Sinan’ın elleriyle altını bordür yapar

Sevdanın mektebine Özcan’ımı müstahdem

Sevdiğimi inşallah bana başmüdür yapar

Yayın Tarihi
24.04.2012
Bu makale 7098 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
ince ince bir kar yağar , der gibi, nede güzel yazılmış. teşekkürler...

kadriye kader küçük. 27.04.2012

OLMAK... ...ve kemale ermek! İşte gelinen nokta da; "şuaradan makamdır"... De Yusuf'um! De ki; şâd olmak kesmez gayri! Hem şâd olsun gönüller, hem de öze söz geçsin. Tebrik ediyorum. İftihar ediyorum. Ötesine had bulamıyorum dağarcığımda.

Yasin Ali ER 24.04.2012

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!