Dinimi üç kuruşa satacaktım neredeyse!

         “Uyan Türk evladı uyuma uyan/Otuz kupona alınmadı bu vatan” diyen Arif Şirin, Abdulhamit Han’ın kemiklerini sızlatırken, bazılarının kızarmaz suratına şamar atıyor. Bu bağlamda etkisinden kurtulamadığım anlatıyı paylaşmak istedim, el yurdundaki camiye atanan genç hoca, her vakit bellediği duraktan filanca otobüse biner, hep aynı araç, hep aynı kaptandır. İmam Efendi o günkü yolculuğunda bilet bedelini öder, yerine ilişicince 20 kuruş fazla üste aldığını fark eder. Şeytanla cebeleşme iadeyi erteler, tam inecekken yüreğindeki inanç geri uzatmasını emreder. Şoföre fazlalığı aktarınca, muhatabının yüzünde nurani bir ziya ile şaşkına döner. Adam; “siz şu mescide gelen rehbersiniz değil mi,  denemek için fazla vermiştim, kalbim yanılmadı çok şükür” cevabıyla bizimkinin dizlerinin bağı çözülür.

         Aklı başına ikametleşince; “Yarabbi affet, üç kuruşa dinimi satacaktım nerdeyse!” sözleriyle gözlerindeki sicimi zapt edemez.

 

Aklıma düştü

 

Gene sicimlendi gözümden yaşlar

Unuttuğum sandığım aklıma düştü

Bağrımı dayasam soğutmaz taşlar

Derdine yandığım aklıma düştü

 

Deli gönlüm dinlemiyor amanı

Of çektikçe direklenir dumanı

Gelirim demişti cemre zamanı

Sözüne kandığım aklıma düştü

 

Rüyalar toplayıp karalı aklı

Boşuna yorarım bu garip aklı

Tenha köşelerde Özcan’dan saklı

Adını andığım aklıma düştü

 

Yayın Tarihi
13.12.2010
Bu makale 4578 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!